Dünyanın en stratejik bölgelerinden birinin üzerinde yer alan ülkemde, herşey karman çorman bir görüntü veriyor. A-Milli Futbol Takımımız, önüne çıkan rakiplerini hallaç pamuğu gibi bir bir atarken; "siyaset ve ekonomi" yönetimimiz sefilleri oynuyor. Bir tarafta dünyanın zirvesindeyiz, öte yanda yerlerde sürünüyoruz. Ekonomide alarm zilleri durmaksızın çalarken, Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, Pamukbank operasyonunun tebriklerini bizzat kabul etmek amacıyla Washington'daki dostlarının yanına gidiyor. Maalesef, "Başkalarının oyunlarıyla kendi kendimizi yiyoruz."
Şu Pamukbank operasyonu çok önemli bir hadisedir. Ülkemizi son iki yıldır kasıp kavuran ekonomik krizin geldiği noktayı özetleyecek tarihi önemde bir gelişmedir.
Bir kere operasyon tümüyle IMF direktifleri çerçevesinde yapıldı. Yerli katkı yok denecek kadar az.
Hükümet, bu operasyonla IMF'den gelecek 1.1 milyar dolarlık kredi diliminin serbest bırakılmasını amaçlıyor. Nitekim bunun işareti önceki akşam bizzat IMF Başkanı Horst Köhler'in Başbakan Bülent Ecevit'e yazdığı mektubta verildi. Köhler, Başbakan Bülent Ecevit'e gönderdiği ''geçmiş olsun'' mektubunda, ''Ekonomide başarılısınız'' mesajını iletmekle kalmadı, tıpkı ABD Başkanı George Bush'un geçtiğimiz yıl Başbakan'a gönderdiği mektubunda yazdığı gibi, "Bu programın başarısını mümkün kılan sürekli liderliğiniz için teşekkür ediyorum" övgüsünde bulundu!
IMF'den 1.1 milyar dolarlık krediyi alabilmek için, 'bir kurban' gerekiyordu. Tıpkı eski çağlardaki ilkel kabilelerin 'belli zamanlarda' ilahlara kurbanlar adaması gibi.
IMF, Pamukbank operasyonu başlatılmadan önce ek niyet mektubunun gönderilmemesini istemişti. Bunun üzerine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) kararıyla Pamukbank, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredildi. Ayrıca bankanın patronu Mehmet Emin Karamehmet, yine patronu olduğu Yapı Kredi'nin yönetiminden de alındı.
Bu operasyona hem IMF sözcülerinden, hem de ABD Hazine Bakanlığı temsilcilerinden, "olumlu bulduk" mesajı geldi. Arkasından Devlet Bakanı Kemal Derviş ile Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin imzasını taşıyan ek mektup IMF'ye gönderildi!
Breh... Breh... Breh...
Artık DSP'liler
bile güvenmiyor
Başbakan Bülent Ecevit'in liderliğine "ABD Başkanı Bush, IMF Başkanı Kohler" güveniyor ama Türk halkı güvenemiyor. İşin ilginç tarafı, artık DSP'li milletvekileri de güvenmiyor. Dün Ecevitlerin bizzat Parlamento'ya taşıdığı 9 milletvekili, resmen hasta Başbakan'ın liderliğine kazan kaldırdı.
Bu durum enteresan değil mi?
Besle kargayı, oysun gözünü!
Pamukbank'ın başına gelenleri, yukarıdaki atasözünden daha iyi özetleyen bir başka deyiş yok. Pamukbank ile Yapı Kredi Bankası'nın sahibi Mehmet Emin Karamehmet'in sahibi olduğu medya organları, şimdi fırlatma rampasına oturttukları Kemal Derviş'in Türkiye'ye gelişine ve 2 Mart 2001 tarihinde Devlet Bakanlığı koltuğuna oturmasına ne kadar da sevinmişlerdi. O günlerde Derviş, onların da gözbebeğiydi. Ama şimdi!
Bakın o günlerde Akşam gazetesinde Derviş ile ilgili ne hoş manşetler atılmıştı!
Akşam Gazetesi 4 Mart 2001 Manşeti - Çiçekler açacak
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı'na getirilen Kemal Derviş, enflasyonla mücadele programının ana hedefinin, gelir dağılımını düzeltmek ve çalışan kesimlerin refahını artırmak olduğunu söyledi.
Akşam Gazetesi 5 Mart 2001 manşeti - Derviş: İthal prensler yok
Herkesin peşinden koştuğu 'Süper bakan' AKŞAM'a konuştu:
Dışarıdan prens getirmem. Türkiye'de çok değerli arkadaşlar var.
Akşam Gazetesi 6 Mart 2001 manşeti: Kriz, Ankara'ya bayramı unutturdu.
Süper Bakan; liderler, bürokratlar ve IMF arasında mekik dokudu. Bütün bu hazırlıklar, Kemal Derviş'in yarın başlayacak ABD ziyareti için. Başbakanlık tam gün mesai yaptı.
