Fransa'da yapılan referandum sonucu AB'ye istikrar getireceğine "hayır" çıkması sonucu AB'yi bugüne kadar yaşadıklarından daha büyük bir krize sokmuş oldu. Hayır, cephesi yüzde 57.26, evet cephesi ise yüzde 42.74 oy aldı. AB'nin kurucu ülkelerinden Fransa, AB'nin tek bir devlet olma yolundaki yürüyüşüne "dur" demiş oldu.AB'nin Fransa'dan çektiğini hiçbir üye ülkeden çekmedi dersek yanlış yapmış olmayız.Fransa, Avrupa Savunma Topluluğu oluşturulmasına ilişkin antlaşmayı 1954 yılında veto etti. Bunun üzerine Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun kuruluşu üzerine odaklanıldı. Fransa'nın bu vetosundan dolayı AB'nin ortak savunma politikası oluşturması 40 yıl ertelendi.1963 yılında Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle, 1961'de tam üyelik başvurusu yapan İngiltere'yi veto etti. İngiltere 12 yıl sonra 1973'de AB'ye üye olabildi.1965 yılında yine Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle, karar alma mekanizmasında oybirliğinden çoğunluk sistemine geçilmesini engelledi. Fransa, altı ay toplantılara katılmayarak "boş koltuk" politikası izledi. Şimdi de dördüncü defa Fransa, AB'yi bir krize sokuyor. Ama bu kriz diğerlerine ve diğer ülkelerin sebep oldukları krizlerine benzemiyor. Diğer krizler AB'yi etkilemekten çok krizi çıkaran ülkeyi etkilemiştir. Ama Fransa'nın sebep olduğu krizler AB'yi derinden sarsmıştır.Danimarka, 1992 yılında AET'yi AB'ye dönüştüren Maastricht Antlaşması'nı reddetti. Ama bir yıl sonra yapılan ikinci referandumda "evet" çıktı ve sorun çözülmüş oldu.Deli dana krizi nedeniyle İngiliz et ürünlerine 1996 yılında yasak konulunca dönemin İngiltere Başbakanı John Major, uzlaşmaz bir politika izleyeceğini ilan etti. Seçimlerde Tony Blair kazanınca kriz kendiliğinden aşılmış oldu.AB'yi genişlemeye hazırlayan Nice Antlaşması, 2001 yılında İrlanda engeline takıldı. Bir yıl sonra yapılan ikinci bir referandumla antlaşmanın yürürlüğe girmesi sağlandı.Görüldüğü gibi diğer ülkelerin sebep oldukları krizler çok kısa süre içinde çözülmüş olmasına karşın Fransa'nın sebep olduğu krizler uzun yıllar boyunca sürmüş ve AB'ye çok zaman kaybettirmiştir.Birkaç gün sonra Hollanda'da yapılacak referandumdan da hayır çıkması durumunda AB tam bir mezar topluluk haline dönüşecektir. Anayasası olmayan ve ne yapacağını bilmeyen ülkeler topluluğu haline gelecektir. AB'yi krize sürüklemesi beklenen sonuçların ardından Türkiye karşıtı cephenin daha da güç kazanması bekleniyor. AB'yi topyekûn derinden sarsan ve AB üyesi ülkelerde neredeyse paniğe sebep olan Fransa'da ki referandum sonucunun Türkiye'nin üyelik müzakerelerini etkilemeyeceğini iddia edenlere katıla katıla gülmek gerekiyor. Bazı siyasiler de bu sonuçların Türkiye'yi ilgilendirmediğini ifade ettiler.Böyle düşünenlere sormak gerekiyor. Yahu üye olmak için can attığınız AB'yi böylesine etkileyen bir referandum sonucu Türkiye'nin üyelik müzakerelerini nasıl olur da etkilemez?Fransızların AB anayasasına hayır demelerinin en önemli sebebi Türkiye'nin AB üyeliğinin önünü tıkamak olduğu da bütün Avrupa basınında yer bulduğu halde bu sonucun Türkiye'nin müzakere sürecini hiç etkilemeyeceğini söylemek mümkün değildir.Avrupa basınında bile Türkiye karşıtlığının bu sonuçlardan sonra tüm Avrupa ülkelerinde daha da artacağı yazılmaya başlandı bile. Bütün bu gerçeklere rağmen ülkeyi yönetenler devekuşu gibi başlarını kuma gömüp gerçeklerden kaçacaklarını sanmasınlar.Bizim AB yardakçılarının Türkiye'nin AB üyeliğinin bir hayalden ibaret olduğunu anlaması için Fransızların daha ne yapması gerekiyor acaba?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024