Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde yemekte yaptığı konuşmada, "Evet, Türküz, Müslümanız, cesametli bir ülkenin vatandaşları, zor bir coğrafyanın sahipleriyiz. Ama inanın, temele indirgediğinizde, sizlerle aynıyız. Aynı hedef için; aynı yöne doğru koşuyoruz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde yemekte yaptığı konuşmada, "Evet, Türküz, Müslümanız, cesametli bir ülkenin vatandaşları, zor bir coğrafyanın sahipleriyiz. Ama inanın, temele indirgediğinizde, sizlerle aynıyız. Aynı hedef için; aynı yöne doğru koşuyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin AB yolunda kaydettiği gelişmeleri büyük ölçüde kendi kaynaklarıyla başardığını belirterek, şunları söyledi:
"İzninizle tek bir örnek vereyim. Ocak 1996-Mart 2004 arasında Türkiye'nin AB ile ticareti toplam 70 milyar Euro açık verdi. Aynı dönemde AB'den aldığımız hibe yardımların tutarı ise 1 milyar Euro civarındadır. Yani son 8 yıldır, Türkiye AB ekonomilerine bırakın yük olmayı, net katkı yapmaktadır. Tüm bunları kimseyi eleştirmek veya suçlamak anlamında dile getirmiyorum. Dikkatinize sunmak istediğim husus, Türkiye'yi tam üyelik noktasında değil de sadece bugün bulunduğu noktada ele alan katı ve dar vizyonlu şablonlarla değerlendirmemek gerektiğidir."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde yemekte yaptığı konuşmada, "Evet, Türküz, Müslümanız, cesametli bir ülkenin vatandaşları, zor bir coğrafyanın sahipleriyiz. Ama inanın, temele indirgediğinizde, sizlerle aynıyız. Aynı hedef için; aynı yöne doğru koşuyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin AB yolunda kaydettiği gelişmeleri büyük ölçüde kendi kaynaklarıyla başardığını belirterek, şunları söyledi:
"İzninizle tek bir örnek vereyim. Ocak 1996-Mart 2004 arasında Türkiye'nin AB ile ticareti toplam 70 milyar Euro açık verdi. Aynı dönemde AB'den aldığımız hibe yardımların tutarı ise 1 milyar Euro civarındadır. Yani son 8 yıldır, Türkiye AB ekonomilerine bırakın yük olmayı, net katkı yapmaktadır. Tüm bunları kimseyi eleştirmek veya suçlamak anlamında dile getirmiyorum. Dikkatinize sunmak istediğim husus, Türkiye'yi tam üyelik noktasında değil de sadece bugün bulunduğu noktada ele alan katı ve dar vizyonlu şablonlarla değerlendirmemek gerektiğidir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.