Gözlerini Afrika'ya diktiler

Göç akını konusunda bir yarasını sararken diğer yarasıyla uğraşmak zorunda kalan Avrupa Birliği (AB),  mücadele alanını coğrafi olarak genişletiyor. Türkiye'yle 18 Mart'ta varılan mutabakat çerçevesinde Ege Denizi'nde istenilen sonuçlar elde edilmeye başlanırken, güney yolundaki ölümlerin artması Afrika ülkelerinin işbirliğini Brüksel açısından kaçınılmaz hale getirdi. Göç açısından kaynak ya da geçiş ülkesi konumundaki Afrika ülkelerine havuç-sopa taktiğiyle yaklaşmayı planlayan Avrupa Birliği, yardım ve ticaret unsurlarını kullanarak sorunun üstünden gelmeye çalışacak. Göç konusunda kendisiyle yoğun işbirliğine girmeyi kabul edecek ülkeleri ödüllendirme, işbirliğine gitmeyenleri ise bunun sonuçlarıyla karşı karşıya bırakma yaklaşımı üzerine oturtulacak yaklaşım mali kaynakların yoğun şekilde devreye sokulması sonucunu doğuracak. Türkiye ile siyasi ve ekonomik boyutları olan bir anlaşmaya varan Avrupa Birliği, aynı bölgede Ürdün ve Lübnan için de benzer bir yaklaşımı devreye sokacak. Afrika'da hedef olarak seçilen beş ülke ise Etiyopya, Mali, Nijer, Nijerya ve Senegal oldu. 

Kalifiye göçmen peşindeler

Öte yandan Avrupa Birliği Komisyonu, kalifiye iş gücünü artırmak ve iş piyasalarındaki boşlukları doldurmak için Mavi Kart sisteminin şartlarını kolaylaştırmaya yönelik teklif açıkladı. Komisyonun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos, düzenlediği basın toplantısında, ABD'deki Yeşil Kart uygulamasının benzeri olan AB'deki Mavi Kart uygulamasının etkinliğini arttırmak için revize edilmesine yönelik düzenleme teklifini AB Komisyonu adına duyurdu. Avramopoulos, Avrupa'da son dönemde sığınmacı konusu gündemde olmasına rağmen yasal göçmen meselesinin de çok önemli olduğunu belirtti. AB'nin önümüzdeki 20 yılda çalışan nüfusu 20 milyon azalacak" dedi. Bu arada mavi Kart alan göçmenlerin yüzde 90'ı Almanya'ya gidiyor.