Kirletme alışkanlığı 850 işçinin emeğini heba ediyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı Kent Temizliği Şube Müdürlüğü ekipleri, kent ve insan sağlığını korumak, çevrenin kirlenmesini engellemek için ter döküyor. 850 personel ile 3 vardiya şeklinde, 2 bin kilometrelik hatta her gün çalışma yürütülüyor.
29.04.2024 22:54:00
HABER MERKEZİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı Kent Temizliği Şube Müdürlüğü ekipleri, kent ve insan sağlığını korumak, çevrenin kirlenmesini engellemek için ter döküyor. 850 personel ile 3 vardiya şeklinde, 2 bin kilometrelik hatta her gün çalışma yürütülüyor. İzmir'de günlük 4 bin 500 ton evsel atığın yanı sıra sokaklardan da tonlarca çöp toplanıyor. Ekipler, son olarak binlerce insanın alışveriş için geldiği Konak'taki Gıda Çarşısı'nda sokakları karış karış gezerek temizledi. 25 personel ve 5 yıkama aracıyla saatler süren çalışmalarda bir tona yakın atık toplandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Kemal Kılıç, İzmir ticaretinin kalbinde yoğun bir temizlik seferberliği başlattıklarını söyledi. Köyler, mahalleler, refüjler, ana arterler, sahiller gibi şehrin her yerinde çalışmaların sürekli devam ettiğini vurgulayan Kemal Kılıç, "Sigara izmaritlerinin atılması için küllükler ve çöpler mevcut. Ancak bunlar yine de yerlere, mazgallara atılıyor. Gıda ambalajları, plastik bardaklar ve daha birçok şey çöp yerine yerlere atılıyor. İzmir rüzgarlı bir kent. Biz temizliyoruz ancak bu tür çöpler Körfez'e kadar ulaşıyor" dedi. Küresel bir kirlilik krizi gerçeğinin bulunduğuna değinen Kemal Kılıç, şunları söyledi: "Dünya kirlilikten etkileniyor. Okyanusta plastikten oluşan bir ada var. Türkiye bu kirlilikten muaf değil. Bütün denizler birbirine bağlı. Sokağa attığımız çöpler, dereler ve rüzgar aracılığıyla denize ulaşıyor. Bütün bu atıklar denizlerde balıkların, canlıların yediği besinlere karışıyor. Her yıl binlerce ton plastik denizlere karışıyor. Bunu ancak karada kirlilik oluşmadan engelleyebiliriz. Bunu yapabilirsek, geri dönüşümü arttırsak, geri dönüşümü mümkün olan atıkları bu tür kutulara atarsak, özellikle plastik kirliliğinin önüne geçmiş oluruz."
Bireysel olarak da birçok önlem alınabileceğini belirten Kılıç, "Şehri temizlemek evet bizim işimiz ve bunu yapıyoruz. Ancak kenti kirletmemek de mümkün. Sokaklara atılan tonlarca atık var. Toplamakla atık bitmiyor. Bilinçli olmamız gerekiyor. Emekçi kardeşlerimize yardımcı olmamız lazım. Onlar temizlemekten yorulmazlar. Ancak güzel ve temiz bir İzmir'de yaşamak istiyorsak, kirletmemeliyiz" diye konuştu.
Türkiye hem göç veriyor hem de alıyor
2022 yılında Türkiye’den yurt dışına göç eden Türk vatandaşlarının sayısı, bir önceki yıla göre %62,3 oranında artış gösterdi
29.04.2024 20:01:00
Fahri Fatih Özcan
2022 yılında Türkiye'den yurt dışına göç eden Türk vatandaşlarının sayısı, bir önceki yıla göre %62,3 oranında artış gösterdi. Bu artışla birlikte, göç edenlerin toplam sayısı 466 bin 914'e ulaştı. Göç eden Türk vatandaşlarının sayısı ise 139 bin 531 olarak kaydedildi.
Göç eden nüfus içinde en çok hareketlilik 25-29 yaş grubunda tespit edildi. Bu yaş grubu, hem Türkiye'ye gelenlerde hem de yurt dışına gidenlerde en büyük paya sahipti. İstanbul, göç veren ve alan iller arasında ilk sırada yer aldı.
Türkiye'nin en çok göç aldğı ülkeler arasında ise Rusya ilk sırayı aldı. Rusya'yı, Ukrayna, İran, Afganistan ve Irak takip etti. Türk vatandaşlarının yurt dışına göçünde ise Irak vatandaşları ilk sırada yer aldı. Irak'ı, İran, Özbekistan, Afganistan ve Türkmenistan izledi.
Bu veriler, Türkiye'nin hem göç alan hem de göç veren bir ülke olduğunu gösteriyor. Göç hareketleri, ekonomik, sosyal ve politik faktörlerle yakından ilişkili olup, ülkenin demografik yapısını da etkilemektedir. Göç edenlerin tercih ettiği ülkeler, genellikle ekonomik fırsatların yanı sıra sosyal ve kültürel bağların güçlü olduğu yerler olmaktadır.
Türkiye'den yurt dışına göç, özellikle genç nüfus arasında artmaya devam ediyor. Bu durum, ülkenin geleceği için önemli bir göstergedir ve göç politikalarının şekillendirilmesinde dikkate alınması gereken bir faktördür.
1 Mayıs için Taksim çağrısı yapan sendika ve partiler hangileri?
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs kutlaması için uygun olmadığını açıkladı. Ancak birçok sendika ve parti, 1 Mayıs için Taksim çağrısı yaptı.
