Erdoğan fotoğrafı okuyamıyor!

Başbakan R. T. Erdoğan, sakin bir köşeye çekilip Türk milleti ve devletinin istiklal ve istikbaline dair köklü bir vicdan ve iman muhasebesi yapmak yerine; karşısındakilerden yediği seri kroşelerle sersemlemiş boksör gibi ortalıkta dolanıyor, disiplinsiz yumruklar sallıyor. Hukuka, demokrasiye, devlet geleneğine uymayan adımlar atıyor. Amerikan lobilerinin icazeti ve Amerika'da mukim Vatikanperver cemaatin himmeti ile bugünlere gelen AKP hükümeti, 12 yıllık icraatlarıyla Türkiye'yi tüm ilke, kurum ve kuruluşlarıyla batağa çevirdi. Siyasetten hukuka, ekonomiden emniyete, maliyeden eğitime, sağlıktan askeriyeye, YÖK'ten RTÜK'e, yasalardan yönetmeliğe? bataklığa dönmemiş sağlam bir alan varsa, çıksın bir Allah kulu, göstersin!Artık AKP adına "yolsuzluk, yasaklar, yoksullukla mücadele" konusu, sloganlarda ve lafta bile kalmadı. AKP hükümeti her şeyini yitirdi.AKP ve cemaat, adeta ikiz kardeş gibiydiler.Büyük Ortadoğu Projesi coğrafyasında birlikte yol aldılar, el-ele havalandılar, kol-kola uçtular.AKP balonunu şişirenler, hükümetin katkılarıyla kendi küresel ceplerini şişirdiler, küresel kasalarını doldurdular. Bu arada, bal tutan parmak yalar misali, Türkiyeli bazılarına da parmaklarını yalattılar. Cemaat halinde semirdiler. Onların da keseleri-kasalarını, hatta ayyakabı kutularını doldurmalarına göz yumdular.Bu süreçte Türk milleti açlık, yokluk, yoksulluk ve borca batırıldı; BOP coğrafyasındaki İslam ümmeti ise kan ve gözyaşına boğuldu. Ah ü figan arş-ı alaya dayandı.Erdoğan rahatsızlandı.AKP'nin eli-ayağı dolandı. Cemaat boynuz oldu, kulağı geçti, gemi azıya aldı.Herkesin hesabı vardı; ancak her hesabın üstünde Allah'ın da bir hesabı vardır.BOP ve Arap Baharı'nda beklenmedik şeyler oldu. Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak veren ve onun Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayarak şahlanan Rusya, BOP'a ve Arap Baharı'na Suriye'de çomak soktu.BOP'un sahibi Amerika ve Haçlı dünyası, Apo Kürdistan'ı ve Suriye ekseninde Türk milleti ve İslam coğrafyasına son vuruşlarını yapmak üzere idiler ki, öküz öldü; ortaklık bozuldu.AKP afalladı. Erdoğan, Şangay-mangay demeye başladı.Amerika'dan bileğilenen ve Vatikan'dan sulanan cemaat dişini gösterdi, AKP balonuna toplu iğne kadar dişledi. Öyle bir yolsuzluk ve pislik fışkırdı ki, 12 yıllık AKP hükümeti, halk nezdinde, Ayakkabı Kutuları Partisi hükümeti haline döndü.Amerika'ya bağlantılı sinekler ve böcekler, Erdoğan'ın etrafında cemaat halinde vızıldamaya başladı. Erdoğan'ın başı döndü. Erdoğan, batağı kurutmak yerine, sineklerle uğraşıyor. Erdoğan, hala fotoğrafın tamamını seyredemiyor. En yakınındaki "cemaatçiler" gözünü boyuyor.Gülen efendinin, "Papalık Konseyi Misyonun (PCID) bir parçası olduktan sonra" değiştiğini dünya alem biliyor, Erdoğan da biliyor. Hatta bugün güya Erdoğan'ın safında görünen Karaman'ın Hayrettin'i bile yıllarca onun değirmenine su taşıyor.İsrail, Amerika, Vatikan başta olmak üzere cümle gayr-ı müslimlere hoşgörü havarisi kesilen Gülen Efendi, öküz ölüp ortaklık bozulunca, ortakçılarına Amerika'dan ateş püskürüyor."Bizim dünyamızda bedduaya yer yoktur? Muhabbet fedaileriyiz; husumete vaktimiz yoktur bizim? Biz en zor günlerde, en amansız şekilde düşmanlık yapanlar hakkında bile tel'ine, bedduaya 'âmin' demedik, kimseye lânet ve kahriye okumadık" (Dünyamızda Bedduanın Yeri, Prizma ? 2; Yeminleşelim mi?, Kırık Testi, 05.12.2004) türünden nutuklarıyla göz boyayan ve eli altındaki saf tabanı avlayan munis ve mülayim Efendi, öyle beddualar okuyor ki, Nemrut ve Firavun bile Allah'a sığınıyor. Gülen efendi "Dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa? modern hukuka aykırıysa, günümüz demokratik telakkilere aykırıysa.. Allah bizi de onları da yerlerin dibine batırsın, evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın? Masum insanlara cürüm atmak suretiyle onları karalamaya çalışanlar? Allah onların evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın..." diye köpürüyor.Bu beddua ve ateş, Amerika ve Vatikan eksenli öfke ve kinin tezahürüdür? AKP'nin yolsuzlukları bugün bilinmiyor ki, 12 yıl sonra gerçekleşmedi ki; AKP hükümeti, iktidara geldiği gün, devlet ve millet mallarını, vatan topraklarını ecnebiye peşkeş çekerek işe başladı. Katlanarak devam etti; cümbür-cemaat hepsi onlardan semirdi? Beddua etmek şimdi mi aklına düştü munis efendinin?!Amerikası dua et diyor, İsrail bile olsa ona dua ediyor; beddua et deyince de ortakçısı bile olsa beddua ediyor.Erdoğan'ın acilen temizleyeceği birkaç sivrisinek değildir. Kendisinin de içinde debelendiği Amerika ve cemaat bataklığıdır. Erdoğan, temizliğe ve bataklığı kurutmaya, AKP'deki ve hatta kabinedeki Hakan Şükür'lerden başlayarak, bizzat kendi onayı veya bakanlarının talebiyle devlet çarkına yerleştirdiği tüm Vatikanperver elemanları cümbür-cemaat halinde temizlemelidir.Erdoğan, gerçekten bir cemaat temizliği yapmak istiyorsa; öküz ölüp ortaklık bozulunca cemaat başı ateş köpürürken; "biz cemaatin de iktidarıyız" diyen Hüseyin Çelik'ten, F tipi rüya tabircisi Şamil Tayyar'dan ve "Cemaatin temiz olduğunu, eğer başındaki insan söz konusuysa ona olan sevgimizin ne kadar büyük olduğunu? her yerde söylemişimdir" diyen Bülent Arınç'tan başlayarak aşağıya doğru devlet çapında çok iyi bir çalışması yapmalıdır. Aksi halde bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da gözü öyle boyanır, öyle bir oyuna düşer ki, bir de bakmış, başı siyaseten boynundan uçmuş!