Erzurum'un can damarları tehlikede
Nesli küresel ölçekte tehlike altında bulunan Toy ve Sürmeli Kızkuşu gibi birçok canlıya ev sahipliği yapan Erzurum Bataklıkları'nın hızla yok olması Erzurum'un zengin doğasının geleceğini tehdit ediyor
18.02.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - ERZURUM
Erzurum bataklıklarının Önemli Doğa Alanı (ÖDA) statüsünün yanı sıra Ramsar Sözleşmesi kapsamında uluslararası öneme sahip bir sulak alan olduğunun ve ulusal mevzuat kapsamında da öncelikli alanlar arasında yer aldığının altını çizen Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, Erzurum'un zengin doğasının büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu söyledi. Erzurum'un doğal yapısını bozan; göçmen kuşların yaşam alanlarını etkileyen; yabani bitki ve hayvan varlığını tehdit eden faaliyetlerin durdurulması, ovanın bir kuş cenneti olarak gelecek nesillere kalması için acilen çalışma başlatılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz şunları söyledi: “Alandaki kurutma çalışmalarına son verilerek, tarım ve hayvancılık faaliyetleri bölgenin yok olmasına sebep olmayacak seviyede tutulabilir. Ayrıca sulak alan koruma bölge sınırları daraltılmamalı, aksine kurutma çalışmalarının önüne geçilerek alanın eski haline dönmesi sağlanmalıdır. Bu şekilde Erzurum ve çevresi ekolojik yapısı ve biyolojik çeşitliliğinin zenginliği ile dünya üzerinde hakkettiği yeri koruyacaktır. Unutmamak gerekiyor ki Erzurum Bataklıklarını korumak sadece canlıları değil, Erzurum'un ve zengin Anadolu doğasının da geleceğini korumaktır.”
Erzurum bataklıklarının Önemli Doğa Alanı (ÖDA) statüsünün yanı sıra Ramsar Sözleşmesi kapsamında uluslararası öneme sahip bir sulak alan olduğunun ve ulusal mevzuat kapsamında da öncelikli alanlar arasında yer aldığının altını çizen Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, Erzurum'un zengin doğasının büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu söyledi. Erzurum'un doğal yapısını bozan; göçmen kuşların yaşam alanlarını etkileyen; yabani bitki ve hayvan varlığını tehdit eden faaliyetlerin durdurulması, ovanın bir kuş cenneti olarak gelecek nesillere kalması için acilen çalışma başlatılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz şunları söyledi: “Alandaki kurutma çalışmalarına son verilerek, tarım ve hayvancılık faaliyetleri bölgenin yok olmasına sebep olmayacak seviyede tutulabilir. Ayrıca sulak alan koruma bölge sınırları daraltılmamalı, aksine kurutma çalışmalarının önüne geçilerek alanın eski haline dönmesi sağlanmalıdır. Bu şekilde Erzurum ve çevresi ekolojik yapısı ve biyolojik çeşitliliğinin zenginliği ile dünya üzerinde hakkettiği yeri koruyacaktır. Unutmamak gerekiyor ki Erzurum Bataklıklarını korumak sadece canlıları değil, Erzurum'un ve zengin Anadolu doğasının da geleceğini korumaktır.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.