Fakirliğin gözü kör olsun
Böbrek yetmezliği hastalığı ortaya çıkınca eşi tarafından terk edilen bir kadın ekmek parası bulamadığı için cep telefonunu satınca 13 yıldır beklediği böbrek nakli gerçekleştirilemedi
20.12.2012 00:00:00
Adana'da üvey annesi yüzünden 14 yaşında
evlenen, ancak böbrek yetmezliği hastalığı ortaya çıkınca eşi tarafından terk
edilen kadın, ekmek parası bulamadığı için cep telefonunu satınca 13 yıldır
beklediği böbrek naklinden oldu. Nevşehir'de 1975 yılında Süleyman ile Sevdiye
Tavsamaz çiftinin 3 çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Arzu Tavsamaz'ın (37)
başına gelmeyen kalmadı. Arzu Tavsamaz, hayatının 7 yaşındayken babasının
annesine şiddet uygulaması yüzünden ayrılmalarıyla değişmeye başladığını
belirterek, "Babam iki yıl sonra ben 9 yaşındayken evlendi. Üvey anne
elinde kaldım. Bana şiddet uygulamıyordu ancak iyi de davranmıyordu. Bu nedenle
14 yaşıma geldiğimde üvey anne elinden kurtulayım diyerek Murat Saygılı isimli
bir kişiyle Nevşehir'de evlendim. Annemi babamdan ayrıldıktan sonra hiç görmedim.
Yaşıyor ama nerede olduğunu ne yaptığını hiç bilmiyorum, babam 9 yıl önce
hayatını kaybetti, üvey annem hala yaşıyor" dedi.
4
çocuğumdan 3'ü hayatını kaybetti
Evlendikten hemen bir yıl sonra Muhammet
isimli bir oğlu olduğunu anlatan Tavsamaz, "Daha sonra art arda 3 tane
çocuğum oldu. Ancak bu çocuklarımdan 2'si doğumdan hemen sonra 1'i ise 3
yaşındayken geçirdiği trafik kazası sonrası hayatını kaybetti. Ben de
evlendikten 8 yıl sonra böbrek yetmezliği rahatsızlığı olduğunu öğrendim. Bir
süre tedavi gördüm ancak eşim rahatsızlığım geçmeyince benden hasta olduğum
için ayrıldı. 2000'li yılların başında eşim beni terk ettiğinde bu yana hayatta
kalan tek oğlumu da görmüyorum. O güden sonra bana ne kardeşlerim ne de kimse
bakmadı. Ben bir süre Nevşehir'de sokaklarda kaldıktan sonra Adana'ya
geldim" diye konuştu.
1
yıl numune Hastanesi’nde kaldım
Adana'ya geldikten sonra sokaklarda
kalırken rahatsızlanarak Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne tedavi
amaçlı alındığını anlatan Tavsamaz şöyle devam etti: "Hastaneye alındım
tedavi oldum. Ancak gidecek yerim olmadığını söyleyince hastanedeki doktor ve
hemşireler bana 1 yıl boyunca baktı. Ben hasta olmadan 1 yıl hastanede kaldım.
Ancak daha sonra hastaneden çıkmak zorunda kaldım. Bu sırada böbrek yetmezliğim
arttığı için haftada 3 kez diyalize girmeye başladım, böbrek nakli içinde
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne başvurarak sıraya
girdim. Hastaneden ayrıldıktan sonra doktor ve hemşirelerin yardımıyla ev
kiraladım. Ama işim olmadığı için ev kiramı ödemekte zorlandım."
13
yıldır beklediğim nakil telefonumu sattığım için olmadı
Çalışmadığı için ekonomik zorluk içinde
olduğunu bu nedenle ekmek parası bulamadığı için cep telefonunu sattığını
vurgulayan Tavsamaz, "Sürekli diyalize girmekten artık hayatım kararmıştı.
Bir kolumda diyalize bağlanacak damar kalmamıştı. Bir yandan da ekonomik
zorluklarla mücadele ediyordum. Bu nedenle cep telefonumu satıp ekmek parası
yaptım. Bu arada Balcalı Hastanesi beni arayarak uygun böbrek çıktığını
söylemek istemiş ama bana ulaşamamışlar. Bana ulaşamayınca benden sonraki
kişiye nakil yapmışlar. Bundan sonra bana 4 kez daha böbrek nakli sırası gelmiş
ancak bana ulaşamamışlar. Ben bu anı 13 yıldır bekliyordum. Sıra geldiğini
diyaliz merkezinden öğrenince dünyam başıma yıkıldı. O an çok üzüldüm. Çünkü
artık diyalize girecek damarım kalmadı" diye konuştu. Tavsamaz, hala
ekonomik zorluklar çektiğini çok kötü durumda olduğunu devletten yardım
beklediğini söyledi. FATİH KEÇE-YUSUF
KOYUN/İHA
evlenen, ancak böbrek yetmezliği hastalığı ortaya çıkınca eşi tarafından terk
edilen kadın, ekmek parası bulamadığı için cep telefonunu satınca 13 yıldır
beklediği böbrek naklinden oldu. Nevşehir'de 1975 yılında Süleyman ile Sevdiye
Tavsamaz çiftinin 3 çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Arzu Tavsamaz'ın (37)
başına gelmeyen kalmadı. Arzu Tavsamaz, hayatının 7 yaşındayken babasının
annesine şiddet uygulaması yüzünden ayrılmalarıyla değişmeye başladığını
belirterek, "Babam iki yıl sonra ben 9 yaşındayken evlendi. Üvey anne
elinde kaldım. Bana şiddet uygulamıyordu ancak iyi de davranmıyordu. Bu nedenle
14 yaşıma geldiğimde üvey anne elinden kurtulayım diyerek Murat Saygılı isimli
bir kişiyle Nevşehir'de evlendim. Annemi babamdan ayrıldıktan sonra hiç görmedim.
Yaşıyor ama nerede olduğunu ne yaptığını hiç bilmiyorum, babam 9 yıl önce
hayatını kaybetti, üvey annem hala yaşıyor" dedi.
4
çocuğumdan 3'ü hayatını kaybetti
Evlendikten hemen bir yıl sonra Muhammet
isimli bir oğlu olduğunu anlatan Tavsamaz, "Daha sonra art arda 3 tane
çocuğum oldu. Ancak bu çocuklarımdan 2'si doğumdan hemen sonra 1'i ise 3
yaşındayken geçirdiği trafik kazası sonrası hayatını kaybetti. Ben de
evlendikten 8 yıl sonra böbrek yetmezliği rahatsızlığı olduğunu öğrendim. Bir
süre tedavi gördüm ancak eşim rahatsızlığım geçmeyince benden hasta olduğum
için ayrıldı. 2000'li yılların başında eşim beni terk ettiğinde bu yana hayatta
kalan tek oğlumu da görmüyorum. O güden sonra bana ne kardeşlerim ne de kimse
bakmadı. Ben bir süre Nevşehir'de sokaklarda kaldıktan sonra Adana'ya
geldim" diye konuştu.
1
yıl numune Hastanesi’nde kaldım
Adana'ya geldikten sonra sokaklarda
kalırken rahatsızlanarak Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne tedavi
amaçlı alındığını anlatan Tavsamaz şöyle devam etti: "Hastaneye alındım
tedavi oldum. Ancak gidecek yerim olmadığını söyleyince hastanedeki doktor ve
hemşireler bana 1 yıl boyunca baktı. Ben hasta olmadan 1 yıl hastanede kaldım.
Ancak daha sonra hastaneden çıkmak zorunda kaldım. Bu sırada böbrek yetmezliğim
arttığı için haftada 3 kez diyalize girmeye başladım, böbrek nakli içinde
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne başvurarak sıraya
girdim. Hastaneden ayrıldıktan sonra doktor ve hemşirelerin yardımıyla ev
kiraladım. Ama işim olmadığı için ev kiramı ödemekte zorlandım."
13
yıldır beklediğim nakil telefonumu sattığım için olmadı
Çalışmadığı için ekonomik zorluk içinde
olduğunu bu nedenle ekmek parası bulamadığı için cep telefonunu sattığını
vurgulayan Tavsamaz, "Sürekli diyalize girmekten artık hayatım kararmıştı.
Bir kolumda diyalize bağlanacak damar kalmamıştı. Bir yandan da ekonomik
zorluklarla mücadele ediyordum. Bu nedenle cep telefonumu satıp ekmek parası
yaptım. Bu arada Balcalı Hastanesi beni arayarak uygun böbrek çıktığını
söylemek istemiş ama bana ulaşamamışlar. Bana ulaşamayınca benden sonraki
kişiye nakil yapmışlar. Bundan sonra bana 4 kez daha böbrek nakli sırası gelmiş
ancak bana ulaşamamışlar. Ben bu anı 13 yıldır bekliyordum. Sıra geldiğini
diyaliz merkezinden öğrenince dünyam başıma yıkıldı. O an çok üzüldüm. Çünkü
artık diyalize girecek damarım kalmadı" diye konuştu. Tavsamaz, hala
ekonomik zorluklar çektiğini çok kötü durumda olduğunu devletten yardım
beklediğini söyledi. FATİH KEÇE-YUSUF
KOYUN/İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.