ETNA'yı izlerken

"Dünyanın en hareketli yanardağı" Etna günlerdir faaliyette. Ahirette ki ikizi "Gayya kuyusu"

Yanlış anlamayın. Sıradan bir şey. Tabiat olayı.

Şu ana kadar tonlarca lav püskürttü Etna. Arasıra dinlenmeye geçse de, bir müddet sonra yine ateş parçalarını kusuyor dünyaya.

Şu ana kadar 30 bin insan, sadece akışını yönlendirmek için çalıştı. Ve yüzlerce araç gereç bölgede çalışıyor ama nafile.

O yine bildiğini okuyor ve istediği tarafa akıyor.

İtalyan ekonomisi, askeri, sivil toplum örgütleri canla başla çalışıyor.

Püskürtmeyi önlemek için değil, lavlarının akış istikametini değiştirmek için.

Lavların akışı değişince, püskürtmeyi kesmesi için pazarlığa oturacaklar Etna teyzeyle.

Etna teyze! Kes artık şu lavları.

Huu, sesini alamadım.

Aslında bizim AKUT niye orada değil acaba?

Dünyanın neresinde bir doğal afet olsa, Türkiye Cumnuriyeti'nden önce AKUT'un, Bülent Ecevit'ten önce Nasuh Mahruki'nin ismi ve reklamı duyulur.

17 Ağustos depremi ile şöhreti yakalayan bu örgüt, depremde en büyük yararlılıkları yapan sivil savunma uzmanlarına göre, hiç denecek bir yararlılığı olmasına rağmen hep reklam edildi, güzide kertel (Müsahhih, bu kelimeyi kartel diye değiştirme, ne olur.) medyamız tarafından.

Arkasından yardımlar, menkul, gayri menkul.

Sizin anlayacağınız, 17 Ağustos depreminde insanları, bu örgüt ve Yunanistan'dan gelen iki üç tane köpek kurtarmış.

Kurtulanlar da israil'in yaptığı prefabriklerde oturuyor.

Şimdi sıra İtalya'da olması gerekirken bir hareket yok.

Etna yanardağını izlerken insan ister istemez kıyamet sahnesini hayal ediyor. Tabi ondan önce yüce Allah'ın kudret ve azametini, "Bir şeyi murat ettiği zaman ona ol demesiyle oluverdiğini", bu güce sahip olduğunu düşünüyor insan, düşünmüyor, ona tam bir teslimiyetle iman ettiğini haykırıyor.

Tabi bu Müslüman için.

Şimdi meşhur bilim adamlarımız bu olaya son derece bilimsel bir yaklaşımda bulunurlar ve; Efendim Etna ve benzeri olayların bir tek bilimsel izahı var o da şu şekilde açıklanabilir; "Tabiat ana ishal oldu. Etna olayı işte bu. Bilim belki şu anda o noktada değil ama, ileride tabiat anaya ishal kesici ilaç, o da olmazsa kuru kahve yutturma imkanımız olursa bu yanardağ fışkırmasınının önüne geçmiş olacağız. Dünyanın bütün bilim merkezleri bu konuda harıl harıl çalışıyorlar."

Lütfen tok karnında alalım. Beklenmedik bir etki görüldüğünde doktorunuza başvurun Öyle ya, Allah baba kavramını yerleştirdiniz mi, tabiat ana da olacak.

Bu gün bazı Müslüman kardeşlerimiz bile "Allah baba" ifadesini kullanıyorlar.

Bir başka yanlış da şu; "Yukarda Allah var."

Bu söz de Firavn'nın Hz Musa'ya söylediği sözdür: "Senin dediğin Allah, gökyüzünü idare ediyor, yer yüzünün ilahı benim."

Normal kullanımla hala ezberleyemeyene şimdi de şarkı formatında ezberletiliyor:

"Yukarda Allah var, lay lay lom".

Siz gülün geçin, ama çocuklar bu şarkıyı çoktan ezberlemiş bile.

Peki "tabiat ana" ve "Allah baba" olunca sonuç; Hz. Uzeyr ve Hz. İsa, yani Allah'ın oğulları.

Bakalım Etna'da tabiat ananın ishali ne zaman geçecek.

Böyle giderse, maddeperestlerin bütün tapınakları ishalaltı olacak, Etna'da.