Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan ve AKP iktidarı, "başkanlık sistemi" vurgusuyla, ne idüğü belirsiz kişiye özel bir "liderlik sistemi"ni seslendiriyor. Koltuk heveslerine ve siyasi ihtiraslarına "liderlik sistemi" adını koydular. Zira?Türk milleti, BTP Genel Başkanı Prof. Dr.
Haydar Baş'ın ısrarlı uyarılarının hatırı sayılır katkılarıyla "başkanlık sistemi"nin gerçekte federatif yapılama ve bölünmenin bir başka adı olduğunu fark ve idrak etti. Bu yüzden AKP erkanı "liderlik sistemi" diye yuvarlanıp gidiyor.Amerika'nın BOP'u kesintisiz vahşet ve koas planı olarak zuhur edince; BOP ortakçısı AKP'nin Yeni Osmanlıcılık mavalı tutmadı. Yeni Türkiye yalanına sarıldılar.Kısacası Türkiye'ye saltanatı okşayan "tek adam dönemi" sancısı çektiriyorlar. "Çağdaş derebeylik" elbisesi biçiliyorlar? AKP'nin yeni Türkiye'si bu!Çağdaş saltanatçılar, işte bu "Yeni Türkiye" yalanı ekseninde dinden medeniyete algı operasyonları yapıyor, hukuku dolanıyor, İslam ve mukaddesatı istismar ederek toplumu dönüştürmeye çalışıyor.Bu çağdaş derebeylik anlayışı, Ortaçağ karanlığının bile gerisine düşmüş ve cahiliye ihtirasıyla şekillenmiş Muaviye saltanatçılığının İslam kisvesine sokularak Müslümanlara yutturulmasıdır.Bu saltanatçılık ve tek adam modeli, ruhu, özü, esasları, uygulaması ve medeniyet değerleri itibariyle Türk milletinin mensup olmakla şeref bulduğu İslam değildir, Tevhid değildir. Hz. Peygamber ve
Ehl-i Beyti'nin yaşadığı Müslümanlıkla alakası yoktur.Sakife'de temelleri atılan ve Muaviye'nin fitneleri ve kanlı kılıcıyla saltanata dönüşen bu derebeylik anlayışı, Türk dünyasından Anadolu'ya, Anadolu'dan Balkanlara uzanan Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt ekolünün yaşadığı ve taşıdığı İslam'ın ve oluşturduğu gönül medeniyetinin önünü İngiliz imalatı mezardan icazetli Nakşibendi ekolüyle kesmeye çalışıyor. Osmanlı'da, devletin kurucu unsuru ve fütühat ruhu olan Ehl-i Beyt soylu Bektaşi ocaklarını kılıçtan geçiriyor bu Nakşi destekli saltanat anlayışı... Hicaz bölgesinde ise İngiliz türemesi Vehhabilik olarak metastaz yapıyor. Emevi-Nakşi geleneğinin yol evladı bugünkü İslamcı saltanatçılar, Ezher-Vehhabi öğretileriyle iğdiş olmuş ve AB ve ABD ile elele vaziyette Türkiye'yi, Türk milleti ve medeniyetini savuruyorlar. Hz. Peygamberin ve Ehl-i Beyt'in yaşadığı ve bugünlere taşıdığı Müslümanlığı darmadağın etmeye kalkışıyorlar. Ruhlarını ifşa edercesine Muaviye'nin ve Yezid'in safında olduklarını ilan ediyorlar.Kırmızı fesli İngiliz borazanı ve BOP raportörü Kadir Mısıroğlu'nun müsvedde söylemlerinde bu saltanatçılık ve Muaviye-Yezid tonu hakimdir.Yanmaz kefen işportacısı Cübbeli'nin anlayışında, fetvasında ve yaygarasında bu Muaviye-Yezid rengi vardır.Hırsızlık yolsuzluk değildir pankartı açan Abant demirbaşı ve parelel yapının dünden hocası ve AKP iktidarının güncel akil adamı Hayrettin Karaman da Muaviye-Emevi fetva düzeneği işletmecisidir.Erdoğan ve AKP erkanını cüretlendiren ve derebeycilikte pervasızlığa sürükleyen fetvabazlar bunlardır.ABD'nin BOP'unda eş-başkanlık ve Vatikan'ın Dinlerarası Diyalog furyasında paralel yapı ile eşzamanlı misyon üstlenmiş AKP erkanı ve hükümetinin duruşu, icraatları ve liderlik sisteminde de bu Muaviye-Yezid saltanatçılığı hortlamaktadır.Muaviye'den Osmanlı saltanatçılarına, Osmanlı saltanatçılarından çağdaş AKP derebeylerine kadar uzanan bu Emevi-Nakşi yapının 5 ortak esası ve değişmez ruh temeli vardır:- Allah ve Rasulu'nun açık hüküm ortaya koyduğu hususlarda bile ahkamı tersyüz ederek maslahat kılıfı giydirilmiş farklı-batıl görüşler ihdas etmek,- Allah ve Rasulü'nun kıyamete kadar Müslümanlara Kur'an ile birlikte ikinci emanet olarak bıraktığı Ehl-i Beyt yoluna ve onları sevenlere karşı İslam kisvesine bürünerek mücadele etmek,- Muaviye'nin cahiliyye duygularıyla türettiği Emevi saltanatçılığını İslam diye yutturmak,- Kendi iktidar ve saltanatlarının selametini "milletin selameti ve nizam-ı alem" yutturmacasına dönüştürerek "siyaseten kardeş katli"ne ve "siyaseten BOP planında Müslümanların katli"ne çakma fetvalar türetmek,- Muaviye'nin "babası belirsiz Ziyad b. Ebih"i evlatlık ve valilik ile taltif ettiği gibi, idarede kendi yolsuzluk ve batıllarına kafa sallayanlara makam teslim etmek. Bu saltanatçı anlayış, ilk günden beri Müslümanları savaşa ve dalaşa boğduğu gibi, bugün de Türk milletini ve İslam dünyasını benzer kaos ve dalaşlara sürüklemektedir.Bunları sandığa gömmek, dünyada huzurumuz ve ahirette de kurtuluşumuz için şarttır.Bunların politik sihirbazlıkları ve siyasi büyülerine her babayiğit tahammül edemez. Bunlar, İslamcı sahte maharetlerini bilmeyen muhalefet liderlerini kendi oyunlarında tuş eder, onları farkında olmadan teslim alır, kendi değirmenlerine dolap beygiri yaparlar.Sivil-asker topyekun Türk milletinin yanısıra İslamcı kisveli bu malul derebeylerinin de kurtuluşu, bunları ciğerlerine kadar bilen-tanıyan Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve kadrosunu iktidara taşımakla mümkündür.