Akşam Gazetesi 10 Mart 2001 manşeti: Özelleştirmeyi bana bağlayın
Kemal Derviş, ABD'den Ecevit'i arayıp MHP ve ANAP'ın elindeki kamu bankaları ile özelleştirmenin de kendisine verilmesini istedi.
Akşam'ın IMF'ci yazarı, Derviş'in yakın dostu Deniz Gökçe ise Akşam'ın 3 Mart 2001 tarihli sayısında "Hoşgeldin Derviş" başlıklı bir yazı yazarak, Kemal Derviş'i öve öve bitiremiyordu.
Akşam gazetesinin dünkü manşeti çok ama çok farklıydı. Manşette, Türk bankalarına el koyma operasyonu, IMF'nin daha önce Meksika'da sahnelediği oyuna benzetiliyordu.
Ne kadar da geç uyandılar!
Keşke dinleseydiniz!
Oysa Kemal Derviş, "Güçlü Ekonomiye Geçiş" programını açıkladığında, Türkiye'de güçlü bir ses, Prof. Dr. Haydar Baş, "Bunun Türkiye'yi çökertme hareketi" olduğunu ilan ediyordu. Dahası Prof. Dr. Baş, IMF'nin öncelikli hedefinin Türkiye'deki tarım ve sanayii üretimini baltalamak olduğunu vurguluyor; esas amacın Türkiye'deki fabrikaların ve bankaların ucuz fiyatlarla yabancılara peşkeş çekilmesi olduğuna işaret ediyordu. Prof. Dr. Baş'ın söyledikleri bir bir gerçekleşiyor. Bu dalga, sonunda Türkiye'nin en zengin adamına kadar ulaştı...
Keşke Prof. Dr. Haydar Baş'ı zamanında dinleseydiler...
Gerçi henüz herşey bitmiş değildir. Zamanında dinlemediniz bari Prof. Dr. Baş'ın Bağımsız Türkiye Partisi'nın programına aldığı "Milli Ekonomik Modeli"ni şimdi okuyun ve gerekli dersleri çıkarın! Ders alın ki, bir daha yanlış kişiyi desteklemeyin.
Şu Pamukbank operasyonu çok önemli bir hadisedir. Ülkemizi son iki yıldır kasıp kavuran ekonomik krizin geldiği noktayı özetleyecek tarihi önemde bir gelişmedir.
Bir kere operasyon tümüyle IMF direktifleri çerçevesinde yapıldı. Yerli katkı yok denecek kadar az.
Hükümet, bu operasyonla IMF'den gelecek 1.1 milyar dolarlık kredi diliminin serbest bırakılmasını amaçlıyor. Nitekim bunun işareti önceki akşam bizzat IMF Başkanı Horst Köhler'in Başbakan Bülent Ecevit'e yazdığı mektubta verildi. Köhler, Başbakan Bülent Ecevit'e gönderdiği ''geçmiş olsun'' mektubunda, ''Ekonomide başarılısınız'' mesajını iletmekle kalmadı, tıpkı ABD Başkanı George Bush'un geçtiğimiz yıl Başbakan'a gönderdiği mektubunda yazdığı gibi, "Bu programın başarısını mümkün kılan sürekli liderliğiniz için teşekkür ediyorum" övgüsünde bulundu!
IMF'den 1.1 milyar dolarlık krediyi alabilmek için, 'bir kurban' gerekiyordu. Tıpkı eski çağlardaki ilkel kabilelerin 'belli zamanlarda' ilahlara kurbanlar adaması gibi.
IMF, Pamukbank operasyonu başlatılmadan önce ek niyet mektubunun gönderilmemesini istemişti. Bunun üzerine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) kararıyla Pamukbank, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredildi. Ayrıca bankanın patronu Mehmet Emin Karamehmet, yine patronu olduğu Yapı Kredi'nin yönetiminden de alındı.
Bu operasyona hem IMF sözcülerinden, hem de ABD Hazine Bakanlığı temsilcilerinden, "olumlu bulduk" mesajı geldi. Arkasından Devlet Bakanı Kemal Derviş ile Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin imzasını taşıyan ek mektup IMF'ye gönderildi!
Breh... Breh... Breh...
Artık DSP'liler
bile güvenmiyor
Başbakan Bülent Ecevit'in liderliğine "ABD Başkanı Bush, IMF Başkanı Kohler" güveniyor ama Türk halkı güvenemiyor. İşin ilginç tarafı, artık DSP'li milletvekileri de güvenmiyor. Dün Ecevitlerin bizzat Parlamento'ya taşıdığı 9 milletvekili, resmen hasta Başbakan'ın liderliğine kazan kaldırdı.
Bu durum enteresan değil mi?
Besle kargayı, oysun gözünü!
