Gediz’in bereketli toprakları: Yunusemre’de tarım

Türkiye'nin tarımsal üretim başkentlerinden Manisa'nın merkez ilçesi Yunusemre, sırtını Yuntdağı'na yaslamış, yüzünü ise bereketli Gediz Ovası'na dönmüş konumuyla tarımın kalbinin attığı noktalardan biri.

Dünyaca ünlü Sultaniye üzümünden, son yıllarda atağa kalkan zeytinciliğe kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan ilçede, hasat sevinci ile geçim derdi iç içe yaşanıyor. Yunusemre'nin tarımsal potansiyelini, yetişen ürün çeşitliliğini ve üreticinin çözüm bekleyen sorunlarını sizler için derledik.

Toprağın Bereketi: Yunusemre'de Neler Yetişiyor?



Yunusemre ilçesi, coğrafi yapısı gereği iki farklı tarımsal karakter gösteriyor: Gediz Ovası'nın sulak arazileri ve Yuntdağı'nın engebeli ama verimli toprakları.

1. Üzümün Başkenti (Sultaniye): İlçenin tarımsal kimliğinin en önemli parçası şüphesiz ki Çekirdeksiz Sultaniye Üzümüdür. Türkiye'nin kuru üzüm ihracatının büyük bir kısmı bu havzadan sağlanır. Bağcılık, ilçenin ekonomik lokomotifidir.

2. Zeytin ve Zeytinyağı: Özellikle Yuntdağı bölgesinde yapılan yatırımlarla zeytin ağacı varlığı ciddi oranda artmıştır. Gemlik ve Edremit tipi zeytinler hem sofralık hem de yağlık olarak değerlendirilmekte, bölgenin zeytinyağı kalitesi giderek ünlenmektedir.

3. Beyaz Altın ve Diğerleri:

Pamuk: Gediz Ovası'nda "Beyaz Altın" olarak bilinen pamuk, hala önemli bir gelir kaynağıdır.

Mısır: Hayvancılığın gelişmesiyle birlikte hem silajlık hem de danelik mısır ekimi yaygındır.

Sebze ve Meyvecilik: Domates, biber, kavun ve karpuzun yanı sıra, Yuntdağı köylerinde Antep Fıstığı (menengiç aşılama ile) ve badem üretimi de dikkat çeken alternatif ürünler arasındadır.

Madalyonun Diğer Yüzü: Çiftçinin Çözüm Bekleyen Sorunları



Yunusemre Ziraat Odası verileri ve saha gözlemleri, yüksek üretim potansiyeline rağmen çiftçilerin ciddi darboğazlarla mücadele ettiğini ortaya koyuyor.

1. Artan Girdi Maliyetleri: Üreticinin belini büken en büyük sorun; mazot, gübre, ilaç ve tohum fiyatlarındaki fahiş artışlar. Çiftçiler, "Ürünü satarken kazandığımız para, seneye tarlayı yeniden ekmeye yetmiyor" diyerek maliyet dengesizliğinden yakınıyor.

2. Sulama ve Gediz'in Kirliliği: İklim değişikliğine bağlı kuraklık, su kaynaklarını tehdit ediyor. Gediz Nehri'ndeki kirlilik ve yeraltı sularının çekilmesi, özellikle mısır ve pamuk gibi çok su isteyen ürünlerde verim kaybı riski yaratıyor.

3. Bağlarda Hastalık ve İklim Riski: Son yıllarda mevsim normallerinin dışında görülen yağışlar (dolu) ve don olayları, bağlarda "Mildiyö" gibi mantar hastalıklarını tetikliyor. Bu da ilaçlama maliyetlerini ekstra artırıyor.

4. Pazarlama ve Taban Fiyat Belirsizliği: Özellikle üzüm hasadı döneminde açıklanan taban fiyatların beklentiyi karşılamaması ve tüccarın inisiyatifine kalan piyasa koşulları, üreticinin emeğinin karşılığını alamamasına neden oluyor.

5. İşçi Bulma Sorunu: Genç nüfusun tarımdan uzaklaşması ve sanayi bölgelerine göç etmesi nedeniyle, özellikle hasat zamanı çalışacak tarım işçisi bulmak her geçen yıl zorlaşıyor.

Sonuç: Tarım Stratejik Bir Güçtür

Yunusemre, sanayisiyle olduğu kadar tarımıyla da Türkiye'yi besleyen damarlardan biridir. Yuntdağı'nın organik potansiyeli ile Gediz'in endüstriyel tarım gücünün sürdürülebilir olması için çiftçinin maliyet yükünün hafifletilmesi ve su yönetiminin acilen planlanması gerekiyor.