Birkaç gün önce, Gadir-i Hûm Bayramı münâsebetiyle Ehl-i Beyt Gemisi'ne binmiş veya binmek için sıraya girmiş dostlarla-canlarla bir aradaydık. Selâmlaştık, tokalaştık, kucaklaştık, bayramlaştık ve biraz daha, biraz daha kaynaştık. Bugün de size, idrâk ettiğimiz Bayramımızı anlatmaya niyetliydim. Gece, bunu hayâl ederek yarı-ölüm uykuma teslîm olmuştum. Yarı-ölüm uykumdan beni sağ-salim uyandıran, sevdiklerim ve sizinle buluşturan Hüdâm'a hamd ile...Ama bırakmadılar!Sizinle bayramlaşmanın lezzetine, nasîbimiz kadar katkı vermemize izin vermediler!Sosyal Medya'da, birkaç gün; "Öldü! Komada! Yoğun bakımda!" rivâyetleri uçuşan Gülen A.Ş. Ceosu Fetullah Gülen'in bir dakika on bir saniyelik bir görüntüsünü yayınladılar! Bir dakikalık videoyu, abartısız en az on kere, tekrar tekrar izledim!Defâlarca izlerken, kendime hayret ettim! Bir dakikalık videoda ilgimi çeken ve canımı yakan görüntüye gelince; önce izleyenlerden bir de benim zâviyemden izlemelerini rica edeceğim! İzlerken gördüm ki; kişi hasta ve yaşlı! Değil yürürken, ayakta dururken bile zorlanıyor ve canı yanıyor! Ama hastada, yürümekte zorlanan, ayakta duruken canının yandığı belli olan Ceo'da korkunç bir kibir! Sevmeyenlerine, siyâsi bir kurum veya kuruluş olmamasına rağmen siyâsî rakiplerine karşı, bir gövde gösterisi gayreti var! Yardım için uzanan elleri, öfkeyle reddediş var! Kibirle diklenmeğe, dik durmaya çalışırken vücut dilinin saklayamadığı, fizîki ağrıları, zorlanmaları belli etmesi var!Üzülmedim, incinmedim, öfkelenmedim dersem Vallahi yalan olur!Ama biliyor ve îman ediyoruz ki ölüm var! İyiye de var, kötüye de! Hz. İbrahim'e de var, Nemrûd'a da! Hz. Musa'ya da var, Firâvun'a da! Atatürk'e de var, Vahidettin'e de! Menderes'e de var, Gürsel'e de! Erbakan'a da var, Ecevit'e de, Türkeş'e de ve herkese de!... Ölüm var Beğler! Ölüm var! Ölümden korkana da, Emr-i Hakk'ka teslîmiyet içinde bekleyene de!Biliyoruz ki Allah (c.c.) Kitâb-ı Ekmel'de; "Küllî nefsîn zâiketü'l-mevt" yani; "Her nefis ölümü tadacaktır." (Âl-i İmran-185/ Enbiya-35/ Ankebût-57) diye buyurmuştur!Yani ölüm, bir lezzettir! Bu lezzeti tadacak kişinin ameline göre tadı, tatlı veya acıdır. Ölümden kaçmak mümkün olmadığına; Allah, şifâsız dert vermediğine, hiç bir kuluna taşıyamayacağı yük vermeyeceğine göre; paylaşılan o videodaki, sağlam görünmek gayretiyle sergilenen kibiri, algıladım ama anlayamadım! Gadir-i Hûm Bayramı'ndan bahsedip, bayramlaşmak niyetindeyken nelerle uğraştık! Bilvesîle İslâm Âleminin Gadir-i Hûm Bayramları, mübârek olsun.1300 yıllık Emevi faşizmine, Kureyş şövenizmine tek başına İmam Hüseyin'ce kafa tutarak doğruları, dosdoğruları yeniden duyuran Baştürk Haydar Hoca'nın da; hem Bayramları mübârek olsun, hem de Allah, yerlerle gökler kadar râzı olsun.Bir konuya daha kısaca değineceğim. Gülen A.Ş. Ceosu'nun hastayken kibrini, büyüklük taslamasını yazmaya çalışırken, bir telefon aldım!Son aylarda sıklıkla aldığım telefonların bir benzeriydi! 45 yıl ısrarla durduğum cenâhın önde gelenlerindendi arayan! "Hocam! Çok kişiden duydum; Haydar Baş şöyle şöyle yapmışmış! Böyle böyle yapmışmış!" diye rivâyetin rivâyeti söylentileri aktarmaya çalışarak bir şeyler geveledi! Yani birinden duyduğunu söyleyenlerden, duyduğunu, söylemeğe çalışıyordu!Şahsen "..mış" lı sözlere itibâr etmeyen bana "..mışmış" lı olarak duyandan duyulanı, bilgiymiş gibi anlatmaya uğraşıyordu!Yüzlerce yıl; eyyâmcılığı, mürâiliği, takıyyeyi ilm-i siyâset diye dayatan bid'atçıların alıştırmaları yüzünden; canımızı incitecek doğrudansa, günü kotaracak yalana itibâr etmeği tercih etmişiz ma'lesef! Bu yüzden, başımıza "pislik yağdırılması" ile uyarılıyoruz ve bu yüzden layık olduğumuz şekilde yönetiliyoruz!Telefondaki kişiye söylediğimi, tekrarlayayım: Baştürk Haydar Hoca;"Korumalarımı da ben koruyorum!" samîmiyetinde biri olarak ulaşılması zor olmayan bir Güzel bir Türk Önderidir! "..mışmış"lı duyumları madem ki ciddiye alıyorsunuz; madem ki beni arayacak kadar da cesursunuz; o gizliden gizliye, fısıltıyla yapılan ithamlardan birini, gidip kendiniz Haydar Hoca'ya teklif edin ve göreceğiniz tavrı ve muameleyi de anlatın! Çok mu zor bu?Komunist Rusya'nın da kalbi olan DUMA Koridorlarında 150 Müslüman Türk'e seccade yaydırıp namaz kıldırırken bir kare fotoğraf çektirmek aklına bile gelmeyecek samîmiyette takvâ yaşayan; Türk düşmanlığı tesbitli Jirinovski'ye Türkçe olarak;"Ne mutlu Türk'üm diyene" dedirttiren, "Türk oğlu Türk'üm!" diye kükrerken sevenlerini sevindiren, sevmeyenlerinin ödünü patlatan bir Müslüman Türk'e, rivâyetin rivâyeti söylentilerle ithâmda bulunmak, Vallahi gıybettir, ölü kardeşinin etini yemektir!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm... Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017