Geleneksel İsrail'i lanetleme mitinginin ardından

Geleneksel İsrail'i kınama, lanetleme mitinglerinden biri daha Cuma günü gerçekleştirildi. Dikkat edin! Geleneksel, diyorum. Çünkü şu an Türkiye'yi yöneten zihniyet, siyasi hayatlarına başlar başlamaz yılda en az üç kere İsrail'i lanetler. Yine öyle oldu.  
Sayın Erdoğan kürsüden adeta bu geleneksel kınama ve lanetleme anlayışının samimiyetsizliğini itiraf ederken manen de bu zihniyeti ahvalini ortaya koydu. 
Erdoğan, Yenikapı'da adeta 40 yılın manevi ve siyasi itirafını yaptı. Nasıl mı?
Sayın Erdoğan Mescid-i Aksa'nın, 21 Ağustos 1969'da kundaklandığında dönemin İsrail Başbakanı Golda Meir'in sözlerini örnek verdi: 
"O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım? Zannediyordum ki, Müslümanlar dört bir koldan İsrail'e girecekler. Lakin sabah olduğunda korktuğumuz başımıza gelmedi. İşte o zaman idrak ettim ki, biz dilediğimizi yapabiliriz. Zira bu ümmet uyuyan bir ümmettir!"
Sayın Erdoğan! 40 yıldır siyasettesiniz ve 16 yıldır bu ülkeyi istediğiniz gibi yönetiyorsunuz. Neden uyuyorsunuz?

Yenikapı mitingi neden yapıldı?
Bu sorunun cevabını yaşayan şahitlerden vereceğim. Malumunuz Mavi Marmara katliamı sonrasında ülkemiz ile İsrail ilişkileri sözlü olarak çok gerilmişti. Ama ne bir ticari ve ne de bir askeri anlaşma iptal edilmişti. 
Bu taraftan o tarafa iyi cümleler kuruluyor, o taraf da bu tarafa aynen iade ediyordu. Olay bu kadar net. ABD devreye girdi. Obama, İsrail'e gitti. Bir çadırda poz verdi. Ertesi gün AKP açıkladı ki, o çadırdan Netanyahu, Erdoğan'ı aramış, özür dilemiş ve işler tatlıya bağlanmış, yargı kararı askıya alınmıştı. 
Ama inanmayanlar da vardı. Eşini Mavi Marmara katliamında kaybeden Çiğdem Topçuoğlu 2013'te, 'İsrail'in özrünü kabul etmeyeceğini' haykırıyor, hükümete mesaj veriyordu. 
Aynı Çiğdem Hanım, Yenikapı mitingi için de; "İsrail ile yapılan anlaşmalar sonlandırılmıyorsa, Mavi Marmara anlaşması iptal edilmiyorsa, Cuma günü yapılacak miting Kudüs için değil seçim için yapılıyor" diyordu.
Siyasette ise AKP ve MHP'nin Kudüs maskesini resmi olarak HDP düşürdü. Tam miting öncesi Meclis'e, 'eğer samimiyseniz (!) gelin İsrail ile ticareti durduralım' önergesi getirdi. Sonuç; AKP ve MHP 'hayır' dedi.  

İzaha muhtaç sözler
Erdoğan: "İslam dünyası Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır. Sadece İslam dünyası değil, tüm insanlık da Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır."
Müslümanlar sınıfta kaldıysa siz, hangi bölümdesiniz?
* * *
Erdoğan: "1967'de Kudüs'ün işgaline sessiz kalan BM, İsrail'in gerçekleştirdiği haksız, hukuksuz tüm eylemleri sadece seyrederek buna ortak olmuştur. Niçin 'Dünya 5'ten büyüktür' diyorum anlıyor musunuz?"
Hayır, anlamıyorum. Dünyanın beşten büyük olduğunu ispatlamanız lazım. Çünkü İsrail'den küçük olan dünya, beşten nasıl büyük olur.
* * *
Erdoğan: "Bunlar Siyonist. Bir Siyonizm mücadelesiyle karşı karşıyayız. Asıl mücadele Siyonistlerle. Onların Müslümanlara olan düşmanlığı affedilir gibi değil." 
Neden affettiniz?
* * *
Erdoğan: "Biz, Müslümanlar kınamaktan başka bir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz. Bizim için Çanakkale neyse, Kudüs'te odur."
Biz, Çanakkale'de ortaya can koyduk. Siz, Çanakkale'ye benzettiğiniz Kudüs için ticari ve askeri anlaşmaları bile koyamıyorsunuz. Kudüs ile Çanakkale'yi nasıl bir araya getirebildiniz?
* * *
Bir başka izaha muhtaç hayati konu ise Yahudi ve Siyonist kavramlarıdır. Sayın Erdoğan her fırsatta 'benim için Yahudiler ayrı Siyonistler ayrıdır' cümlesini kuruyor. 
Bu ayrım İslamî değil. Çünkü Kuran'da Yahudi ve Hıristiyanlarla ilgili geçen tanımlamalar belli. O zaman Erdoğan bu ayırımı neye göre yapıyor?
Hülasa geleneksel İsrail'i lanetleme mitinglerinden birini daha geride bıraktık. İsrail bugüne kadar duruşundan zerre taviz vermedi. Bildiğini yarın da okuyacak. Taviz verenler ise ha bire miting yapacak.