Seçimlere sayılı günler kala seçimleri kazanmanın çantada keklik olduğu yanılgısı içerisinde oldukları izlenimi veren Altılı Masa kendi içerisinde tartışmalara odaklanmış durumdayken, AKP cephesi oylarını artırmak için etkili planlar dereye koyup, hamle üstüne hamle yapıyor.
Bu hamlelerden ekonomiye tekabül edenlerden sonra seçim sonuçları üzerinde en büyük etki sağlayacak olan konu şüphesiz Türkiye-Suriye ilişkileri hususu.
Bu gerçeğin farkında olan Erdoğan, Dışişleri ekibini bununla ilgili seferber etmiş durumda.
Bu bağlamda Türkiye'yle ilişkiler konusunda ilk kez Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'dan 12 Ocak'ta bir açıklama geldi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev'le başkent Şam'da bir araya gelen Esad, Türkiye-Suriye-Rusya istihbarat şeflerini ve savunma bakanlarını bir araya getiren, dışişleri bakanları ve devlet başkanları düzeyinde planlanan üçlü görüşmelerin devam edebilmesi için şartlarını açıkladı.
Açıklamalara göre Esad'ın iki temel şartı var.
Birincisi; Esad, üç ülke arasındaki görüşmelerin verimli olması ve Şam'ın beklediği somut hedeflere ulaşılması için Rusya ve Suriye arasında önceden koordine edilerek ve planlanarak hazırlanmasını istiyor.
Esad'ın ikinci şartı ise; Suriye topraklarındaki Türk askeri varlığının sona ermesi ve Suriyeli muhaliflere Türkiye'nin verdiği desteğin kesilmesi.
Türkiye-Rusya-Suriye Dışişleri bakanları arasında gerçekleşmesi planlanan görüşmenin bugünlerde yapılacağına dair iddialar seslendiriliyordu.
Ancak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, son yaptığı açıklamada söz konusu görüşmenin bu ay gerçekleşmesi konusunda ümitsiz konuştu.
Beklenen görüşmenin belki Şubat başında olabileceğini ifade eden Çavuşoğlu'na göre ne zaman olacağı belirsiz olsa da üçlü görüşmenin gerçekleştirileceği kesin…
Çavuşoğlu'nun bu açıklamaları çetin pazarlıkların yaşandığının göstergesi.
Ankara'nın dışişleri bakanları toplantısının üçüncü ülkelerde değil, Türkiye'de gerçekleşmesi arzusunda olduğu da ifade ediliyor. İddialara göre Türkiye seçeneğine 'şimdilik' sıcak bakmayan Şam, üçüncü ülkeler veya Moskova'da toplantının olmasından yana.
Görünen o ki bu konuda da Rusya ne derse o olacak. Yani Rusya Türkiye'nin talebine destek verirse Türkiye-Rusya-Suriye buluşmasının adresi Ankara olabilir.
Toplantının Türkiye'de gerçekleşmesi halinde, Suriye savaşının başladığı 2011'den bu yana Şam'dan Ankara'ya ilk resmi düzeydeki ziyaret gerçekleşmiş ve toplantı olmuş olacak.
Türkiye'nin Suriye'yle ilişkileri normalleştirmek için gerçekleştirdiği bu müzakere sürecinde hem aceleciliği hem de son söylentide ifade edildiği gibi ikinci toplantının Türkiye ev sahipliğinde gerçekleşmesi ısrarı, yaklaşan seçimlerde seçmenlere Suriyeli sığınmacı sorununun çözüleceğine dair güçlü bir mesaj vermeyi amaçlıyor.
Seçmene bir mesaj vermeyi AKP hükümeti başaracak, ancak bu mesajın gereğinin yapılıp yapılamayacağı konusu çok su götürür.
Çünkü Esad'ın koştuğu şartları Ankara'nın nasıl yerine getireceği konusunda ilerleme kaydetmek hiç de kolay olmayacak gibi görünüyor.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024