Erdoğan, Davutoğlu, Demirtaş ve hepimiz

AKP hükümeti, bilerek veya bilmeyerek ateşle oynuyor. Ortalığı alevlendiriyorlar.Kendilerini hala Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi'nde (BOP) eş başkan olarak görüyorlar.BOP'ta boynuzlar çoktan kulakları geçti; farkında değiller bunlar?BOP mimarlarından ABD eski Dışişleri Bakanı kurt diplomatı H. Kissenger'in "BOP ekseninde her şey planlandığı gibi yürürse, Ortadoğu'nun yarısı İsrail'in olacaktır" açıklamasını, Ankara'dakiler bilmiyor mu, duymadılar mı?R. T. Erdoğan, A. Davutoğlu, Selahattin Demirtaş ve hepimiz, bu ilan ve hedefi görmek durumundayız.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 25-30 yıldan beri bu büyük fotoğraf ve oyunu anlatıyor milletimize; bu tuzaktan nasıl kurtulacağımızın yollarını gösteriyor.Prof. Dr. Baş'a kulak asmayanlar, maalesef BOP kuyusu etrafında dönüp duran dolap beygirleri gibi, Büyük İsrail'e can suyu taşıyorlar.Prof. Dr. Baş, Kobani olaylarının patlak verdiği günlerde, gazetemizdeki köşesinden tarihi ikazlarda bulundu, büyük oyunun arka planını açığa çıkardı.Erdoğan, Davutoğlu, Demirtaş ve cümle vatan evlatları, o tespitleri kulaklarına küpe etmemiz icab ediyordu. Görünen o ki, etmemişiz?AKP hükümeti bir taraftan PKK'nın taleplerini ve kodestekilere Meclis'in yolunun açılması isteklerini karşılama telaşıyla boy veriyor; öte taraftan sahibinin sesi Davutoğlu, Meclis'in vekili olan Demirtaş'a anlı-şanlı-kanlı mesajlar veriyor. Davutoğlu yeterli olamayınca, Erdoğan tepeden salvo savuruyor.Bunca salvoların hiçbirinin, Türk milletine zerre hayrı yok; biliyor musunuz? Hepsi maalesef Kissinger'in arka planını açıkladığı BOP çukuruna atılan taşlar, Büyük İsrail'in değirmenine taşınan sulardır.Bu salvolar ve hengame, Türk milletinin Kürt, Türk, Laz Çerkez, Arap, Acem hiçbir evladının karnını doyurmuyor, iş-aş temin etmiyor, hak-hukuk sağlamıyor, huzurlu ve onurlu bir gelecek vaad etmiyor, birlik ve kardeşlik tesis etmiyor.Bu hengamede yabancılar malı götürüyor.AKP hükümeti, petrol çocuklarını satmıştı. Petkim, TÜPRAŞ? vs. elden çıkartılmıştı. Şimdi de anasını satıyor.Enerji Bakanı Taner Yıldız, Bosphorus Enerji Zirvesi'nde TPAO'nun (Türkiye Petrolleri) satılacağını açıkladı.Türkiye'nin yegâne milli petrol şirketi olan TPAO, yarım aşırı aşkın ömründe Petkim, TÜPRAŞ, Petrol Ofisi gibi 17 dev kuruluşu birer ilk olarak Türkiye'ye kazandırmıştı.Meclis'teki Demirtaş ve tüm siyasetçiler, AKP'nin bedavaya elden çıkarttığı bu millet mallarının davasını güdecek yerde; Amerika-İsrail imalatı BOP'ta çelik-çomak oynuyor.Vatanın altı da gitmiş ecnebilere, üstü de; neyin dalaşı içindesiniz Allah aşkına?!Demirtaş, bugüne kadar Diyarbakır'da ecnebilere peşkeş çekilen petrolün hesabını AKP'ye sorsaydı, bugün Güneydoğumuzda bir tane yoksul insan kalmazdı.Diyarbakır'ın Bismil ilçesi, Doruk Köyü yakınlarında İngiliz 'Aladdin Midle East' firması, 14 dönümlük alanı 15 bin YTL'ye kiraladı, diye seviniyor vatandaş. Adamlar, oradan dünyanın en kaliteli 34 gravite petrolünü çıkartıyor; o tarafı gören, gösteren yok? 40 yıllık işletme süresi dolan Diyarbakır'daki bir petrol sahası, 20 Haziran 2012'de TPAO'ya devrediliyor. Devredilen sahada yaklaşık 2.5 milyar metreküp doğalgaz ve 12 milyon varil petrol rezervi bulunuyor. TPAO'ya devredilmesi gereken Fransız Perenco'ya ait Kayaköy Köprü ve Şahaban petrol sahasının işletim süresi Bakanlar Kurulu kararı ile 10'ar yıl uzatılıyor? Şimdi bu TPAO, her şeyiyle toptan ecnebiye satılıyor.Fransız Turcs Perenco firması Diyarbakır'ın Kurkan, Şahaban, Beykan, Katin, Kastel ve Karaali bölgelerinden günlük 14. 000 varil ham petrol üretimi yapılıyor. Bu miktar, Türkiye'nin ham petrol tüketiminin %10'unun teşkil ediyor.Kaç milyon dönüm arazi kiraladı bu yabancı firmalar; önlerine koysunlar bakalım!Prof. Dr. Baş, yıllardan beri, bu kaynaklarımızın ve madenlerimizin davasını güdüyor. İşte model, işte proje; gelin bunları devlet-millet ortaklığıyla işletelim de, milletimizi zengin olsun, fakirlik son bulsun, diye haykırıyor?Şayet Meclis'teki vekiller, Demirtaş ve arkadaşları, Prof. Dr. Baş ile bu davayı omuzlasalardı; ne Ankara demokratik krallığa teslim olurdu, ne de Diyarbakır'ımız başta olmak üzere Güneydoğumuz, Doğumuz, tüm vatan sathımız yokluk, yoksulluk ve teröre teslim olurdu. Herkes huzurlu, onurlu ve insanca yaşam istiyor; hepsi böylece gerçek olurdu.Şimdi ne oluyor, etrafımıza bakalım; bizi birbirimize yediriyorlar, kırdırıyorlar, kırdıracaklar? Ölülerimizin üstüne de BOP eksenli Büyük İsrail projelerini inşa ediyorlar, edecekler!Prof. Dr. Baş'a kulak verelim ki, Türkiye bir akıbet yaşamasın.