Günümüzün teknolojik imkanları da kullanılarak basılan sahte Euroların büyük bir bölümünü, gerçeklerinden ayırt etmek ilk bakışta neredeyse imkansız gibi. Öyle ki, bazı sahte banknotlar, para dedektörlerini bile yanıltabilecek kalitede yapılıyor. Bu durum ise uzmanların başının bir hayli ağrımasına neden oluyor. Durumu değerlendiren bir Alman uzman, ilginç bir benzetme yaparak, kalpazanlarla merkez bankaları arasında adeta bir "kalite yarışı" yapıldığını söyledi. Alman uzman bu konuda şunları söylüyor: "Bu ifade, sahte paraların ulaştığı kaliteden kaynaklanıyor. 'Kalite yarışı' benzetmesini yaparken vurgulamaya çalıştığım nokta şu: Bugün kalpazanlar, bir banknotun üzerindeki tüm güvenlik önlemlerini tıpa tıp taklit edebilecek seviyeye ulaştılar. Bu da uzman olmayan bir kimsenin sahte paraları, gerçeklerinden ayırt edebilme ihtimalini yok ediyor."
Yasalarda boşluk var
Bazı ülkelerdeki yasal düzenlemeler de bu kişiler için önemli bazı avantajlar sağlıyor. Organize suçlarla mücadele gibi yasal bir temele dayansa bile, telefon dinleme cihazları kullanılması ya da soruşturmalarda bazı özel yöntemlere başvurulmasının yasak olduğu ülkeler, Euro sahteciliği ile mücadelenin önündeki en önemli engeller arasında.
Sahte Euroların üretim merkezi Bulgaristan
Sahte banknotların en sık rastlandığı ülkelerin başında ise Avusturya geliyor. Viyana'daki organize suçlarla mücadele biriminin amiri Erich Zwettler, sadece Avusturya'da geçen yıl 15 bine yakın sahte Euro vakası tesbit ettiklerini belirtiyor ve şöyle konuşuyor: "Yabancı uyruklu failleri yakaladığımızda, piyasaya sürdükleri sahte paraların genelde Bulgaristan'da üretildiğini saptadık. Çeşitli ifadelerden elde ettiğimiz ipuçlarını tıpkı bir yap-bozun parçaları gibi biraraya getirerek, Makedon ve Bulgar emniyetinin de yardımıyla, Bulgaristan'da sahte paraların basıldığı matbaayı ortaya çıkardık ve buradaki faaliyetlerin durdurulmasını sağladık. Yapılan incelemeler sonucunda, sigara ve alkollü içecekler için sahte bandroller ve sahte kimlik belgeleri ile birlikte 3 milyon adet sahte Euro banknotu da ele geçirildi."
Güneydoğu Avrupa ülkelerine yardım
AB, Güneydoğu Avrupa ülkelerine, sahtecilikle mücadele konusunda çeşitli yardımlar yapıyor. Bu yardımlar arasında uzman polislerin yetiştirilmesi ve kalpazanlıkla mücadele konusunda geliştirilen projelere destek verilmesi gibi konular ilk sırada geliyor. Mali yardımlardan da en çok Bulgaristan ve Romanya faydalanıyor. Uzmanlara göre, sahte banknotların Euro bölgesine ulaşmadan, kaynağında tesbit edilip kökünün kurutulabilmesi ancak Balkan ülkeleri arasında bu konuda daha sıkı bir işbirliğinin gerçekleşmesiyle mümkün.
Yasalarda boşluk var
Bazı ülkelerdeki yasal düzenlemeler de bu kişiler için önemli bazı avantajlar sağlıyor. Organize suçlarla mücadele gibi yasal bir temele dayansa bile, telefon dinleme cihazları kullanılması ya da soruşturmalarda bazı özel yöntemlere başvurulmasının yasak olduğu ülkeler, Euro sahteciliği ile mücadelenin önündeki en önemli engeller arasında.
Sahte Euroların üretim merkezi Bulgaristan
Sahte banknotların en sık rastlandığı ülkelerin başında ise Avusturya geliyor. Viyana'daki organize suçlarla mücadele biriminin amiri Erich Zwettler, sadece Avusturya'da geçen yıl 15 bine yakın sahte Euro vakası tesbit ettiklerini belirtiyor ve şöyle konuşuyor: "Yabancı uyruklu failleri yakaladığımızda, piyasaya sürdükleri sahte paraların genelde Bulgaristan'da üretildiğini saptadık. Çeşitli ifadelerden elde ettiğimiz ipuçlarını tıpkı bir yap-bozun parçaları gibi biraraya getirerek, Makedon ve Bulgar emniyetinin de yardımıyla, Bulgaristan'da sahte paraların basıldığı matbaayı ortaya çıkardık ve buradaki faaliyetlerin durdurulmasını sağladık. Yapılan incelemeler sonucunda, sigara ve alkollü içecekler için sahte bandroller ve sahte kimlik belgeleri ile birlikte 3 milyon adet sahte Euro banknotu da ele geçirildi."
Güneydoğu Avrupa ülkelerine yardım
AB, Güneydoğu Avrupa ülkelerine, sahtecilikle mücadele konusunda çeşitli yardımlar yapıyor. Bu yardımlar arasında uzman polislerin yetiştirilmesi ve kalpazanlıkla mücadele konusunda geliştirilen projelere destek verilmesi gibi konular ilk sırada geliyor. Mali yardımlardan da en çok Bulgaristan ve Romanya faydalanıyor. Uzmanlara göre, sahte banknotların Euro bölgesine ulaşmadan, kaynağında tesbit edilip kökünün kurutulabilmesi ancak Balkan ülkeleri arasında bu konuda daha sıkı bir işbirliğinin gerçekleşmesiyle mümkün.