Gazze mitingleri

İnsanlık, İsrail'in vahşetine karşı ayağı kalktı. Bir çok ülkede İslam devletlerinde hiç görülmeyen protestolar düzenleniyor.

Geçtiğimiz Pazar günü ülkemizde de İsrail protestoları vardı. Medya iki protesto yürüyüşlerini manşetten verirken ikisi hakkında haber yapmaktan bile çekindi. Anlatayım:

İstanbul'da düzenlenen "Gazze'ye Umut Işığı Ol" yürüyüşüne, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ile Baykar'ın sahibi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar da katıldı.

Binlerce kişi cep telefonu ışıkları ve fenerlerle, "Katil İsrail, Filistin'den defol" ve "Gazzeli çocuklar bizi bekliyor" sloganlarıyla Beyazıt Meydanı'ndan Ayasofya Camisi'ne yürüdü.

Bayraktar

Azerbaycan'da, İsrailli firmalar ile aynı silah fuarına katılan, Türkiye'de İsrail'e silah satan firmalarla poz veren, en son İsrail'in en çok silah tedarik ettiği Leonardo şirketi ile ortaklık anlaşması imzalayan Selçuk Bayraktar, yürüyüş sırasında "Üzerimize düşen vazifeyi insan olarak, Müslümanlar olarak yapabilirsek, inşallah bu zulümde bir gün son bulacak" dedi.

Üzerinize düşen vazifeyi yaptınız zaten!

Ankara

Gökkuşağı Derneği ve Filistin'e Yürüyüş Platformu üyesi üç kadın ve iki erkek toplam beş kişi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Gazze ile ilgili taleplerini içeren bir mektup iletmek için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne yürümek istedi. Ancak, polis tarafından engellendiler ve gözaltına alındılar.

Acaba mektuptaki talepleri neydi?

Ankara'da ikinci yürüyüş

Ankara Filistin Dayanışma Platformu'nun gerçekleştirdiği yürüyüşe binlerce kişi katıldı. Kocatepe camiinden Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) doğru yürüyüşe geçen grup, ellerinde "çocuklar ölürken sessiz kalınmaz", "Gazze'ye insani koridor hemen şimdi" yazılı pankartlarla İsrail aleyhinde sloganlar attı, tekbir getirdi.

TBMM'ye ulaşmalarına polis izin vermedi.

TBMM'ye yakın bir noktada toplananlar adına konuşan Ankara Filistin Dayanışma Platformu Dönem Sözcüsü İsmail Mansur Özdemir:

"Dünyanın dört bir tarafında Gazze'deki İsrail ablukasının kaldırılmasına, 'İnsani Yardım Koridoru' açılmasına yönelik önemli çabalar var. Anadolu sivil toplum kuruluşları olarak, konvoy ya da gemilerle ablukayı kırmaya yönelik her çabayı çok aziz ve asil çabalar olarak görüyor ve destekliyoruz." Dedi ve tüm siyasi partileri göreve çağırdı.

Ankara'da medyanın yer vermediği üçüncü yürüyüş

Yine Ankara'da Filistin'de İşgale Son Platformu'nun çağrısıyla binlerce kişi yürüyüş gerçekleştirdi.

Türkiye'nin de söylemlerine karşın İsrail'e yönelik bir adım atmadığını belirtti. Askeri, ticari, diplomatik ilişkilerin aynı şekilde devam ettiği söylenirken şunlar ifade edildi:

"ABD emperyalizmi, yalnızca İsrail'i silahlandırmakla kalmıyor, bölgedeki diğer direniş güçlerini de hedef tahtasına koyuyor. Bugün Hizbullah'a yönelik silahsızlanma dayatmalarıyla Lübnan halkının direniş mevzilerine yönelen baskılar, yarının hedefinin kim olacağını göstermektedir…

İşgalcilerin askeri endüstrisine çelik taşıyan gemiler dâhil İsrail'e giden gemilerin limanlara girişine engel olunmuyor, soykırımda açık rolü olan silah şirketlerini Türkiye'de düzenlenen savunma sanayii fuarlarında ağırlamaktan utanç duyulmuyor.

Siyonistlerin taşımacılık şirketi ZIM'in, soykırıma yakıt taşıyan SOCAR'ın, Siyonist ve işbirlikçi sermaye gruplarının dokunulmazlığı sürüyor. Suçluları ve suç ortaklığını açığa vuranlar işkenceyle, gözaltı ve tutuklamalarla karşılaşıyor.

Emperyalizm, halkları birbirine kırdırarak, işbirlikçi rejimlerle halkların iradesini ezerek, bölgeyi yeniden şekillendirmeye çalışıyor. Biz buna geçit vermeyeceğiz. Bizler; devrimci, sosyalist ve antiemperyalist güçler olarak, her koşulda halkların kendi kaderini tayin hakkını, özgürlük mücadelesini ve direnişini savunmaya devam edeceğiz…"

Anadolu ajansı ve TRT başta olmak üzere malum medya ne bu yürüyüşü haber yaptı ne de açıklamaları gündem etti. Sizce neden?

Hakan Fidan'dan İsrail'e tepki: 'Dünyayı ayağa kaldırmalıyız'

Yıllardır kapılarını Filistinlilere kapatan, Gazze'ye karadan giden yardımlara geçit vermeyen, dünya çapındaki aktivistlerin Gazze'ye geçişini engelleyen Mısır'ın konuğu Bakanımız Hakan Fidan'dı.

Sayın Fidan mevkidaşı ile yaptığı açıklamada şöyle dedi:

"Zalim, zulmüyle beraber tarihten silinecektir. Bunun Netanyahu'nun da başına geleceğini göreceksiniz. Açlığa mahkum ettiği, öldürdüğü, zevk olsun diye her gün belli kotalarla keskin nişancılara hedef aldırttığı insanların kanının onu boğacağını göreceksiniz.

Biz bu konuda beraber çalışmaya devam edeceğiz. Yaptığımız çok iş var, yapacağımız daha da çok iş var. Dünyayı ayağa kaldırmamız gerekiyor".

Birincisi dünyayı ayağı kaldırmak için önce ayağı kalkmak gerekiyor.

İkincisi 60 binden fazla Müslüman katledilmiş, bir şehir yok edilmiş ve katil 6-8 gün içerisinde Gazze'yi boşaltacağım' derken bölgenin iki önemli devleti hala ayağı kalkmaktan bahsediyorsa diyeceğim şey biz, bu siyasetten de, duruştan da beriyiz. Rabbim, bizleri sorumlu tutmamasını diliyorum.