Evinde, çoluk-çocuğu ile birlikte, sıcak bir ortamda, mükellef iftar sofrasının başında ezan başladığı halde, yemeye içmeye bir türlü gönül huzuru ile başlayamayan, ağzına koyduğu her lokma, boğazında düğümlenen er kişileri ve hatun kişileri kutluyoruz.
Onlar, Son Elçi'nin, Kutlu Nebi'nin, Âlemlerin Efendisi'nin; "Müminler bir vücudun organları gibidir, birinde bir ağrı - sızı olsa aynı acıyı tüm organlar hisseder" anlamındaki evrensel beyanı gereğince, acılar içinde kıvranan kardeşlerinin acılarını iftar vakitlerinde de hissedenlerdir, bizzat yaşayanlardır.
Onlar ki köşklerde, saraylarda ve oldukça leziz yemeklerle donatılmış sofraların etrafına çağrılmış ta olsalar; Filistin'de anaların arşa çıkan feryatları, anasını kaybetmiş kuzuların yürekleri dağlayan melemeleri kulaklarında çınlar ve lokmalar düğümlenir boğazlarında. Onlar ki, duaların reddedilmediği, mutlak müstecap olduğu o iftar vakitlerinde Müslümanları kitleler halinde katleden Haçlı - Siyonist katillerin kahrolmaları için yalvarır, yakarırlar.
Onlar ki, mükellef sofralar etrafında da olsalar, akılları, zihinleri hep Bağdat'ta, Basra'da, Felluce'de, Necef'tedir... Kulakları kardeşlerinin feryadlarındadır. Gözleri, kardeşlerimizin katilleri üzerindedir.
Onlar ki; iftar sofrasına her oturduklarında, sofrası olmayanları, evi- yuvası başına yıkılanları, ışığı olmadığı için sağ kalanlar, ölenlerin cesetlerini bulamayanları düşünenlerdir. Kardeşlerine bu zulmü reva görenlerin boyunlarındaki haçları görüp, çevrelerine gösterenlerdir.
Filistin'de, Gazze'de, Ramallah'ta, Cenin'de, Irak'ta, Musul'da, Kerkük'te Kerbela'da, Felluce'de Müslümanların tepesine Haçlıların ve siyonistlerin füzeleri yağarken, Türkiye'de papazların ve hahamların eliyle güvercin uçurma komedisinin faillerini, organizetörlerini, şakşakçılarını görenler ve oyunlarını bozanlardır.
İslam coğrafyasına dadanmış olan, Müslümanların kanı ile beslenen çağdaş katillerin, modern cellatların taşeronluğunu yaptıkları halde, hiç utanmadan, sıkılmadan oruç, iftar, sahur edebiyatı yapan ve Müslümanlardan zekat, fitre toplayanların yüzsüzlüklerini ortaya koyan, maskelerini bir bir indiren firasetli, basiretli er kişilere, hatun kişilere nice selamlar, nice saygılar....
Onlar, Son Elçi'nin, Kutlu Nebi'nin, Âlemlerin Efendisi'nin; "Müminler bir vücudun organları gibidir, birinde bir ağrı - sızı olsa aynı acıyı tüm organlar hisseder" anlamındaki evrensel beyanı gereğince, acılar içinde kıvranan kardeşlerinin acılarını iftar vakitlerinde de hissedenlerdir, bizzat yaşayanlardır.
Onlar ki köşklerde, saraylarda ve oldukça leziz yemeklerle donatılmış sofraların etrafına çağrılmış ta olsalar; Filistin'de anaların arşa çıkan feryatları, anasını kaybetmiş kuzuların yürekleri dağlayan melemeleri kulaklarında çınlar ve lokmalar düğümlenir boğazlarında. Onlar ki, duaların reddedilmediği, mutlak müstecap olduğu o iftar vakitlerinde Müslümanları kitleler halinde katleden Haçlı - Siyonist katillerin kahrolmaları için yalvarır, yakarırlar.
Onlar ki, mükellef sofralar etrafında da olsalar, akılları, zihinleri hep Bağdat'ta, Basra'da, Felluce'de, Necef'tedir... Kulakları kardeşlerinin feryadlarındadır. Gözleri, kardeşlerimizin katilleri üzerindedir.
Onlar ki; iftar sofrasına her oturduklarında, sofrası olmayanları, evi- yuvası başına yıkılanları, ışığı olmadığı için sağ kalanlar, ölenlerin cesetlerini bulamayanları düşünenlerdir. Kardeşlerine bu zulmü reva görenlerin boyunlarındaki haçları görüp, çevrelerine gösterenlerdir.
Filistin'de, Gazze'de, Ramallah'ta, Cenin'de, Irak'ta, Musul'da, Kerkük'te Kerbela'da, Felluce'de Müslümanların tepesine Haçlıların ve siyonistlerin füzeleri yağarken, Türkiye'de papazların ve hahamların eliyle güvercin uçurma komedisinin faillerini, organizetörlerini, şakşakçılarını görenler ve oyunlarını bozanlardır.
İslam coğrafyasına dadanmış olan, Müslümanların kanı ile beslenen çağdaş katillerin, modern cellatların taşeronluğunu yaptıkları halde, hiç utanmadan, sıkılmadan oruç, iftar, sahur edebiyatı yapan ve Müslümanlardan zekat, fitre toplayanların yüzsüzlüklerini ortaya koyan, maskelerini bir bir indiren firasetli, basiretli er kişilere, hatun kişilere nice selamlar, nice saygılar....
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Emekli ağlar yıkılır dağlar / 29.03.2024
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024