Erdoğan, Gülen'den korkuyor mu?

Erdoğan işi gücü bıraktı, gittiği her yerde, bulduğu her kameranın karşısında Gülen'den şikayetçi oluyor. Avrupa'ya gidiyor, Gülen'i anlatıyor. ABD'yle konuşuyor, Gülen'i şikayet ediyor. Nedir bu korkunuz? Çünkü kişi, ya sevdiğini anar, ya da korktuğunu? Yoksa gündem mi kaydırmaya çalışıyorlar! Yoksa Gülen hareketini, millet nazarında "öcü" göstererek, ortak işlerini, menfaatlerini aklamaya, yarın haklı çıkmaya mı çalışıyorlar? Sebepler çoğaltılabilir?Yalnız bir gerçeği de ifade etmeliyim ki! Bu süreçte Erdoğan tam bir Avrupa'i tavırla oyunu oynuyor. Hukuku gitmeden, muhatabının itibarını yok edip, kamu vicdanında idam ettirmeye çalışıyor.Tabi bu noktadaki en hassas konu din. Malum Gülen'e atfedilen bir dini vasıf var ve Gülen'i takip eden insanlarda var. Dikkat ederseniz Erdoğan bu noktaya hiç girmiyor. Dini boyutta Gülen ile hiç karşı karşıya gelmiyor. Erdoğan ve AKP iktidarı emniyette, yargıda, milli eğitimde, özel sektörde Gülen'cilere karşı açık bir savaş veriyor.  Merak edilen ise neden Diyanet teşkilatında (Erdoğan tabiriyle) bu temizlik kampanyası yapılmıyor? Şunu rahatlıkla iddia edebilirim ki, Gülen hareketi en çok milli eğitim ve diyanette yapılanmıştır. Diyanete (camilere) neden el uzatılamıyor? Yoksa koskoca cumhurbaşkanı, başbakan bir hocanın, cemaati dini terimlerle kışkırtmasından mı korkuyorlar? Bence cevap budur. Evet, korkuyorlar.   Ama Erdoğan ve AKP iktidarı bu olasılığa karşı iyi bir taktik geliştirdiler. Gülen ve hareketine savaş açan bu anlayış, bir anda Said Nursi'ye sahiplendi. Nurculukla, Gülen'i ayrıştırıp, Nurculuğun temsilcisi, lideri olarak Said Nursi'yi yaşatma gayretine girdiler. Oysa kendileri de diğer dini yapılanmalarda, akademik çevrelerde çok iyi bilir ki, Said Nursi'nin veliahdı F. Gülen'dir.Diğer taraftan ise Said Nursi'nin gerçek kimliği milletimizden saklanmaktadır. Kimdir bu Said Nursi? Gerçekten alim, arif bir zat mı? Yoksa? Yoksanın, ardına bir iki örnek koyarsam anlarsınız. Abdülhamit Han bu zevatı doğu illerinde yaptığı zararlı çalışmalardan ötürü önce tımarhaneye sonrada hapse attırmıştır.İngiliz Muhipler Cemiyeti. Milli Mücadeleye karşı kurulmuş bir dernek.  Derneğin başkanı Rahip Frew. Üyeleri arasında göze çarpanlar, Sultan Vahdettin, Damat Ferit, Ali Kemal. Başka! Said Nursi. Söyleyin bana! Bir Allah dostu, bir papazın, rahibin arkasında ne işi olur!Hadi hepsini geçelim (mi)!? Bir Allah dostu, Allah'ın açık hükmü; "Allah katında tek din İslam'dır" ayetine muhalefet edebilir mi? Allah'ın "onlar cehennemliktir" dediği Yahudi ve Hıristiyanlar'a "hayır, onlarda cennete gidecektir" diyebilir mi?Bir soru daha sorayım; Vatikan'a (Papa'ya ilk mektubu kim yazdı? Said Nursi. 1950 yılında yazdığı mektuba Vatikan 1951 yılında takdir ve teşekkürleri ile cevap vermiştir. Peki, Said Nursi, Yahudi ve Hıristiyanlara nasıl bakıyordu?"Müslümanlık-Hıristiyanlık ittifakını bozmaya çalışanlara karşı üç zümre, Nurcular, Hıristiyan ruhaniler ve misyonerler uyanık olmalıdır." (Emirdağ Lahikası, I, s.1712; Tarihçe-i Hayat, s.434) "Birinci Dünya Savaşı'nda, bizimle savaşmış da olsa, bir Hıristiyan ölmüşse ŞEHİT sayılır, ahirette mükâfatı vardır." (Kastamonu Lahikası, 45)Yine Said Nursi'ye göre Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler arasındaki ilişkilerde kimin yönetip, kimin yönetildiğinin önemi yoktur. Beraber yaşama şekillerinin belirlenmesi gerekir. (Said Nursi, Şualar, 14. Şua.212-213; Münazarat 1945)Vatikan'a 2. Mektubu ise 9 Şubat 1998'de Gülen yazmıştır. Bu mektup 10 Şubat 1998 tarihinde Zaman gazetesinde yayınlanmıştır."Pek muhterem Papa cenapları?  Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinler arası Diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazi yardımlarımızı sunmak için size geldik?İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır?"Bu kişi ve anlayışları tanımak, anlamak için başka söze gerek var mı? Ya! Bu anlayıştaki kişileri sahiplenenleri, sahiplenmenin açıklaması var mı?