29.04.2024 15:10:00 / Güncelleme: 29.04.2024 15:31:54
Yaşar Cebesoy
Her yıl 1 Mayıs yaklaşırken başlayan Taksim Meydanı gerilimi bu yıl da yaşanıyor. 1 Mayıs 1977'de yaşanan kanlı 1 Mayıs'ın ardından işçiler için sembol haline gelen Taksim Meydanı, 2004 yılına kadar İstanbul'daki kutlamaların adresi oldu.
AK Parti iktidarı ise 2004'te Taksim Meydanı'nı 1 Mayıs kutlamalarına kapattı. 2010 yılına kadar ise her yıl 1 Mayıs'ta Taksim'e çıkmak isteyen gruplar polisin sert müdahalesi ile karşılaştı .
2010 yılında Taksim Meydanı 1 Mayıs kutlamalarına yeniden açılırken, 2013 yılında yeniden yasaklandı.
O yıl 1 Mayıs kutlamaları için Taksim'e çıkmak isteyenlere yapılan sert müdahale, hemen arkasından patlak verecek olan Gezi eylemlerinin de ateşleyicisi oldu.
O günden sonra AK Parti, 1 Mayıs'ın Taksim Meydanı'nda kutlanmasını bir daha serbest bırakmadı ve alan çıkmak isteyen kitleler her yıl gözaltına alındı.
Bu yıl da Taksim gerginlik sebebi
Bu yıl da 1 Mayıs yaklaşırken başta DİSK ve KESK olmak üzere çeşitli sendikalar ve siyasi partiler Taksim Meydanı için çağrıda bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi de (CHP) 1 Mayıs için Taksim çağrısı yaptı.
Ancak önce İstanbul Valisi Davut Gül, ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs gösterilerine yasaklandığını açıkladı.
Ancak 1 Mayıs'a iki gün kala sendikaların ve partilerin Taksim ısrarı sürerken, iktidar ise alternatif bir kutlama alanı göstermedi.
İktidara yakın HAK İŞ Konfederasyonu 1 Mayıs'a Kocaeli'nde, Memur Sen ise İzmir'de kutlama kararı aldı.
Taksim'e çağrı yapanlar
Öte yandan 1 Mayıs için pek çok sendika, meslek örgütü ve siyasi parti de 1 Mayıs için Taksim çağrısı yaptı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) basın açıklamasında sendikaların 1 Mayıs'ta Taksim'de olacaklarını açıklayarak üyelerine Taksim çağrısı yaptı.
Öte yandan CHP, DEM, TKP, HKP ve EHP gibi partiler de 1 Mayıs'ta Taksim'de olacaklarını duyurdu.
Sosyalistlerden ortak çağrı
Emek Partisi, Halkevleri, SOL Parti, Türkiye İşçi Partisi ve Türkiye Komünist Hareketi'nin İstanbul örgütleri, 1 Mayıs'ta Taksim'e yürümek üzere Saraçhane'de saat 10.00'da buluşma çağrısı yaptı.
Ortak açıklamada "Türkiye işçi sınıfının mücadelesiyle tarihsel ve kentsel bir anlam kazanmış olan Taksim'i emekçilere kapatarak işçi sınıfının ortak mücadele hafızasını kesintiye uğratmak istiyorlar. AYM kararını tanımayarak kendi yarattıkları hukuku dahi ayaklar altına alıyor, gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal etmeye devam ediyorlar. Yasaklarla, baskılarla engellemeye çalıştıkları, işçi ve emekçilerin insanca bir yaşam ve çalışma talebi, eşit ve özgür bir yaşam mücadelesidir" denildi.
AYM kararı var
Anayasa Mahkemesi 2023 yılında, Taksim'de kutlama yapılmasının engellenmesinin "Anayasa'nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının engellenmesi" olduğuna hükmetmişti.
2009'da resmi tatil ilan edildi
Türkiye Cumhuriyeti'nin Sovyetler Birliği ile dostluk ilişkileri çerçevesinde, Ankara'da, 1 Mayıs 1922'de işçi bayramı kutlandı.
Cumhuriyet tarihindeki ilk resmi kutlama ise 1 Mayıs 1923'te yapıldı.
Milli Güvenlik Konseyince 12 Eylül döneminde resmi tatil olmaktan çıkarılan 1 Mayıs, 2009'da "Emek ve Dayanışma Günü" olarak yeniden resmi tatil ilan edildi.
Sinan Ateş cinayeti iddianamesi tamamlandı: 22 kişi cinayetten yargılanacak
Öldürülen Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş soruşturması tamamlandı. Başsavcılık , 22 kişi hakkında ''tasarlayarak öldürme'' suçundan iddianame düzenledi.
29.04.2024 13:21:00
Haber Merkezi
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin soruşturma bir yıl 4 ay sonra tamamlandı. Başsavcılık, 22 kişi hakkında ''tasarlayarak öldürme'' suçundan iddianame düzenledi. İddianame, Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
Ankara Başsavcılığı, 30 Aralık 2022'de Ankara Çukurambar'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin soruşturmasını tamamladı. Başsavcılık, ''tasarlayarak öldürme'' suçundan 22 kişi hakkında iddianame düzenledi. Söz konusu iddianame, Ayhan Bora Kaplan Davası'na da bakan Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
NE OLMUŞTU?
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022'de, Ankara'da Çukurambar'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Soruşturma kapsamında bugüne kadar aralarında tetikçi Eray Özyağcı, eylemi organize eden Doğukan Çep, eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve avukat Serdar Öktem ile 3 polisin de aralarında bulunduğu 22 kişi tutuklanmıştı.