Günümüzdeki Ermeni
toplumlarının yerleşimleri
Şu anda Kafkaslarda bağımsız bir Ermenistan devleti mevcut. Ermenistan Devleti oldukça kapalı ve küçük bir coğrafi bölgeyi kapsamaktadır. Dışa açılması için Türk sınırlarına şiddetle ihtiyacı var. Ona rağmen Türkiye'ye karşı pek dostça davranmamakta ve düşmanlıklara devam etmektedir.
2. Dünya Savaşından sonra Sovyetler Birliği idaresinde bulunuyordu. Ancak Sovyetler Birliği'nin 1990'lı yıllarındaki parçalanması ve dağılmasından sonra Ermenistan da diğer birçok toplumlar gibi kendileri bir bağımsızlık kazandı ve kendi devletlerini kurdu.
Bağımsız devlet kurduklarından sonra Ermenistan tamamen Batı devletleri -AB ve ABD- güdümünde bir politika izlemeye başladı. Ancak onların uzun zaman sosyalist-komünist rejimde kalmalar yeniden serbest ekonomiye alışmaları oldukça güç ve zor oldu.
Verilen bilgilere göre şu andaki Ermenistan'da 3-3.6 milyon kadar nüfus yaşamaktadır. Fakat komşularıyla iyi geçinemeyen hatta Azerbaycan'la savaş halinde bulunan Ermenistan'daki ekonomik durumun kötüden de öte olduğu bildirilmektedir. Bu kadar ekonomik zorluklara rağmen hala Azerbaycan topraklarından çekilmemekte ve Türkiye'ye karşı düşmanlıklar üretmeye devam etmektedir. Tabii ki bu tutumları için Batı devletlerinden destek almaktadırlar. Şu anda Ermenistan'dan ülke dışına göçler devam etmektedir. Kısacası sanki kaçan kaçana bir durum mevcuttur. Fakat dış ülkelerde yaşayan Ermenilerin değişik ülkelerde çok organize, büyük ve güçlü, hatta çok etkili lobileri var. Onlar arasındaki finans sistemleri de neredeyse mükemmel bir şekilde işlemektedir.
Diaspora -Taşnak-Hıncak ve daha birçok organize örgütleriyle istedikleri propagandaları ve kitap basımları, gazete ve dergi basımları ile film ve tiyatro oyunlarını oldukça ustaca, kendi lehlerine ve genel olarak da Türklerin aleyhine kullanmaktadırlar. Mesela "Gece Yarısı Ekspresi" ve daha bir çok film dünyada Türklere karşı kışkırtmacılık yönünde büyük etkiler yaptı ve halen de yapmaktadır. Üstelik bu çalışmalarında Ermeniler Hıristiyan aleminden ve kiliselerden de büyük çapta destek görmektedirler.
Günümüzde dünyanın hemen hemen her yerinde Ermeni tüccarlarına, iş adamlarına basın mensuplarına ve çeşitli siyasi akımlarda aktif rol alan Ermeni kökenli organize elemanlarına kolayca rastlamak mümkün olmaktadır.
Tüm Ermeni halkının tam olarak dünyada ne kadar olduğu pek bilinmemekle beraber, ABD de yaklaşık olarak 800.000, Fransa'da 400.000, İngiltere'de 250.000, tüm Avrupa ve Arjantin-Brezilya-Rusya-Suriye-Avustralya dahil birçok yerde daha Ermeni kökenli insanlar mevcuttur. Tümü olarak herhalde 6-7 milyon kadar Ermeni dünyada yaşamaktadır.
Bunların en büyük özellikleri, sermayelerinin büyük bir kısmını ideoloji ve kendi hayallerinde yaşattıkları Büyük Ermenistan için ayırmalarıdır. Hayallerinin toprakları ise şu andaki Türkiye sınırları içinde bulunmaktadır. Onun için bu uyduruk soykırım hikayeleri ortaya atılmakta ve Türkiye'ye karşı adeta bir tuzak olarak kullanılmaktadır.
