Gönülleri yeşerten sempozyum

Pazar günü İstanbul'da muhteşem bir Ehl-i Beyt Sempozyumu daha yaşadık.
Ehl-i Beyt Külliyatının müellifi ve BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş hocamız başta olmak üzere emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Allah ömürlerine bereketler versin.
Programa iştirak edenlerin ve ekrandan takip edebilenlerin gönülleri bir kez daha yeşerdi.
Muhterem hocamızın yol gösterici kapanış konuşması tek kelimeyle harikaydı. İslam'a ve güncel olaylara dair ölçü ve uyarıları hayati ehemmiyeti haizdi. Allah uzun ömürler versin.
Grup Nefes'in ilahi ve deyişleri, konuşmacıların sunum ve tebliğleri doyurucu ve mükemmeldi.
Yavuz Ekim, M. Hayri Baş, Ahmet Erimhanve Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu hocalarıma sunum ve tebliğleri sebebiyle özellikle teşekkür ediyorum.
Çok şeyler aldık sempozyumdan?
Bir kez daha idrak ettik ki:
- Ehl-i Beyt'inseçilmişliği ilahi bir lütuf ve düzenlemedir.
- Hz. Peygamber, bizzat Yüce Allah'ın vahyi ve Maide Suresi 67. ayet-i kerimenin emriyle, kendinden sonraki halifesi ve kıyamet gününe kadar velayet önderi ve hidayet imamı olarak ilan buyurmuştur. Bu gerçek, ayet-i kerimeyle Sünni ve Şia kaynakların naklettiği mütevatir hadislerle sabit, tüm mü'minlerin ortak hakikatidir.
- Maslahat kisvesiyle İslam'ın dönüştürülmesi, Sakife ile başlamış, Muaviye saltanatıyla zirveye ulaşarak bugünlere devam edegelmiştir.
- Kur'an ile Ehl-i Beyt, kıyamete kadar birbirinden ayrılmaz; onlara yapışan mü'minler asla sapıtmaz.
- Tevhid'in merkezi Ehl-i Beyt'tir.
- Türk milletinin birlik mayasında Ehl-i Beyt'in nefesi, kimliğinde Horasan erenlerinin ve Hacı Bektaş Veli'nin imzası vardır. 
- M. Kemal Atatürk, baba ve anne tarafından Ehl-i Beyt soyludur. Yedi düvelin Osmanlı üzerine çullanıp paramparça ettiği bir süreçten, Atatürk önderliğiyle Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çıkartılıp inşa edilmesi çok büyük bir nasiptir, ilahî bir lütuftur. Bu nimetin ve kahramanlarının kıymetini idrak etmek iman ve vatan borcudur. Aksi vefasızlık ve ihanettir.
- Lozan anlaşmasına nakşedilen "Bu aziz vatanda Müslüman olarak yaşayan herkes Türk milletidir; azınlıklar ancak gayr-i müslim olanlardır" şeklindeki Türk milleti tanımı, medeniyetimizin hamurkârı olan Ehl-i Beyt ve Horasan erenlerinin ölçülerine, dinimiz İslam'ın ana esaslarına dayanır.
- İngilizler'in Şark Projesinin, Haçlı dünyası ve Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi'nin yanısıra Arap Baharı'nın esas stratejisi Müslümanı Müslüman'a kırdırtmaktır. Sünni-Şii çatışmaları oluşturmak ve Müslümanları etnik bölünmelerle parçalamak, bu projelerin değişmez kuralıdır.
- İngilizler, Haçlı dünyası ve Amerika, kendi projelerinde İslamcıları kullanmaktadırlar.
- İslam coğrafyasını cehenneme çeviren Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi'nin ortakçıları maalesef Türkiyeli Siyasal İslamcılardır.
- BOP'un siyasal İslamcı ortakçılarına destek veren millet de bu vebalde büyük pay sahibidir.
- Suudi Arabistan'ın baş çekip Türkiye'nin de dahil olduğu Sünni Blok, İslam coğrafyasındaki çeyrek asırlık vahşi savaşları ve Sünni-Şii çatışmalarını daha da alevlendirmeye matuf İngiliz-Amerika imalatı adımlardır.
- Müslümanların ve Türk milletinin kapitalist ve neo-liberal yöntemlerle yeraltı-yerüstü kaynaklarının sömürülmesi, böylece insanımızın harap ve bîtap düşürülmesi bu projenin bir parçasıdır.
- Prof. Dr. Baş, ta baştan beri, ortaya koyduğu uyarıları, söylemi, çözümü, modeli ve projeleriyle bu büyük oyunu bozmaktadır. Kendisine dönük setretme, karalama ve cüppeli ajanlar kanalıyla sergilenen iftiralar, bu oyunun bozulmasını engelleme telaşlarındandır. Lakin Prof. Dr. Baş'ın önderliğindeki kervan, Nuh'un gemisi misali kutlu ve haklı kervandır; it ürür, kervan yürür.
- Milletimizin ayıkma vakti çoktan gelmiş ve geçmek üzeredir.
- Hakkı görmeyen ve hakkı sahibine teslim etmeyen bir Müslüman, Hz. Peygamber'in ahir zamanda ümmetine müjdelediği Hz. Mehdi'yi de fark edemez, inkar eder gider. Böylesi nice bereketli sempozyumlar dileğimle?