Erdoğan ve Soylu BTP liderini haklı çıkardı

20 yıllık iktidar aldığı kararlar, yaptığı ve yapmadığı icraatlar neticesinde artık çok yorgun. Artık kendi içerisindeki gelişmeleri bile kontrol edemiyor. 

Hemen her gün dün kınadıkları şeylerle bugün kınanıyorlar. Hemen her gün dün ayıpladıkları şeylerle bugün ayıplanıyorlar. Hemen her gün dün suçladıkları şeylerle bugün suçlanıyorlar.

'Farkındayız, düzelteceğiz, ezdirmeyeceğiz' gibi sözlere artık vatandaş,  'elleme, elleme… Orada kalsın' diyerek cevap veriyor.

Haliyle elde kala kala din kaldı. AKP'nin kurmaylarına dikkat edin! Her açıklama ve söylemlerinde cami hocası üslubu ile cümleler kuruyor. 

Diğer ifade ile AKP 20 yıldır iktidar olduğun unuttu, eskiden olduğu gibi muhalefet mantığı ile dini ve milli cümlelerle halka uzanmaya çalışıyor.

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş defalarca, 'Rica ediyorum, hiç kimse ' Bunlar Müslüman'dır, bizim dinimizi kolluyor, koruyor' diye hikâye okuyup bu adamlara oy vermesin' çağrısında bulunup sebeplerini sıraladı. 

Sebeplere gelmeden önce Sayın Erdoğan ve Süleyman Soylu'nun, Sayın Baş'ın ne kadar haklı olduğunu gösteren açıklamalarına bir bakalım. 

6 Temmuz günü Sayın Erdoğan, eski belediye başkanları ile buluştu, sahaya çıkmalarını ve vatandaşı ikna etmelerini isteyerek, 'sizler belediye başkanlığınız döneminde gerçekleştirdiğiniz eser ve hizmetlerle adlarınızı tarihe yazdırmış bir kadrosunuz…

Ebedi alemde de hep birlikte Peygamber Efendimizin sancağı altında bir araya geleceğimizi umut ediyorum' dedi.

Tabii ki her Müslümanın hedefi Peygamber Efendimizin sancağı altında bir araya gelmektir. 

Ama O Hazreti Peygamber ki (s.a.a.v) devlet hazinesinden bir iğneyi heba edenlerin, zimmetine geçirenlerin cenaze namazını kılmamış ve cehennemliktir, demiştir.

Sayın Erdoğan'ın aynı toplantıdaki 'emperyalizm' karşıtı söylemlerini ise hayretle karşıladım.

ABD ile stratejik ortak olan, İsrail'e ihtiyacımız var, diyen, AB nihai hedefimizden hiç vazgeçmedik, diyen serbest piyasa adı altında yeraltı ve yerüstü ne kadar zenginliğimiz varsa yabancı sermayenin tekeline bırakan Sayın Erdoğan aynen şu sözleri sarf etti:

"Türkiye işgale uğrasa düşmanı çiçekle karşılayacak bu güruhu bir asır öncesi kibarca manda ve himaye taraftarlığı olarak ifade edilen emperyalist uşaklığı olarak tanıyoruz. 

İnşallah meydanı başkalarının çöpüne hayranlık duyup, kendi ülkelerinin güzelliklerine öfkeyle saldıran bu emperyalist uşaklarına bırakmayacağız."

Not: Türkiye 2021 yılında 14,7 milyon tonla AB'den en fazla atık (çöp) ithal eden ülke oldu. AB'den tüm atık ithalatının yaklaşık yarısı Türkiye'ye yapıldı.

Süleyman Soylu

7 Temmuz'da ise Süleyman Soylu, muhtarlarla bir araya geldi ve çıtayı daha yukarılara çıkarttı.

Cumhuriyetin birinci asrının tamamlanmak üzere olduğunu söyleyen Soylu, "Biz, Cumhuriyetin ikinci asrında kendimiz gibi yaşayacağız, medeniyet değerlerimizde ne varsa, onu yaşayacağız, milli irade ne diyorsa onu yaşayacağız, dışarıdan ithal anlayışlarla bir gelecek inşa etmek niyetinde değiliz, kendi aklımızı ve izanımızı, kendi özümüzü rehber edinmeye devam edeceğiz" dedi.

İlginç!

Bugün nasıl yaşıyorsunuz ki yarın, kendiniz gibi yaşamayı hayal ediyorsunuz? Medeniyet değerleriniz de neler var? 

Örneğin adalet, merhamet, sevgi, hoş görü, helal lokma, devlet malının kutsallığı, kul, yetim, miskin hakkı, adam kayırmama, kim olursa olsun torpile, rüşvete, haksız kazanca hayır, diyebilmek var mı? 

Dünyalık kaygıları bir tarafa bırakarak karşındakinin inancı, mezhebi, meşrebi, partisi, ideoloji ne olursa olsun adalet ile karar verme, haklıya haklı, haksıza haksız, diyebilme var mı? 

Eğer bunlar var, olsaydı bugün yarınlar için kimlik hayali kurmazdık, bu hallere düşmez, ithal anlayışların kuyruğu olmazdık.

Hiç kimse merak etmesin! Bu milletin her şeyi var. Tek ihtiyacımız olan ise milli ve manevi değerlerimizi fark edecek idraktir. 

20 yıldır bütün idrak yollarımız kapatılmıştır ve bu yolları açmak için ihtiyaç duyduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.

BTP lideri ne demişti?

"Domuz etini kasaplık et haline getirenler bunlar. Zinayı suç olmaktan çıkaranlar bunlar. Nüfus cüzdanlarından 'Dini: İslam'dır' hanesini çıkaranlar bunlar, ama aramızdaki en büyük Müslümanlar da güya bunlar. 

Burada çok büyük bir tezat var. Sizlere düşen bütün toplumumuzu bu kandırmaca noktasında ayıktırmaktır, uyandırmaktır. 

Siz cumhuriyetin kazanımları olan, Atatürk'ün bize emanet ettiği, dedelerimizin savaşla kazandığı bu topraklar üzerine inşa edilen bütün fabrikaların yabancılara, üç beş yandaşa peşkeş çekilmesine 'tamam' diyorsanız, gidin AK Parti'ye oy verin. 

Ama rica ediyorum, hiç kimse ' Bunlar Müslüman'dır, bizim dinimizi kolluyor, koruyor' diye hikâye okuyup bu adamlara oy vermesin."