Irak'a ABD, Musul-Kerkük'e ve Irak Yönetim Konseyine Peşmerge, Irak'ın kalbi Bağdat'a MOSSAD yerleşti.
Gözünüz aydın beyler.
İsrail hükümeti, Bağdat'ta Ortadoğu Araştırmaları Merkezi adında bir büro açtı. Merkezi, çok sayıda ABD askeri koruyor.
Bağdat'ın Dicle nehri kenarındaki Ebu Nuvas Caddesi'nde. Hem de Pentagon onaylı
Neyi mi araştıracak? Onu anlamayacak ne var canım?
Fırat'tan Nil'e Büyük İsrail devletini...
Kitab-ı Mukaddes'lerindeki Arz-ı Mev'ud'a dair proje, program ve yerli maşalar üzerine araştırmalar tabi.
Domates tohumu üzerine araştırma yapacak halleri yok.
Amerikan kaynakları MOSSAD değilmiş, diyor. 5 yıl önce Washington'da kurulan MEMRİ (Arap Mevkutelerini Araştırma Merkezi) imiş; ama vazifesi aynıyla vakiymiş.
Talabani, önceki gün Kürdistan hülyasını reel politik gereği ertelediğini boş yere ilan etmedi. Talabani bir adım geri çekildi.
İşgal süresince Irak'a konuşlanmış Başkan Bush'un Franklin Graham'ının başını çektiği Samaritan's Purse ve sair Non Governmental Organization misyonerleri, Peşmergeler, Pentagon, MOSSAD ve stratejik ortaklık hülyalarından bir türlü kurtulamayan Türkiye, şimdi Bağdat'ta aynı masa etrafında diyalog yapacak. Ne üstüne mi bu diyalog?
Ne üstüne olacak canım, dinlerarası diyalog değil herhalde, o iş biraz light kalır; çerçevesini MOSSAD ve Pentagon'un belirleyeceği büyük proje, ufuk gündem.
Amerika, bölgede Türkiye'yi bloke etmek için güya Peşmergeleri, Talabani'yi, Barzani'yi susturacak, sindirecek, Arz-ı Mev'ud'cuları konuşturacak. Söz, Büyük İsrail'de diyecek.
Diyalogların meyveleri devşirilecek, hasat yapılacak; önce Yahudi payını alacak ki, sair diyalogcuların paylarına sıra gelsin? Suriçi İstanbul'daki ekümenik hayal sahipleri devre yapabilsin.
Talabani mi, dediniz; bu gidişle ona Arz-ı Mev'ud'çulardan bir şey artmaz ki...
Türkiye, bütün bu işlerin neresinde, diye bana sormayın. Bu soruyu Erbakan Hoca'ya ve talebesi Tayyip Erdoğan'a sorun.
İsrail ile Savunma İşbirliği Anlaşmasını imzalamak Başbakan Erbakan Hoca'ya nasip oldu?. Başımıza çuval, bedenimize kefen geçirseler bile Amerika ile ne idüğünü bizim bilmediğimiz stratejik müttefikliği şaha kaldırmak da Başbakan Tayyip beye.
Biri, şimdi Irak'ın kalbi Bağdat'a çöreklenen MOSSAD'ın İsrail'inin ayağını tuttu, sağlam kazığa bağladı; diğeri, bölgenin tamamına çöreklenen Amerika'nın ayakları sağlam bassın diye tutuyor, başımıza çuval geçirseler de.
Bu işler, böylesi hizmet herkese nasib olmaz.
Bu stratejik ortaklarımıza muhafızlık yapmak üzere asker de göndereceğiz oraya... Ooooh.
Düşünün şimdi; Irak halkı, Dicle kenarındaki MOSSAD bürosuna tepki koyacak, bu bürolarına saldıracak, bizim askerlerimiz Iraklılara karşı durarak MOSSAD'ı korumak durumunda kalacak. MOSSAD, böylece Bağdat'ta Fırat'tan Nil'e Arz-ı Mev'ud hayalini olgunlaştıracak.
Iraklı akademisyenler Dr. Enver Abdülaziz, Dr. Suad Bahaüddin ve yazar Muhammed Samara gibi mürekkep yalamışlar başta olmak üzere Irak ve hatta bölge halkı feveran etmeye başladılar bile? Gözünüz aydın olsun beyler.
