Çocuklar, toplumumuzda "bugünün küçüğü, yarının büyüğü" olarak tanımlanır. Ailenizin tüm çabaları sizin iyi yetişmeniz içindir. Gösterdikleri tüm özverilerin amacı da yine çocukların iyi bir eğitim-öğretim alarak topluma yararlı bireyler olarak yetişmesidir. Sizler de ailenizin verdiği emeğe karşılık derslerinizi çalışarak sınavlara hazırlanıyorsunuz. Amacınız ailenizin ve öğretmenlerinizin gurur duyacağı başarılı öğrenci olabilmek.
Burada karşımıza iki kavram çıkıyor: Hak ve görev. Gerçekte toplumsal hayatın her alanında bu iki önemli kavramın doğru ve tam olarak işlemesi gerekli ve zorunludur. Örneğin "Çocuk Hakları Sözleşmesine" baktığımızda çocukların "yaşama" hakkı olduğunu görüyoruz. Burada ise yepyeni bir kavramla daha karşılaşıyoruz: Vatan... Vatan ise toprak parçası olmanın ötesinde yüksek bir değer, büyük ve derin anlam taşır, sevgili okurlarım. Sizler bugün öğretiminizi tamamlamak için koşuştururken, sahip olmak istediğiniz mesleğin düşlerini kuruyorsunuz belki. Ancak bugünden geleceğe doğru uzanan yolda önemli gerçekleri de kavramak durumundasınız. "Geleceğin büyüğü olmak" kolay değil sevgili çocuklar...
Türk ulusunun asil karakteriyle özdeşleşmiş olan özgür ve bağımsız yaşama tutkusu onun yüreğindeki güçlü bir imanın sonucudur. Yapılan savaşlardaki amaç din ve vicdan özgürlüğünü, can, mal, namus güvenliğini sağlamak içindi. Düşmanın modern silahlarına karşı yetersiz cephaneyle kıtlık içinde çarpışan atalarımız; yurt savunmasında iman dolu göğsünü siper yapmıştır. Böylece Peygamberimizin yüksek cennet makamıyla müjdelediği gazilik ve şehitlik derecelerine yükselmişlerdir. İstiklal Savaşı, Türk ulusunun, en zor koşullarda ve yoksun dönemde çarpışarak yeniden var olma destanıdır.
İşte dünyanın en güzel ülkesi olan yurdumuzda yaşamak sizin hakkınız; onu korumak ve yüceltmek ise kutsal göreviniz sevgili çocuklar!
Dünyada her şeyin hızla değiştiği bir yüzyılda yitirecek hiç zamanımız yok. Sizler görevinizi şimdiden üstlenirseniz kazançlı çıkarsınız. Öncelikle vatan, millet, bayrak sevgisini yüreğinize iyici yerleştirin. Anadilimizi üstün bilin. Son ve gerçek din olan İslam dinini doğru kaynaklardan öğrenmeye çalışarak iç dünyanızda benimseyin. Onu olgun ahlak örneği olarak yaşamayı prensip edinin. Zihniniz bilimle, sanatla uğraşırken; yüreğinizdeyse yükselen cesaret ve azim olsun. Çok iyi biliniz ki bayrağımızı göklerde dalgalandıracak olan sizlersiniz. Bu yurdun gelecekteki gerçek sahipleri de.
Burada karşımıza iki kavram çıkıyor: Hak ve görev. Gerçekte toplumsal hayatın her alanında bu iki önemli kavramın doğru ve tam olarak işlemesi gerekli ve zorunludur. Örneğin "Çocuk Hakları Sözleşmesine" baktığımızda çocukların "yaşama" hakkı olduğunu görüyoruz. Burada ise yepyeni bir kavramla daha karşılaşıyoruz: Vatan... Vatan ise toprak parçası olmanın ötesinde yüksek bir değer, büyük ve derin anlam taşır, sevgili okurlarım. Sizler bugün öğretiminizi tamamlamak için koşuştururken, sahip olmak istediğiniz mesleğin düşlerini kuruyorsunuz belki. Ancak bugünden geleceğe doğru uzanan yolda önemli gerçekleri de kavramak durumundasınız. "Geleceğin büyüğü olmak" kolay değil sevgili çocuklar...
Türk ulusunun asil karakteriyle özdeşleşmiş olan özgür ve bağımsız yaşama tutkusu onun yüreğindeki güçlü bir imanın sonucudur. Yapılan savaşlardaki amaç din ve vicdan özgürlüğünü, can, mal, namus güvenliğini sağlamak içindi. Düşmanın modern silahlarına karşı yetersiz cephaneyle kıtlık içinde çarpışan atalarımız; yurt savunmasında iman dolu göğsünü siper yapmıştır. Böylece Peygamberimizin yüksek cennet makamıyla müjdelediği gazilik ve şehitlik derecelerine yükselmişlerdir. İstiklal Savaşı, Türk ulusunun, en zor koşullarda ve yoksun dönemde çarpışarak yeniden var olma destanıdır.
İşte dünyanın en güzel ülkesi olan yurdumuzda yaşamak sizin hakkınız; onu korumak ve yüceltmek ise kutsal göreviniz sevgili çocuklar!
Dünyada her şeyin hızla değiştiği bir yüzyılda yitirecek hiç zamanımız yok. Sizler görevinizi şimdiden üstlenirseniz kazançlı çıkarsınız. Öncelikle vatan, millet, bayrak sevgisini yüreğinize iyici yerleştirin. Anadilimizi üstün bilin. Son ve gerçek din olan İslam dinini doğru kaynaklardan öğrenmeye çalışarak iç dünyanızda benimseyin. Onu olgun ahlak örneği olarak yaşamayı prensip edinin. Zihniniz bilimle, sanatla uğraşırken; yüreğinizdeyse yükselen cesaret ve azim olsun. Çok iyi biliniz ki bayrağımızı göklerde dalgalandıracak olan sizlersiniz. Bu yurdun gelecekteki gerçek sahipleri de.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.