Pamukbank'ın başına gelenleri, yukarıdaki atasözünden daha iyi özetleyen bir başka deyiş yok. Pamukbank ile Yapı Kredi Bankası'nın sahibi Mehmet Emin Karamehmet'in sahibi olduğu medya organları, şimdi fırlatma rampasına oturttukları Kemal Derviş'in Türkiye'ye gelişine ve 2 Mart 2001 tarihinde Devlet Bakanlığı koltuğuna oturmasına ne kadar da sevinmişlerdi. O günlerde Derviş, onların da gözbebeğiydi. Ama şimdi!
Bakın o günlerde Akşam gazetesinde Derviş ile ilgili ne hoş manşetler atılmıştı!
Akşam Gazetesi 4 Mart 2001 Manşeti - Çiçekler açacak
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı'na getirilen Kemal Derviş, enflasyonla mücadele programının ana hedefinin, gelir dağılımını düzeltmek ve çalışan kesimlerin refahını artırmak olduğunu söyledi.
Akşam Gazetesi 5 Mart 2001 manşeti - Derviş: İthal prensler yok
Herkesin peşinden koştuğu 'Süper bakan' AKŞAM'a konuştu:
Dışarıdan prens getirmem. Türkiye'de çok değerli arkadaşlar var.
Akşam Gazetesi 6 Mart 2001 manşeti: Kriz, Ankara'ya bayramı unutturdu.
Süper Bakan; liderler, bürokratlar ve IMF arasında mekik dokudu. Bütün bu hazırlıklar, Kemal Derviş'in yarın başlayacak ABD ziyareti için. Başbakanlık tam gün mesai yaptı.
Akşam Gazetesi 10 Mart 2001 manşeti: Özelleştirmeyi bana bağlayın
Kemal Derviş, ABD'den Ecevit'i arayıp MHP ve ANAP'ın elindeki kamu bankaları ile özelleştirmenin de kendisine verilmesini istedi.
Akşam'ın IMF'ci yazarı, Derviş'in yakın dostu Deniz Gökçe ise Akşam'ın 3 Mart 2001 tarihli sayısında "Hoşgeldin Derviş" başlıklı bir yazı yazarak, Kemal Derviş'i öve öve bitiremiyordu.
Akşam gazetesinin dünkü manşeti çok ama çok farklıydı. Manşette, Türk bankalarına el koyma operasyonu, IMF'nin daha önce Meksika'da sahnelediği oyuna benzetiliyordu.
Ne kadar da geç uyandılar!
Keşke dinleseydiniz!
Oysa Kemal Derviş, "Güçlü Ekonomiye Geçiş" programını açıkladığında, Türkiye'de güçlü bir ses, Prof. Dr. Haydar Baş, "Bunun Türkiye'yi çökertme hareketi" olduğunu ilan ediyordu. Dahası Prof. Dr. Baş, IMF'nin öncelikli hedefinin Türkiye'deki tarım ve sanayii üretimini baltalamak olduğunu vurguluyor; esas amacın Türkiye'deki fabrikaların ve bankaların ucuz fiyatlarla yabancılara peşkeş çekilmesi olduğuna işaret ediyordu. Prof. Dr. Baş'ın söyledikleri bir bir gerçekleşiyor. Bu dalga, sonunda Türkiye'nin en zengin adamına kadar ulaştı...
Keşke Prof. Dr. Haydar Baş'ı zamanında dinleseydiler...
Gerçi henüz herşey bitmiş değildir. Zamanında dinlemediniz bari Prof. Dr. Baş'ın Bağımsız Türkiye Partisi'nın programına aldığı "Milli Ekonomik Modeli"ni şimdi okuyun ve gerekli dersleri çıkarın! Ders alın ki, bir daha yanlış kişiyi desteklemeyin.
Recep Bahar / diğer yazıları
- ABD harika bir ekonomiye mi sahip? / 14.08.2018
- Ne yapmalı? / 13.08.2018
- Komşunla kavga et uzaklarda pazar ara! / 02.02.2016
- Diyarbakır'da kilise-ev faktörü! / 01.02.2016
- Çin ekonomisi alarm mı veriyor? / 20.01.2016
- Büyük İsrail yolunda sıra İran'da / 19.01.2016
- Terör Sultanahmet bölgesini sıfırla çarptı / 15.01.2016
- Sultanahmet'in şifreleri / 13.01.2016
- Türkiye ile Suudi Arabistan ne zaman papaz olacak? / 09.01.2016
- Ekonomik çöküşü bir de buradan seyredin / 05.01.2016
- Ne yapmalı? / 13.08.2018
- Komşunla kavga et uzaklarda pazar ara! / 02.02.2016
- Diyarbakır'da kilise-ev faktörü! / 01.02.2016
- Çin ekonomisi alarm mı veriyor? / 20.01.2016
- Büyük İsrail yolunda sıra İran'da / 19.01.2016
- Terör Sultanahmet bölgesini sıfırla çarptı / 15.01.2016
- Sultanahmet'in şifreleri / 13.01.2016
- Türkiye ile Suudi Arabistan ne zaman papaz olacak? / 09.01.2016
- Ekonomik çöküşü bir de buradan seyredin / 05.01.2016