Fitrelik olduk?

Diyanet İşleri Başkanlığı, 2018 yılı Ramazan ayı nedeniyle, düşkün ve yoksul durumdaki vatandaşlara verilecek fitre tutarlarını açıkladı.
Buna göre bir kişiye verilecek en düşük fitre tutarı 19 TL.
Malumunuz olduğu üzere fitre (Fıtır Sadakası); bir kişinin bir günlük gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak hesaplanıyor ve Ramazan Bayramı'ndan önce ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması gerekiyor.
Diyanet'in en düşük fitre miktarı olarak açıkladığı 19 TL'yi baz alarak hesapladığımızda, bir kişinin aylık gıda harcamasının en az 570 TL, 4 kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken harcamanın 2 bin 280 TL olduğu sonucu ortaya çıkıyor.
Türkiye'de asgari ücret 1.603 lira olduğu ve milyonlarca çalışanın da 2 bin 280 TL'den çok daha az gelire sahip olduğu gerçeği göz önüne alındığında Türkiye'nin büyük çoğunluğunun Diyanet İşleri Başkanlığı'nın fitre hesabında ifade ettiği 19 TL'den daha az bir günlük gelirle yaşam savaşı verdiği gerçeğiyle yüzleşiyoruz.
Diyanet'in açıkladığı fitre miktarı aslında Türkiye'deki açlık sınırıdır. 
Yani 4 kişiden oluşan bir haneye ayda 2 bin 280 lira girmiyorsa bu aile aç kalıyor demektir. 
Üstelik 2 bin 280 liraya gıda dışı temel harcamalar dahil değildir.
Gıda harcamasına giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalar da eklendiğinde yoksulluk sınırı tespit ediliyor. 
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun verilerine göre Mayıs ayında 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 5 bin 500 TL'ye ulaştı.
Açlık sınırının altında bir gelirle yaşam savaşı veren milyonlarca aile için 5 bin 500 lira, harcamak şöyle dursun, bir arada görülmesi bile neredeyse imkânsız bir tutar.
Vatandaşları bu açlık çukurundan kurtarması gereken iktidar ise milletin karşısına utanmadan bol bol kitap okuyacakları 'kıraathane' projesiyle çıkıyor ve bu insanlardan oylarını istiyor.
Oysa iktidar partilerinin söyleyemediğini, Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş, 'Türkiye'de en düşük ücret 5 bin lira olacak' diyerek yıllardır dile getiriyor. 
Prof. Dr. Baş'ın ifade ettiği 5 bin lira rakamı alelade söylenmiş bir şey değil, 5 bin lira asgari ücret, Türkiye'de insanca yaşayabilmenin çizgisini ifade etmektedir.
Milli Ekonomi Modeli Türkiye'de hayata geçmiş olsaydı, bugün 5 bin lira asgari ücret, 1.500 TL ev hanımı maaşı, çocuk maaşı ve 1000 TL vatandaşlık maaşı projeleriyle 4 kişilik bir ailenin cebine en az 9 bin TL girecekti.
Bu durum, milletimiz Prof. Dr. Haydar Baş'a yapılan karartmayı söküp atmış olsaydı, aslında kendi yoksulluğunu, açlığını tarihe gömmüş olacağını çok net ortaya koyuyor. 
Bunu yapmayan Türkiye, şimdi iktidarın açacağı 'kıraathane'lerde yiyeceği bir parça kekle yetinmek zorunda?