Hikayenin esas özü budur. Diğer tarafları ise sorunun sadece ve sadece ambalajını oluşturmaktadır. Üstelik bu fikir bazı Batı ülkeleri tarafından da hararetle desteklenmektedir. Bunun için bu konuyu bütünüyle ele almamız ve üç boyutlu olarak onu tahlil etmemiz gerekir. Aksi takdirde çok büyük sürprizlerle karşı karşıya kalabiliriz!
toplumlarının yerleşimleri
Şu anda Kafkaslarda bağımsız bir Ermenistan devleti mevcut. Ermenistan Devleti oldukça kapalı ve küçük bir coğrafi bölgeyi kapsamaktadır. Dışa açılması için Türk sınırlarına şiddetle ihtiyacı var. Ona rağmen Türkiye'ye karşı pek dostça davranmamakta ve düşmanlıklara devam etmektedir.
2. Dünya Savaşından sonra Sovyetler Birliği idaresinde bulunuyordu. Ancak Sovyetler Birliği'nin 1990'lı yıllarındaki parçalanması ve dağılmasından sonra Ermenistan da diğer birçok toplumlar gibi kendileri bir bağımsızlık kazandı ve kendi devletlerini kurdu.
Bağımsız devlet kurduklarından sonra Ermenistan tamamen Batı devletleri -AB ve ABD- güdümünde bir politika izlemeye başladı. Ancak onların uzun zaman sosyalist-komünist rejimde kalmalar yeniden serbest ekonomiye alışmaları oldukça güç ve zor oldu.
Verilen bilgilere göre şu andaki Ermenistan'da 3-3.6 milyon kadar nüfus yaşamaktadır. Fakat komşularıyla iyi geçinemeyen hatta Azerbaycan'la savaş halinde bulunan Ermenistan'daki ekonomik durumun kötüden de öte olduğu bildirilmektedir. Bu kadar ekonomik zorluklara rağmen hala Azerbaycan topraklarından çekilmemekte ve Türkiye'ye karşı düşmanlıklar üretmeye devam etmektedir. Tabii ki bu tutumları için Batı devletlerinden destek almaktadırlar. Şu anda Ermenistan'dan ülke dışına göçler devam etmektedir. Kısacası sanki kaçan kaçana bir durum mevcuttur. Fakat dış ülkelerde yaşayan Ermenilerin değişik ülkelerde çok organize, büyük ve güçlü, hatta çok etkili lobileri var. Onlar arasındaki finans sistemleri de neredeyse mükemmel bir şekilde işlemektedir.
Diaspora -Taşnak-Hıncak ve daha birçok organize örgütleriyle istedikleri propagandaları ve kitap basımları, gazete ve dergi basımları ile film ve tiyatro oyunlarını oldukça ustaca, kendi lehlerine ve genel olarak da Türklerin aleyhine kullanmaktadırlar. Mesela "Gece Yarısı Ekspresi" ve daha bir çok film dünyada Türklere karşı kışkırtmacılık yönünde büyük etkiler yaptı ve halen de yapmaktadır. Üstelik bu çalışmalarında Ermeniler Hıristiyan aleminden ve kiliselerden de büyük çapta destek görmektedirler.
Günümüzde dünyanın hemen hemen her yerinde Ermeni tüccarlarına, iş adamlarına basın mensuplarına ve çeşitli siyasi akımlarda aktif rol alan Ermeni kökenli organize elemanlarına kolayca rastlamak mümkün olmaktadır.
Tüm Ermeni halkının tam olarak dünyada ne kadar olduğu pek bilinmemekle beraber, ABD de yaklaşık olarak 800.000, Fransa'da 400.000, İngiltere'de 250.000, tüm Avrupa ve Arjantin-Brezilya-Rusya-Suriye-Avustralya dahil birçok yerde daha Ermeni kökenli insanlar mevcuttur. Tümü olarak herhalde 6-7 milyon kadar Ermeni dünyada yaşamaktadır.
Bunların en büyük özellikleri, sermayelerinin büyük bir kısmını ideoloji ve kendi hayallerinde yaşattıkları Büyük Ermenistan için ayırmalarıdır. Hayallerinin toprakları ise şu andaki Türkiye sınırları içinde bulunmaktadır. Onun için bu uyduruk soykırım hikayeleri ortaya atılmakta ve Türkiye'ye karşı adeta bir tuzak olarak kullanılmaktadır.
Hikayenin esas özü budur. Diğer tarafları ise sorunun sadece ve sadece ambalajını oluşturmaktadır. Üstelik bu fikir bazı Batı ülkeleri tarafından da hararetle desteklenmektedir. Bunun için bu konuyu bütünüyle ele almamız ve üç boyutlu olarak onu tahlil etmemiz gerekir. Aksi takdirde çok büyük sürprizlerle karşı karşıya kalabiliriz!
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006