Terör örgütünün Dağlıca saldırısından sonra hatırlarsanız Kandil’e sınır ötesi operasyon gündeme gelmişti.
Kandil’e operasyon günlerce tartışılmıştı.
Tartışmalara noktayı yaptığı bir açıklamayla Genelkurmay koymuştu.
Ne demişti Genelkurmay?
Kandil’e operasyonun ancak ABD’nin izniyle mümkün olabileceğine dikkatleri çektikten sonra zayiatın ağır olabileceğini milletin buna hazır olması gerektiğini dile getirmişti.
Tam bu noktada Genelkurmay’a bir soru soralım.
Terör örgütünün inine operasyonda verilebilecek ağır zayiatı hatırlatan güzü yaşlı Genelkurmay Başkanı Türkiye, Suriye’yle savaş anlamına gelecek bir tampon bölge hazırlıkları yaparken şimdi neden susuyor?
Yoksa Suriye’nin askeri gücü çok mu az?
Ya da NATO’nun ve batılı ülkelerin verdiği sözde desteğe mi güveniyor Genelkurmay?
Tampon bölge ABD talimatı mı?
Suriye’ye tampon bölge kurmak için gerekçe arayanlara uçağımızın düşürülmesi bulunmaz bir fırsat vermiş olacak ki, bu fırsatı kaçırmamak için hükümet hemen kolları sıvadı.
Suriye’yle sınırımızın sıfır noktasına günlerdir askeri yığınak yapılıyor.
Türkiye’yi daha da tahrik etmek isteyen ABD ise bu askeri yığınağı yeterli bulmuyor ve “sembolik” diye nitelendiriyor.
İddialara göre Suriye’nin içerisine uzanacak ve henüz kaç kilometre olacağı açıklanmayan bir tampon bölge kurulacak. Bu tampon bölge “uçuşa yasak bölge” olarak ilan edilecek ve NATO tarafından korunacak.
Türkiye ile ABD arasında yakın zamanda yapılan üst düzey görüşmelerde meğer bu adımın planları konuşulmuş.
ABD’den gelen açıklamalara göre tampon bölge için Türkiye, NATO’dan ricacı olmuş.
Yine iddialara göre Genelkurmay’ın Suriye’de kurulacak tampon bölge için planları çoktan hazırlanmış.
Sürekli teyakkuzda olunması gereken, onlarca defa saldırıda bulunulmuş karakollarına yapılan saldırıları önlemek için bile bir planı olmayan Genelkurmay’ın daha tartışma aşamasındaki bir tampon bölge adımı için planlarının hazır olduğunu açıklaması ne kadar ilginç değil mi?
Genelkurmay’ın bu kadar hızlı davranması beni, acaba tampon bölge kurulma planları ABD’den hazır mı geldi sorusunu sormak zorunda bırakıyor.
Suriye’nin bütün mantıklı açıklamalarına ve de özür mahiyetindeki ifadelerine rağmen hükümetin tampon bölge kurulması için hazırlıklar yapmaya başlaması insana başka sorular da sorduruyor.
Bugünkü konjonktürde Suriye’nin yerinde hangi devlet olsa aynı şeyi yapacağı aşikâr olan uçak düşürme hadisesi bir tuzak mıydı? Yani Suriye’nin müdahale edeceği bilindiği halde uçağımız tehlikeye mi atıldı?
Bu sorulara siyasiler cevap verir mi bilemiyorum ama hükümetin atmayı düşündüğü adımların Türkiye’yi çok büyük bir karanlığa doğru sürüklediğini şimdiden görebiliyorum.
Kandil’e operasyon günlerce tartışılmıştı.
Tartışmalara noktayı yaptığı bir açıklamayla Genelkurmay koymuştu.
Ne demişti Genelkurmay?
Kandil’e operasyonun ancak ABD’nin izniyle mümkün olabileceğine dikkatleri çektikten sonra zayiatın ağır olabileceğini milletin buna hazır olması gerektiğini dile getirmişti.
Tam bu noktada Genelkurmay’a bir soru soralım.
Terör örgütünün inine operasyonda verilebilecek ağır zayiatı hatırlatan güzü yaşlı Genelkurmay Başkanı Türkiye, Suriye’yle savaş anlamına gelecek bir tampon bölge hazırlıkları yaparken şimdi neden susuyor?
Yoksa Suriye’nin askeri gücü çok mu az?
Ya da NATO’nun ve batılı ülkelerin verdiği sözde desteğe mi güveniyor Genelkurmay?
Tampon bölge ABD talimatı mı?
Suriye’ye tampon bölge kurmak için gerekçe arayanlara uçağımızın düşürülmesi bulunmaz bir fırsat vermiş olacak ki, bu fırsatı kaçırmamak için hükümet hemen kolları sıvadı.
Suriye’yle sınırımızın sıfır noktasına günlerdir askeri yığınak yapılıyor.
Türkiye’yi daha da tahrik etmek isteyen ABD ise bu askeri yığınağı yeterli bulmuyor ve “sembolik” diye nitelendiriyor.
İddialara göre Suriye’nin içerisine uzanacak ve henüz kaç kilometre olacağı açıklanmayan bir tampon bölge kurulacak. Bu tampon bölge “uçuşa yasak bölge” olarak ilan edilecek ve NATO tarafından korunacak.
Türkiye ile ABD arasında yakın zamanda yapılan üst düzey görüşmelerde meğer bu adımın planları konuşulmuş.
ABD’den gelen açıklamalara göre tampon bölge için Türkiye, NATO’dan ricacı olmuş.
Yine iddialara göre Genelkurmay’ın Suriye’de kurulacak tampon bölge için planları çoktan hazırlanmış.
Sürekli teyakkuzda olunması gereken, onlarca defa saldırıda bulunulmuş karakollarına yapılan saldırıları önlemek için bile bir planı olmayan Genelkurmay’ın daha tartışma aşamasındaki bir tampon bölge adımı için planlarının hazır olduğunu açıklaması ne kadar ilginç değil mi?
Genelkurmay’ın bu kadar hızlı davranması beni, acaba tampon bölge kurulma planları ABD’den hazır mı geldi sorusunu sormak zorunda bırakıyor.
Suriye’nin bütün mantıklı açıklamalarına ve de özür mahiyetindeki ifadelerine rağmen hükümetin tampon bölge kurulması için hazırlıklar yapmaya başlaması insana başka sorular da sorduruyor.
Bugünkü konjonktürde Suriye’nin yerinde hangi devlet olsa aynı şeyi yapacağı aşikâr olan uçak düşürme hadisesi bir tuzak mıydı? Yani Suriye’nin müdahale edeceği bilindiği halde uçağımız tehlikeye mi atıldı?
Bu sorulara siyasiler cevap verir mi bilemiyorum ama hükümetin atmayı düşündüğü adımların Türkiye’yi çok büyük bir karanlığa doğru sürüklediğini şimdiden görebiliyorum.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023