Emre Olur ama Adil olmaz

Geçtiğimiz günlerde bir Emre Olur vakası yaşadık. Olayın detaylarını okurken 'Emre Olur'ken Adil neden olmaz' sorusu otomatik olarak aklıma düştü.

Malumunuz bin bir iddiaları ve bir o kadar da karşı iddiaları sebebiyle Sedat Peker, Türkiye'nin gündemiydi (!).

Ve bir sabah ansızın medyaya haber düştü: 'Organize suç örgütü yöneticiliğinden hüküm giyen ve kırmızı bültenle aranan Sedat Peker'in basın danışmanı olarak bilinen Emre Olur Arnavutluk'ta yakalandı'. Anında Türkiye'ye getirildi ve tutuklandı. 

İyi, tamam da! Bizim bir Zekeriyya Öz hainimiz vardı. Instagram milyonluk arabalarla poz veriyor. 

Ya Adil Öksüz. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın tez hocası. Kaç yıl oldu. Kırmızı bülteninin rengi bile solmaya başladı. Bunlar gibi daha nice hainlerden yıllardır haber yok.

Haliyle soruyorum: Emre Olur. Adil neden olmaz. Emre Olur. Zekeriyya neden olmaz.

Sayın Soylu, 'benim ABD'deki tek malım FETÖ (Fethullah Gülen)' diyor. Neden malınıza sahip çıkmıyorsunuz o zaman?

Arnavutluk denince Kripto Fatih aklıma geldi. Hani 2 buçuk milyar dolar vurgunda ismi geçen Fatih. 

Ablası, 'benim kardeşim böyle bir vurgun, dolandırıcılık yapacak kapasitede birisi değil' dediği Fatih.

Sayın Soylu'nun kırmızı bültenle aranan Thodex'in kurucusu firari Özer'in Arnavutluk'ta Vlora'da yakalandığını ve kimliğinin biyometrik sonuçlarla teyit edildiğini, açıkladığı Fatih.

Emre anında ülkemize getirilebiliyorken Fatih'i, o yaban ellerde neden bıraktık?

SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz'ı da unutmamak gerekir. VİP uçak biletini aldı, gitti. Ertesi gün şirketleri basıldı. Aylar sonra Avusturya'da yakalandı ve tutuklandı. 'Beni, Türk hakimlerine emanet edin' serzenişine rağmen Türkiye'ye getirilemedi.

Haliyle Emre Olur'da, Fatih, Sezgin neden olmaz, sorusu yine akla geliyor.

Konu, konuyu açıyor. Birde Cevheri Güven'i isimli bir şahıs ortaya çıktı. Tanımam etmen. FETÖ'cü olduğu söyleniyor. Yurt dışından 15 Temmuz süreci ile ilgili çarpıcı açıklamalar ve paylaşımlar yapıyor.

Bu şahsı, MİT'ten önce Sabah gazetesi buldu. Fotoğraflarını çekti ve 'İşte o tetikçinin yuvası' başlığıyla manşet yaptı.

Ardından Ahaber 'FETÖ'nün kritik isminin izi bulundu! Cevheri Güven Almanya'daki evini kara propaganda üssüne çevirdi' başlıklarıyla uzun uzun haber yaptılar.

Arkadaşları bu gazetecilik başarılarından ötürü tebrik ederim! 

Reza Zarrabı, Zekeriyya Öz'ü, Adil Öksüz'ü, Fatih'i, Sezgini vs. neden bulamıyorsunuz, sorusunu da sormak isterim. Finanse mi edilemiyorsunuz? Masraflarınızı mı karşılamıyorlar?

İYİ Parti de savcı bulamamış

Erzurum ili Taşkesenlioğlu, Ban, Taranoğlu ve Tarakçı soy isimleri gündemde. Gündemin konusu zaten belli.

İYİ Parti Erzurum İl Başkanı, AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, ağabeyi Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve boşanma aşamasındaki eşi Ünsal Ban, Cumhurbaşkanı danışmanları Serkan Taranoğlu ile Salih Tarakçı hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere Erzurum Adalet Sarayı'na gidiyor.

Uzun sure bekletildiklerini, ifade eden Sayın Başkan, 'suç duyurusunda bulunduğumuza dair bize bir belge verilmesini istedik o da kabul edilmedi… Suç duyurumuz kabul edilmedi, Türkiye'de hukuk ayaklar altına alınmıştır. Adaletin bittiği yerdeyiz' dedi.

O da bir şey mi Sayın Başkan!

Ankara'da '6. Yılında İstinaf Değerlendirme Toplantısı' düzenlendi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ kürsüde adaletin öneminden, yargının bağımsızlığından ve yargıda ülkemizi getirdikleri ileri noktadan bahsediyordu ki!

Sayın Bakan'ın basın danışmanı, toplantıyı takip eden bir basın mensubunun yanına giderek, 'Hanımefendi bakın rica ediyorum soru sormayın, bakın rica ediyorum. Normalde ben, sizi buraya almayacaktım. Fox TV'yi almayacaktım. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi'nin şeyi var. Rica ediyorum soru sormayın' dedi. Ah adalet ah!

Gördüğünüz, izlediğiniz ve bildiğiniz üzere sistemin kritik noktaları hacklenmiş ve virüs bulamış vaziyette.

Demek ki format atıp, sistemi güncellemenin vakti geçiyor:

"Artık bir şeyleri değiştirmenin vakti geldi. Şimdi hepinizin elinde birer akıllı telefon var. Telefonlarınızda aplikasyonlar yani uygulamalar var. Bu uygulamalar en geç ayda bir size güncelleme uyarısı verir. 20 seneden beri size güncelleme uyarısı yapılıyor, hepsinde de daha sonra anımsata basıyorsunuz. Diyorsunuz ki illa telefonun şarjı bitsin. Değişmenin vakti geldi." (Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş)