Erdoğan yine o sihirli cümleyi kurdu

Finlandiya ve İsveç'in, NATO'ya üyelik imzaları atıldı. Sayın Erdoğan bu üyeliğe onay vermeyeceklerini açıkladı. 

İlk soru:  Finlandiya ve İsveç, 1949'da kurulan NATO 50'de, 60'ta, 90'da değil de neden bugün üye olmak istiyor?

İkinci soru: Rusya, Finlandiya ve İsveç için tehdit midir?

Üçüncü soru: Finlandiya ve İsveç, kendi iradeleri ile mi NATO üyesi olmak istiyorlar yoksa gizli dünya devletinden (Yahudi sermayesi) emir mi aldılar?

Dördüncü soru: Türkiye gerçekten terör örgütlerine ve teröristlere sahip çıktıkları için mi Finlandiya ve İsveç'in üyeliğine itiraz ediyor?

Hiç uzatmaya gerek yok! ABD, Rusya'yı Ukrayna'da dize getiremedi. Sahayı genişletip, piyonlarını çoğaltıp, Baltık Denizi'ni NATO gölü haline getirip Rusya'yı pes ettirip dünya hakimiyetini devam ettirmek istiyor.

Ülkemize gelirsek!

Sayın Erdoğan ve kurmayları 'terörist' başlığı üzerinden konuya yaklaşıyorlar. Benim merak ettiğim ise Sayın Erdoğan'ın gerçekte NATO'dan ne istediğidir?

Tamam! NATO üyesi olmayan Finlandiya ve İsveç terörist ve terör örgütlerine sahip çıkıyor. Doğru.

Ama bizzat NATO'nun kurucusu ve üyesi olan ülkeler bu terör örgütlerini kurup, teröristleri yetiştirip, devlet ve milletimizin birlik ve bütünlüğünü hedef almadılar mı?

ABD'li albayları, yüzbaşıları, NATO'da görevli askerleri, PKK inlerinde yakalayan Mehmetçik değil midir?

Fethullah Gülen'i vermeyen Finlandiya ve İsveç midir yoksa ABD mi? Mazlum Kobani'yi kim besliyor?

Adil Öksüz ve diğer terörist, hainleri vermeyen Finlandiya ve İsveç midir yoksa ABD ve AB ülkeleri mi?

Demek ki 'terörist' başlığı ana sebep değil. Başka istekler var! Örneğin F-35'ler olabilir. F-16'lar, hava savunma sistemleri, ekonomik yardımlar, Suriye'de daha aktif destek olabilir. 

En önemlisi ise Sayın Erdoğan ile hiç muhatap olmayan Joe Biden'in, Erdoğan'ı direk muhatap alması isteği de olabilir. 

Ya da direk Rusya, dolaylı olarak da Çin ile karşı karşıya gelmek istemiyorum, siyaseti de olabilir!

Ülkemiz muhalefeti ve NATO 

Dikkat edin! Muhalefetten, NATO konusunda net bir ses çıkmıyor. Adeta duymadım, görmedim, bilmiyorum, havasındalar. Milliyetçi BBP hariç. Destici,  Finlandiya ve İsveç'in üyeliğine onay verilmesini istiyor. 

Ülkemiz muhalefeti neden NATO'ya, ABD'ye karşı sessiz? Ülkemizdeki, bölgemizdeki, dünyadaki terörün, kanın, savaşların kaynağının bu yapılar olduğunu bilmiyorlar mı? 

Neden ülkemizin, NATO'daki varlığını sorgulamıyorlar? Bu nasıl milliyetçiliktir? Bu nasıl ümmetçiliktir? Bu nasıl Atatürkçülüktür? 

Nerede, 'Ne mutlu Türk'üm diyenler? Nerede, Allah'tan (c.c) başka güç ve kudret tanımıyoruz, diyenler? Nerede, 'kahrolsun emperyalizm' diyenler? 

Erdoğan 'evet' der mi?

Medya, Sayın Erdoğan ne diyecek, sorusunun cevabını tartışıyor. Gerçi ben, Sayın Erdoğan, o sihirli cümleyi kurduğunda cevabının ne olacağını da anladım.

Sihirli cümle mi? 'Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz.'

Sayın Erdoğan: "Önümüze gelen her teklife sorgusuz sualsiz evet, demeyiz… Hem PKK-YPG'ye destek verip hem de bizden, NATO üyeliği için destek istemek tutarsızlıktır.

Bu yanlış bir kez yapıldı, Yunanistan'la. Bunlar NATO'dan çıkmışlardı, sonradan girmelerine maalesef evet, dedik, Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Pazartesi günü gelmek istiyorlarmış, boşuna yorulmasınlar."

Sayın Erdoğan'ın bu cümlelerini, Adalet bakanı Bekir Bozdağ neshetti (hükmünü kaldırdı): "NATO üyesi olan Türkiye'ye hiçbir şey vermiyorlar… Bize verilen sözlerin tutulması, sözden daha kıymetlidir. Çünkü Türkiye, kendisine verilen sözlerin tutulmamasında adeta şampiyon durumda".

Sonuç ne olur?

ABD Başkanı Biden: "Finlandiya ve İsveç'in 'tarihi' NATO üyelik başvurularını destekliyorum."

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: "ABD ile ilişkilerimizdeki yaşadığımız sorunları çözmek istiyoruz. Roma'daki toplantı, Cumhurbaşkanımızla Biden arasındaki görüşme, bu anlamda önemli bir görüşme oldu. Sayın Biden'ın teklifiyle stratejik mekanizma kurduk."

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın: "Finlandiya'nın, NATO'ya adaylığına kapıyı kapatmış değiliz."

Evet, sizce sonuç ne olur?