Erdoğan'ın ağıtları

Başbakan R. T. Erdoğan, iftar sofralarını ağlama sofralarına çevirdi.Sofra başlarında ağıtlar yakıyor Erdoğan.İstanbul Haliç Kongre Merkezi'ndeki iftarda da benzer ağıtları yakıp durdu.Türkiye üstüne ağıt yakıyor.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın yaptığı ikazlara, 12 sene sonra, şimdi geldi.Game over?Oyun bitti!Erdoğan ise şimdi kendine gelmeye başladı.Son zaman ağıtlarındaki temel cümleleri aynı? Erdoğan, Suriye, Irak ve Mısır örneğinden yola çıkarak sözü, Türkiye'ye, daha doğrusu kendisine, AKP iktidarına getiriyor.Yüzde 51.73 oyla Cumhurbaşkanı koltuğuna oturtulan İhvan Mursi'nin akıbetini seyrediyor; adeta aynada kendini görüyormuş gibi irkiliyor.Tam o noktada sızlanmaya başlıyor.Haliç'teki iftarda şunları sayıyor:"Ülkemizde 400 bin sığınmacı var. Onlar bizim kardeşlerimiz, akrabalık bağlarımız var? Aynı şekilde Irak'ta her ay ortalama bin kişi ölüyor. Orada yine süreç aynı? Mısır'da da acı tablo. Bütün bunlar, acaba içeriden kaynaklanan bir gelişme mi? Yoksa bütün buraları parçala, böl, yönet mantığı ile dışarıdan kurgulanan bir oyun mu?Evet, içeriden ve dışarıdan organize bir oyun ile baş başayız...Aynı durum ile Türkiye karşı karşıya? Türkiye'de oynanan oyun da budur. Türkiye'de oynanan oyun salt içeriden değil. İçeride bu işin figüranları var. İçerideki aktörler, aynen dışarıdan kurgulanarak bu oyunun içinde bilerek, bilmeyerek rol almıştır. Bütün samimiyetimle söylüyorum. Güçlü bir Türkiye'yi dünyada hazmedemiyorlar, kabullenemiyorlar!"Prof. Dr. Baş, 20-25 yıldan beri, tüm Türkiye'ye, son 10-12 yıldan beri de bizzat Erdoğan ve AKP hükümetine, Türkiye üzerinde oynanan oyunları hatırlatıyor.Erdoğan ve şürekası duymazlıktan geliyor, buru kıvırıyorlardı. Atı alan Üsküdar'ı değil, Türkiye'yi geçti.Keser döndü sap döndü, gün geldi hesap döndü; Erdoğan şimdi ağıt yakmaya başladı.Erdoğan'a şunları sormak lazım gelir:Türkiye üzerinde oyun oynayan dıştan aktörler ve içten figüranlar kimlerdir? Erdoğan kimleri kastediyor.Amerika ise; Erdoğan, 2003 yılından beri Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi'de (BOP) eş başkanlık görevi üstlendiğini kendisi deklare ediyor? Ülkemiz ve bölgemize dönük BOP'tan daha büyük bir oyun mu var?! Afganistan, Irak vs. vahşi işgalleri bu plan ekseninde yaşanmadı mı?!Erdoğan'ın kastı AB, Almanya veya İngiltere mi?Öyle ise; Erdoğan, bu AB için can atmıyor muydu? Bu AB için, Türk tarımını, Türk çiftçisini bitirmedi mi?Erdoğan'ın kastı, İsrail ise; yıllardan beri, başta hocası olmak üzere İsrail ile onlarca stratejik anlaşmayı yapanlar kendileri değil mi? Hatta 2009 yılında 911 km'lik Türkiye-Suriye sınırı, mayın temizlenmesi karşılığında 49 yıllığına İsrail'e vermeye çalışan Erdoğan hükümeti değil mi?! Erdoğan hükümetinin emrivaki kararnamesi, Türk kamuoyunun baskısı ve Danıştay'ın 16 Nisan 2007 gün ve 2007-3295 sayılı karar ile durdurulmuyor mu?  Ardından referandum çuvalına konulan Danıştay bu yüzden tırpan yemiyor mu?!Suriye sınırındaki mayın ve vize işlerinde temizlikler yapıldıktan kısa zaman sonra; Suriye'de bombalar patlamadı mı? İhtilalci muhalifler ortalığa yayılmadı mı?!Bölgedeki işgal, kan ve kardeş katliamında hizmeti ve parmağı olanlar, timsah gözyaşları akıtmasınlar!Prof. Dr. Haydar Baş, bu ve buna benzer Türkiye'nin başına çorap örülen yüzlerce konuda Erdoğan'ı ve Türk milletini ikaz etmedi mi?Erdoğan'ın bugün sızlanıp yakındığı iç ve dış odaklar, kusura bakmasın ama kendisinin ve hükümetinin akıl hocaları, ortakçıları ve küresel şefleridir. Erdoğan, iftar sofralarındaki ağıtlarında samimi ise, yapacağı ilk iş, kendisini bugüne kadar ikaz edip yol gösteren Prof. Dr. Baş'ın kapısını çalmaktır.İftar sofralarında da okuyacağı ağıt, "Kendim ettim kendim buldum / Gül gibi sararıp soldum / Eyvah, eyvah, eyvah?" şarkısıdır. Erdoğan'ı kurtaracak tek ağıt budur.