"Federal hükümet Birlik partilerinin taleplerini karşılamak için öylesine ödün verdi ki Yeşillerin adeta beli büküldü. Buna rağmen Hristiyan Demokrat (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik Partileri (CSU) tasarıyı reddetti. Ve bunu alelacele yapmaları, 58 sayfalık değişikliğin dikkatli biçimde incelenmediği ve Başbakan adaylarının emrinin galebe çaldığı izlenimini uyandırdı. CDU/CSU'nun adayı Bavyera başbakanı belki bu sayede sadık seçmenlerini kendisine daha fazla bağlamış olabilir. Ama 22 Eylül seçimlerinin sonuçlarını belirleyecek orta direk seçmeni de ürkütmüştür. Stoiber seçim pokeri oynamak yerine ciddi politika yapmanın kendi elinde olduğunu unutmamalı."
Die Welt gazetesi:
"Göç meselesinin seçim mücadelesine rehin düşeceği çoktan biliniyordu. Başbakan Schröder'in, İçişleri bakanının da yardımı ile muhalefeti, parti taktiklerine başvurmak zorunda bırakacak biçimde köşeye sıkıştırmaya çalışacağı belliydi. Başbakan Schröder yasası için Eyalet Temsilileri Meclisi'nde gerekli çoğunluğu elde etmeyi başaramasa bile onun açısından pek bir şey farketmiyecek. Sonuçta taraftarlarıyla sürtüşmeye girmeden işin içinden sıyrılabilecek ve suçu karşı tarafa yükleyebilecek. Eğer Brandenburg, Eyaletler Meclisi'nde göç yasasına kabul oyu verirse, o zaman bu sonuç Schröder için bir zafer, rakibi Stoiber içinse ağır bir deprem anlamına gelecektir."
Ve Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung :
"Eğer Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Meclis Grup Başkanı Michael Gloss, genel seçimleri kazanmaları halinde "göçü sınırlama yasası" çıkaracaklarını ilan ederken gerçekten ciddiyse, bu ekonomik gerçeklere de veda edileceği anlamına gelir. Almanya'ya gelmesi istenen yabancı iş gücü ile yüksek işsizlik arasındaki bağlantıyı doğru kurmak gerek. Bugün milyonlarca iş yeri bu kapasitede yeterli insan olmadığı için açık vermektedir. Gelecekte daha kapasiteli, daha iyi eğitilmiş insanlar yetiştirilse de sorun çözümlenemeyecektir. Aksine sürekli yaşlanan Almanya'daki açık büyüdükçe büyüyecektir. Sadece bu neden bile göç yasasının çok önemli olduğunun ve süratle yaşama geçirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir."