Feyza Altun ve Şevki Yılmaz

Bunların alayı emin olun aynı kafa. Yok, birbirlerinden farkları. Biri dinimize küfrediyor diğeri atamıza. Birini yandaş-dinci medya sahipleniyor diğerini sözde batıcı-özgürlükçü medya. 

Bir kesim, 'bakın bunlar din düşmanı' derken, diğerleri 'bunlar yakında kafa, kol kesecekler' diye Anadolu'ya kin, nefret ekiyor.

Haçlı emperyalistlerin, 'birbirine düşür, böl, parçala' projesinin askerleri bunlar.

Feyza Altun, 'Türkiye laiktir, laik kalacak' dediği için gözaltına alınmış! Medyanın malum kesimi öyle haber veriyor. Yalancının! Ya ettiği hakaret?

Bu kadına sormak istiyorum; Şeriat ne demektir biliyor mu? Müslüman ise zaten şeriatın içerisindedir. Değilsen, benim dinime nasıl hakaret eder? Herkesin dini, kendine. 

Yoksa bu hakareti din adına öne çıkanların söz, fiil ve icraatlarındaki tutarsızlıklara bakarak bir anlık gafletinden ötürü veya cahilliğinde mi etti? 

Bu hakareti cahilliğinden dolayı etmişse araştırmasını, Müslüman ise iman tazelemesini tavsiye ederim. 

Yok, gündem olmak için yaptıysa buna gerek yok. Bazı mankenler, dizi oyuncuları gibi soyunsun, geçmişteki anılarını anlatsın emin olun daha çok gündem olur. Müşteri sayısı artar.

Şevki Yılmaz

Bazı kalp hastalıkları bulaşıcıdır ve tedavisi yoktur. Bu şahsın kalbi hastadır ve bu hastalığı milletimize bulaştırıyor. İmanınıza sahip çıkın. Çünkü bu şahıs ve zihniyeti iman hırsızıdır.

En son bir düğünde yine kalbi yine tekledi ve "Osmanlı'yı süren soysuzları lanetliyorum" dedi.

BTP Lideri Hüseyin Baş; "Osmanlı arşivlerine göre Atatürk'ün soyu peygambere kadar dayanıyor. Bu durumda kimin, soysuz olduğu çok açık ortada" sözleri konuyu özetledi.

Acizhane tavsiyem birileri de TBMM'ye 'Şevki Yılmaz'ın soyu araştırılsın', önergesi versin. Bakalım MHP bu kez de 'hayır, diyecek mi?

Zannımca bu şahsın, Kurtuluş Savaşı yıllarında ilan edilen ve 15 Aralık 1925'te Türk Ordusu karadan, Hamidiye zırhlısı da denizden top atışları karşısında teslim olan sözde Pontus Rum Devleti (Petomya Cumhuriyeti) ile bir bağı var.

Herhalde "Atma Hamidiye atma, vergi da verecuğuk, şapka da giyecuğuk, asker de edecuğuk" sözlerini hiç unutamıyor.

Diğer taraftan Feyza denen kadına kelepçe takıp Şevki denen şahsı es geçen sistem ağır hastadır ve bu hastalık, bu iki şahıstan daha tehlikelidir.

Şu sürgün işine gelirsek

İslam'ın şartları belli, imanın şartları net ve tarihi belgeler aslı ile mevcut. Ben sokak (halk) mantığı ile bir bakış açısı sunayım.

'Halife' denilen zatın yönettiği ülkenin topraklarını, Haçlılar işgal etmiş. Can, mal, namus güvenliği yok. Ama halifenin canı, malı yerinde haremi ise emrinde.

Bir yiğit çıkmış ve bu milletin canına, malına, namusuna ve de dinine karşı başlatılan işgali, katliamı, soykırımı bitirmek için harekete geçmiş, özgürlük, bağımsızlık mücadelesi başlatmış.

'Halife' denilen zat ne yapmış?

Sadece Ege Bölgesinde 600 bizden fazla insanımızı katleden, insanlarımız camilere doldurup diri diri yakan, bacılarımızın ırzına geçen, çocuklarımızı süngülere takan Yunanlıların uçaklarından, bu milletin canını, malını, namusunu ve dinini kurtarmak için mücadele edenlerin 'kafir' olduklarını beyan eden fetvalar dağıttırmış.

Ama bu millet sözde 'halifeyi' değil canına, malına, namusuna, dinine sahip çıkan yiğidine sahip çıkmış.

Başka bir pencere daha

Hani bugün ülkemizi yönetenler, şehit tabutlarının başında, 'şehitlik en büyük mertebedir, Allah, bizlere de şehitlik nasip etsin' diyorlar ya! 

Sen nasıl bir İslam halifesin ki, şehit olmak yerine İngilizlere sığınırsın! Bu zillet değil midir? Neden sığındın? Neden kaçtın? 

Eğer 'Kuvva-i Milliye'nin isyancı, küfür hareketi' olduğuna inansaydın, kaçmazdın. Şehit olurdun. 

Ama Yüce Allah (c.c) vatanın işgaline sessiz kalanlara, milletini, Haçlıların eline bırakanlara şehitlik vermez. Onlara dünyada sefillik, ahirette ise hüsran vardır. Şerif Hüseyin'e bir bakın.

Hilafet yetkilerinin TBMM'ye devredilmesi üzerine Osmanlı ailesi mensupları da ülkemizden gönderildi. 

Gerekli bir adımdı. Bugün bile 'dedemin mirasını istiyorum' diyenler o gün bu millete, 'bize kulluk edin' çağrısı yapabilirlerdi. 

Atatürk, hilafet ve saltanat… Yarın