9 Ekim 1915'de İngiltere'de Bakanlar kurulu toplantısında şu düşünceler tartışılır. Birincisi Balkanlarla ilgilidir. Yapılan tartışmalar neticesinde, Selanik'e asker çıkarmak ve Balkanlara asker göndermek faydasızdır. Hatta tehlikeli olabilir düşüncesi benimsenir. İkinci düşünce, Çanakkale'ye gönderilecek yeni kuvvetlerle yeniden saldırmak, elde edilecek başarı ile Bulgaristan'ı etkilemek. Bu düşünce bakanlar kurulunca benimsenir. Bu düşünceye dayanılarak Batı Cephesinden 6. Tümenin Önce Mısır'a sonra da Çanakkale'ye gönderilmesi kararlaştırılır.Savaş Bakanı Lord Kiçner, Bakanlar kurulunda alınan bu kararı Kurmay Subaylarca tartışarak değerlendirmek için 9 Ekim 1915 gecesi Savaş Komitesini toplar. Her iki düşünce de kurmay subaylarca asker gözüyle değerlendirilir. Fakat askerler kesin bir karar almaktan çekinirler. Çünkü Çanakkale'de de Sırbistan'da da kesin bir başarıyı göremediklerinden kararsızdırlar. Daha sonraki günlerde İngiliz Genel Kurmay Başkanı Bakanlar kurulunun kararını, savaş komitesinin de kararsızlığının anlamsızlığını ileri sürerek uygulanmasına karşı çıkar. Kış yaklaştığı için, Çanakkale'ye kuvvet çıkarılmasının mümkün olmadığını ileri sürer. Savaş Bakanı Lord Kiçner de her iki düşüncenin uygulanmasından vazgeçer. General Hamilton'dan Çanakkale'den çekilme sırasında asker kaybının ne olabileceğini sorar. Yarı yarıya olabilir cevabını alınca, 14 Ekimde onu görevden alarak, yerine General Munro'yu, Akdeniz'deki İngiliz kuvvetleri Baş Komutanlığına görevlendirir. Kiçner'in bu atamadaki amacı Çanakkale, Balkanlar ve Batı Cephesi arasında en iyi kararı almaktır. Munro Çanakkale'ye 27 Ekim 1915'de gelir. Bu tarihe kadar Balkanlar'da Anlaşma Gurubu devletleri için olumsuz olan askeri ve siyasi gelişmeler olur. Bu olaylar şöyle gelişir: 5-6 Ekim'de Sırbistan'a giren Alman ve Avusturya kuvvetleri Sırp ordusunu yenerek 9 Ekimde Belgrat'ı işgal ederler. 12 Ekimde Sırp topraklarına giren Bulgarlar ve Almanlar karşısında mağlup olan Sırp ordusu geri çekilir. Bulgarlar, Selanik-Niş demiryolunu keserek gelecek yardımları önlerler. General Seray Komutasındaki İngiliz ve Fransız kuvvetleri mağlup olarak Selanik'e geri çekilir. Bulgar ordusu 20 Ekimde Kumonava ve Valens'i alır. 23 Ekimde de Üsküp şehrini işgal ederler. 24 Ekimde Niş'teki Sırp Hükümeti İşkodra'ya çekilir.27 Ekimde Çanakkale'ye gelen Munro, Selanik'e asker çıkarmanın mümkün olmadığını görür. Sırbistan da, Alman-Avusturya-Bulgar kuvvetleri tarafından ezilmiştir. Artık Berlin-Viyana-Belgrat-İstanbul yolu açılmıştır. Bu yol açılınca İngilizlerin Çanakkale'de kalmasının bir avantajı kalmamıştır. Çünkü, Çanakkale'de İngiliz Ordusunun en büyük avantajı, Osmanlı ordusunun silah ve cephane bakımından çok fakir oluşudur.Silah ve cephane bakımında çok fakir olan Osmanlı Ordusu, Berlin-Belgrat-İstanbul yolu ile gelen silah ve cephane ile saldırıya geçerse İngilizler çok ağır kayıplar vererek geri çekilmek mecburiyetinde kalabilirdi.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011