Hey gidi günler hey!
Eskiden herkes minderlerde halka şeklinde yemek yer, sofralar alçak olarak açılır-kapanır geniş bir iskemle üzerine konurdu. Bu siniler sarı pirinç veya bakırdandı. Herkese ayrı bir peçete yoktu. "Peşkir" denen bir bez kullanılırdı. Dokumadan, metrelerle kesilen bu bezi, ulema ve herkes dizi üzerine koyardı. Hizmetçilerin bunu herkesin dizine tesadüf ettirmek suretiyle atmaları bir hüner sayılırdı. Ramazanda Akşam ezanına ve topa bir kaç dakika kalarak sofra başına gitmek iftar şartları cümlesindendi. Misafirler sofranın etrafında altlarındaki minderlere oturarak yer alırlar. Hiç konuşma ve fısıldaşma bile yoktur. Herkes adeta birbirine küsmüş gibidir ve kimsenin yüzü de o kadar gülmez. Lakin sini üzerinde susamlı simitler, bademli çörekler, ve kazan yağlıları misk gibi kokar ve nöbet bunları temaşadadır. Bunlar içinde herkesin imrendiği olacaktır.
Eskiden herkes minderlerde halka şeklinde yemek yer, sofralar alçak olarak açılır-kapanır geniş bir iskemle üzerine konurdu. Bu siniler sarı pirinç veya bakırdandı. Herkese ayrı bir peçete yoktu. "Peşkir" denen bir bez kullanılırdı. Dokumadan, metrelerle kesilen bu bezi, ulema ve herkes dizi üzerine koyardı. Hizmetçilerin bunu herkesin dizine tesadüf ettirmek suretiyle atmaları bir hüner sayılırdı. Ramazanda Akşam ezanına ve topa bir kaç dakika kalarak sofra başına gitmek iftar şartları cümlesindendi. Misafirler sofranın etrafında altlarındaki minderlere oturarak yer alırlar. Hiç konuşma ve fısıldaşma bile yoktur. Herkes adeta birbirine küsmüş gibidir ve kimsenin yüzü de o kadar gülmez. Lakin sini üzerinde susamlı simitler, bademli çörekler, ve kazan yağlıları misk gibi kokar ve nöbet bunları temaşadadır. Bunlar içinde herkesin imrendiği olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.






























































































