Erdoğan, cemaati bitirebilir mi?

Seçimlerden önce "inlerine gireceğiz" denildi. Seçimlerden sonra bir dizi operasyonlar başladı. Bazı emniyet mensupları, birkaç asker vs. tutuklandı. Yandaş medya "inlerine girdik" diye başlık atıyor. Ama ben, iddiamda ısrar ediyorum; Bunlar göstermelik icraatlar. AKP, cemaate karşı olamaz, bitiremez? Neden? Bir defa şu sorunun cevabını bulmamız lazım; AKP, cemaatin siyasi boyutuna mı karşı, (artı karşıysa neden karşı) sosyal (dini yani diyalog) boyutuna mı?Erdoğan diyor ki; "Bunlar (cemaat) 35 yıldır devletin içinde yuvalanmış". Doğrudur. 11 yıldır iktidar olan ise Erdoğan ve partisi. Cemaatin, devlet içinde kritik noktalarına gelmesi bu 11 yıl içinde gerçekleşti ve bunu bizzat Erdoğan itiraf etti; "Ne istedilerse verdik". 17 Aralıktan bu yana AKP aleyhine tapeler, kayıtlar vs. piyasaya sürüldü. Erdoğan, bunların tümünü cemaate yıktı artı bunların arkasında kimlerin olduğunu da çok iyi biliyoruz, dedi. Evet, asıl olanda bu. Bunların arkasında kim var? Wikileaks belgelerini kim yayınlamıştı? ABD'nin, dünya devletlerini dinlediği ortaya çıktı. Hatta şu sıralar Almanya ile ABD arasında bu dinlemelerden ötürü gerginlikler yaşanıyor. Ülkesinden kaçan CIA ajanı Edward Snowden, elektronik ortamda yapılan her türlü konuşma, yazışma, haberleşme vs. gibi şeylerin ABD tarafından kayıt altına alındığını itiraf etti. En son dış işlerinde yaşanan Suriye planlarını biliyorsunuz... Bu dinlemeleri bir koruma yaptı, denildi ve bitti. Gerçekten cemaat, ülkemizde, tek başına bu denli bir etkin güce sahip olabilir mi?Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler" adlı kitabında şu gerçeği vurguluyor; "1920'lerde Anadolu'da 200 bin misyoner (ABD, AB ajanı) kol geziyordu". O zaman ülkemizin nüfusu 13 milyondu. Şimdi 76 milyonuz? Kaç ajan geziyordur acaba!Erdoğan, cemaati bitireceğim, iddiasında samimiyse, cemaatin arkasındaki "çok iyi biliyoruz" dediği, güçleri bu millete açıklamak durumundadır. Cemaatin arkasında kim var?Bence, Erdoğan, (siyasi olarak) ABD'yi karşısına almadan cemaati bitiremez. AB'yi karşısına almadan cemaati bitiremez. Peki, Erdoğan, ABD ve AB'yi karşısına alabilir mi? ? En önemlisi ise Erdoğan, cemaati bitirmek istiyorsa (!) "dinler arası diyaloga" karşı olmak, karşı çıkmak, İslam itikadını ortaya koymak zorundadır. Peki, Erdoğan ve AKP dinler arası diyaloga karşı mıdır? Değildir. Nasıl yani, diyecek olursanız? Eğer dinler arası diyaloga karşı olsalar da, seçimlerden önce sırtlarından attıkları Gülen'in yerine diyalogun ağababası Said Nursi'yi almazlardı. Gerisini ise o meşhur (!) şiirden örneklendireyim?"Camiler kışlamız" diyen bir insan, dört hak din var, demez. Çıkar minareye, "Allah katında tek din İslam'dır" (Ali İmran 19) ilahi hakikatini aleme haykırır?Süngüsünü, Müslümanlara çevirmez. Müslümanlarını canına, malına, namusuna, vatanına kastedenlere, kastetmek isteyenlere çevirir. Bu kasıt sahipleriyle ittifaklar yapmaz, onları dost edinmez, onların amaçları için tezkereler çıkarmaz, onların sağlık ve selametleri için dua etmez?Amacını "bütün Müslümanları yok etmek" olarak açıklayan papanın heykeli altında bu amacın bugünkü temsilcileriyle bir ve beraber olmak için imza atmaz. Bu amaçtaki birliğe girmek, şirin gözükmez için Allah ve Resulüne muhalefet eden kanunlar çıkarmaz. Hz. Muhammed'e (sav) hakaret edenlerin elini sıkmaz, uçak merdiveninde karşılamaz, bunlardan biri (papa) öldü diye ülkesindeki bayrakları yarıya indirtmez? Unutmayın! İtikadın (inancın) şakası olmadığı gibi siyaseti de olmaz. Sakın! Siyaseten öyle gerekiyordu, ülkemizin, milletimizin menfaatleri için yapıldı vs. söylemleri sizi aldatmasın. Allah'ın hükmü katidir, değişmez?Kısaca eğer bu ülkede bahsedilen "paralel yapı" bitirilmek isteniyorsa, Büyük Ortadoğu Projesinin bitirilmesi, BOP'a karşı olunması aynı zamanda da dinler arası diyalog çalışmalarının sonlandırılması lazımdır? Erdoğan bunları yapabilir mi?