Ey evlat, diye başlıyor

Yılın ilk yazısını kendim için yazayım dedim. Daha doğrusu nefsime hitaben yazdım. Umarım bu yıl hem gönül dünyamız, hem de dış dünyamız huzur bulur.  
"Ey evlat! Önce nefsine öğüt ver. Onu yola getir, sonrada başkalarını? 
Senin henüz ıslaha muhtaç hallerin vardır. Bunu sen de biliyorsun. Yazıktır, bunu bildiğin halde, gayrın ıslahı sana nice vacip olur? 
Gözlerin bir adım öteyi görmüyor. Körleri, neyinle yola getirmek sevdasındasın? (sh:20)
* * *
Dünya dertlerinden soyun. Kalbini temizle. Hatalardan arzunla ayrıl. Nasıl olsa ayrılacaksın.
Bir lokma için bin defa yalvarma. Acından ölen yoktur? 
Yaratana teslim ol. Kalbini, O'na ver. 
Mutlaka iyi geçim ara. İyi geçim olmayabilir, olması da kabildir. Sana gereken olması veya olmaması değil, aramaktır. 
Eline gelen içinde, iyidir de. Daha iyisini de aramadan kalma. Bunları yaparken ciddiyetini elden bırakma. Hz. Peygamber (sav); "İyi geçim ahiret için temenni edilmeli, rahat orada beklenmeli?" buyurmuştur."
* * *
"Seni yıkanın kötü arkadaşların olduğunu biliyor musun? 
Onlarla arana yarlar aç. Sevgi duygularını onlardan uzak tut. Yakın olacağın kimseler, Salih kimseler olmalıdır. 
Kötüler, sana ne kadar yakın olmak istiyorlarsa, sen o kadar uzak dur. İyilerde senden ne kadar uzak olurlarsa olsunlar ara ve bulmaya gayret et?" (sh:40)
* * *
"Yolun yanlışa çıkıyor. Yaptığın iş, halkı sevindirmekten ibaret mi olmalı mı? 
Halikı darıltıp, halkı sevindirmek ha? Öyle mi? 
Dünyayı yapmak için ahireti yıkmak. Bu iş sana yakışmıyor?" (sh:42)
* * *
"Yazık sana, acele etme. Aceleci hatadan kurtulamaz. Aceleci ya hata eder, ya da hataya meyli artar. 
Dikkatli ve düşünceli giden, er geç aradığını bulur. Yahut bulmaya çalışır? 
İnsan olan hırs değil, kanaat sahibi olmalıdır. Kanaat tükenmez bir hazinedir? 
Hırsı bırak, sebebe yapış. Ama o sebebin sahibini de kalbinden çıkarma? 
Nefsine sahip ol. Elinde olan mevcutla yetin. Bu hale devam et. Ta ilahi hikmetlere sahip oluncaya kadar?" (sh:43)
* * *
"Hak ile çekişme. Nefsin için, O'nu kötüleme. 
Çocukların için Hakk'a çıkış yapma. Malın azaldı diye, O'nu itham etme. 
İnsanlar sana yüz vermiyor diye, O'nu suçlu bulma. 
Suçu evvela kendinde ara. Allah'a (c.c) emir mi vereceksin?" (sh:44)
* * *
"Ey Evlat! İnsanların önünde gezen birçok felaketler vardır. Her felaketinde kendine göre dalları hayli vardır. En büyük felaket, sonsuz saadetten mahrum olmaktır. 
En büyük saadet, ruh zenginliğine ermektir. Bunun için çok çalışmak ve tembel olmamak lazımdır? 
Dünyayı çalışanlar kazanır, ahireti çalışanlar kazanır?" (sh:45)
* * *
"Ölümü düşün, afetlere sabırla karşı koy, Allah'a tevekkül et. Bütün halinde bu üç şeyi yap. 
Bunları yaparsan sana güzel huylar gelir, iyilere katılırsın.  Ölümü düşünürsen hırsın yok olur.
Neredesin? Hak böyle mi aranır? Başka şeyleri gönlünde taşı, sonra Hakk'ı bulacağım diye uğraş... Halin nerede, Hakk'ı aramak nerede?" (sh:49)
"Tövbe etmek iş değil; asıl iş, onu bozmamaktır. Bir ağacı sadece dikmek marifet sayılmaz. Asıl marifet onu yetiştirip, meyvesini almaktır. Bunu yapmaya çalış?" (sh:51)
* * *
"Ne oldu size? Sanki hiç ölmeyeceksiniz. Halinizden öyle anlaşılıyor. 
Sanki kıyamet günü dirilip, huzura çıkmayacaksınız. Ve hesap vermeyeceksiniz. 
Sırat köprüsünü hiç görmeyeceksiniz. 
Bu nasıl düşünce? Bu nice inanç? Bu halinize bakmadan iman ve İslam davası için iddialar yapıyorsunuz. 
Yazıklar olur size? Halinizi düzeltiniz yoksa batarsınız?" (sh:53)
"Ey evlat! Başkası dürtmeden kendiliğinden uyan. Acıyı görmeden gözlerini aç. Din sahibi ol. 
Dindar kişilerle bulun. İnsan olan onlardır. Akıllı onlara denir. İnsanların en üstünü ve aklı toplu olanı Allah'a (c.c) uyandır. 
En cahili ve aklı perişan olanı ise O'na isyan bayrağı çekendir?" (sh:56) 
(Abdülkadir Geylani Hazretlerinin bu sözleri İlahi Armağan eserinden alınmıştır)