Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var

22 yıllık iktidarın başı olan Sayın Erdoğan'ın milli ve manevi değerlerimizi seçim taktiklerine alet etmesi ilk değil, sonda olmayacaktır. 

Ama basiret ehli için de kabul edilebilir değil, olmayacaktır ve her daim itirazımızda olacaktır. Çünkü bu bizim için imandan gelen bir mecburiyettir.

Bakın! Ukrayna, emperyalistler adına 2 yıldır Rusya ile savaşıyor. AB ve AB ülkeleri başta ekonomik olmak üzere spor ve sanat dahil 11 binden fazla başlıkta yaptırımı Rusya'ya karşı hayata geçirildi. Ukrayna'ya 400 milyar Euro değerinde askeri malzeme ve binlerce özel asker sağladılar. 

Birleşmiş Milletler bu iki yılda toplam 10 bin 703 sivilin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Kul hakkına geliyorum

4 aydır Allah'ın lanetlediği kavim, Filistin'de katliam yapıyor. 32 binden fazla Müslümanı öldürdüler, şehirlerini yok ettiler. 

Bırak, batı devletlerinin sessizliğini! Bırak, yöneticilerinin karnı tok olan İslam ülkelerinin sessizliği! 

Asrın lideri (!) Filistin davasının sahibi (!) Sayın Erdoğan bu dört ayda ne yaptı?

İşte bu sorunun sorulmasına Sayın Erdoğan çok bozuldu ve bu eleştirilerin 'kul hakkına' girmek olduğunu vurguladı.

6 Mart'ta Ankara'da 30-40 kişilik bir grup İsrail katliamlarının başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana 150'den fazla gemiyi İsrail limanlarına ulaştırdığı iddiasıyla Erdoğan'ın meşhur 5'lisinden olan Limak Holding'i protesto etti.

Daha doğrusu etmeye çalıştı. Ama emir alan polislerimiz adeta, 'size, İsrail ile ticaret yapanları protesto ettiremeyiz' diyerek grubu dağıttı.

İşin daha vahim tarafı ise böylesi haklı bir tepkiye sadece 40 civarında insanımızın katılmış olması. 

Oysa yüzlerce kişi ile malum kahve markasının önünde şov yapanları, hele Bilal Erdoğan'ın Filistin mitingine katılanları gördüğümüzde, insanımızın gözüne nasıl bir perde indirildiğini de görüyoruz.

Utanç, utanca dönüştü

Bu gibi protestolar az sayıda ve az sayıda kişi ile de olsa da Sayın Erdoğan ve kurmaylarının uykusunu kaçırıyor. Çünkü yakında seçim var ve iktidarın mazeretleri geçersiz. Birde susturulamayan vicdan var!

Geçen hafta Erdoğan'ın Sakarya mitinginde , 'İsrail ile ticaret utancı sonlandırılsın' pankartları açılmış, kısa sürede müdahale edilmiş ama tüm Türkiye görmüştü.

Aynı şekilde AKP'li bakanların katıldıkları etkinliklerde bu tip pankartlar açılıyor, polis anında müdahale ediyor, gözaltların ardı arkası kesilmiyor.

9 gün boyunca Erzincan'daki facianın yerine gidemeyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Bursa Yıldırım Belediyesi tarafından düzenlenen Mevlana Kentsel Dönüşüm Alanı Anahtar Teslim Töreni'ne katıldı.

Özhaseki'nin konuştuğu esnada, "İsrail'le yapılan ticaretten utanç duyuyoruz" yazılı bir pankartlar açıldı.

Özhaseki bozuntuya vermedi ama salondan ayrılırken bir vatandaş, Bakan Özhaseki'ye seslenerek, "İsrail ile yapılan ticaretten utanç duyuyoruz. Hükümet sesimize kulak versin. Ticareti kınıyoruz, lanetliyoruz. Türk halkı olarak utanç duyuyoruz. Biraz hassasiyet gösterin" dedi. 

Özhaseki'yi bilmem ama hassasiyet gösterisi Sayın Erdoğan'dan geldi. İlim Yayma Vakfı Genel Kurulu'nda konuşan Sayın Erdoğan 'Türkiye'nin Filistin davasına en üst düzeyden sahip çıkan bir ülke olduğunu' iddia etti. 

Ve dedi ki;  'Filistin davasına en üst seviyede sahip çıkan ülke Türkiye'dir. Her kim 'Hiçbir şey yapmadılar' diye eleştiriyorsa kul hakkına giriyor demektir. Tayyip Erdoğan 15 sene evvel 'One minute' dediyse bugün de aynı yerde durmaktadır.'

Erdoğan 15 yıl önce nerede duruyordu?

İsrail'in yanında duruyordu. Evet, Davos'ta İsrail cumhurbaşkanına 'one munit' (bir dakika' çekip toplamda 5 dakikayı geçmeyen bir şov izledik, doğrudur.

O bir dakika içinde şu cümleleri 'eesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum' Erdoğan kurmuştu.

5 dakika sonra

Şu cümleleri de 'herhangi bir şekilde ne İsrail halkını ne Cumhurbaşkanı Perez'i ne de Musevi halkını hedef aldım' 5 dakika sonra kuran Sayın Erdoğan'dı. 

O gün İsrail'in gazabından korkmuştular bugünde ticareti kesersek o gazaba muhatap oluruz korkusu yaşıyorlar. 

Kul hakkı

Filistin'deki soykırım canlı tanıklarından Gazzeli Danya Ebu Muhsin adlı küçük kızımız bir mektup yazmış ve şöyle demişti; 'Tayyip amca senden çok umutluydum. Güçlü ordularına rağmen bizi kurtarmadın. Beni hayal kırıklığına uğrattın. Sana kırgınım. Rabbime varınca O'na, seni şikayet edeceğim'.

Bende sadece Erdoğan'ı değil. Milli ve manevi değerlerimizi şahsileştirip, insanımızı karşı karşıya getirenleri şikayet edeceğim.

Artı Atatürkçü, milliyetçi, özgürlükçü geçinen partileri, piyasada insan hakları avukatlığını yapan bir sürü kişinin bu soykırım karşısında bir iki laf dışında sessiz kalmaları İsrail ile ticaret yapanlara cesaret verdikleri gibi Filistin davasını birilerini tekeline de bırakmaktadırlar. Onlarda ortaktır ve onlardan da şikayetçi olacağım.

Kul hakkı belli ama ortada bir de kan hakkı var. Rabbim bizleri kul hakkından da, kan hakkından da muhafaza eylesin.