Ankara çok pişkin. Şunu mırıldanıyorlar...
ABD Kongresi'nde Ermeni tasarısı gündem olduğunda Musevi lobisinin yoğun çabaları sonucu tasarı askıya alındı; Bakan Abdullah Gül başta olmak üzere Dışişleri bürokratları bu hizmete ilişkin minnettarlıklarını bile ifade ettiler.
Zaten Başbakan Erdoğan 6 Haziran 2003'te Musevi Konseyi Başkanı Harold Tanner'le görüştüğünde, Musevi Başkan şu taahhütte bulunmuştu: "Siz İsrail'i destekleyin, biz de ABD ile aranızı yapalım." ABD ile aramızda su sızmıyor. Hatta akçalı işler konuşuluyor.
Dolayısıyla hükümet, Bağdat'ta İsrail'in ne işi var diyemez. Hatta stratejik ortaklıklara ve savunma işbirliklerine halel gelmemesi için, en az Amerikan askerleri kadar onları da korumak durumundadır.
Benim gözünüz aydın olsun, şeklindeki tebriklerime "sağ olun" demelerinden önce, Erbakan Hoca'nın ve Tayyip beyin gelinen bu noktayı vicdanlarında birkez daha muhasebe etmeleri, hem milletimiz, hem de kendileri hakkında belki hayırlara vesile olur, diye düşünüyorum.
Kimbilir belki; ne yaptık, ne eyledik mukaddes emaneti diyerek utançtan kızarmış yüzlerini gizleyecekleri bir dağ, kaçıp sığınacakları bir kayadibi bulurlar kendilerine.
Gözünüz aydın beyler.
İsrail hükümeti, Bağdat'ta Ortadoğu Araştırmaları Merkezi adında bir büro açtı. Merkezi, çok sayıda ABD askeri koruyor.
Bağdat'ın Dicle nehri kenarındaki Ebu Nuvas Caddesi'nde. Hem de Pentagon onaylı
Neyi mi araştıracak? Onu anlamayacak ne var canım?
Fırat'tan Nil'e Büyük İsrail devletini...
Kitab-ı Mukaddes'lerindeki Arz-ı Mev'ud'a dair proje, program ve yerli maşalar üzerine araştırmalar tabi.
Domates tohumu üzerine araştırma yapacak halleri yok.
Amerikan kaynakları MOSSAD değilmiş, diyor. 5 yıl önce Washington'da kurulan MEMRİ (Arap Mevkutelerini Araştırma Merkezi) imiş; ama vazifesi aynıyla vakiymiş.
Talabani, önceki gün Kürdistan hülyasını reel politik gereği ertelediğini boş yere ilan etmedi. Talabani bir adım geri çekildi.
İşgal süresince Irak'a konuşlanmış Başkan Bush'un Franklin Graham'ının başını çektiği Samaritan's Purse ve sair Non Governmental Organization misyonerleri, Peşmergeler, Pentagon, MOSSAD ve stratejik ortaklık hülyalarından bir türlü kurtulamayan Türkiye, şimdi Bağdat'ta aynı masa etrafında diyalog yapacak. Ne üstüne mi bu diyalog?
Ne üstüne olacak canım, dinlerarası diyalog değil herhalde, o iş biraz light kalır; çerçevesini MOSSAD ve Pentagon'un belirleyeceği büyük proje, ufuk gündem.
Amerika, bölgede Türkiye'yi bloke etmek için güya Peşmergeleri, Talabani'yi, Barzani'yi susturacak, sindirecek, Arz-ı Mev'ud'cuları konuşturacak. Söz, Büyük İsrail'de diyecek.
Diyalogların meyveleri devşirilecek, hasat yapılacak; önce Yahudi payını alacak ki, sair diyalogcuların paylarına sıra gelsin? Suriçi İstanbul'daki ekümenik hayal sahipleri devre yapabilsin.
Talabani mi, dediniz; bu gidişle ona Arz-ı Mev'ud'çulardan bir şey artmaz ki...
Türkiye, bütün bu işlerin neresinde, diye bana sormayın. Bu soruyu Erbakan Hoca'ya ve talebesi Tayyip Erdoğan'a sorun.
İsrail ile Savunma İşbirliği Anlaşmasını imzalamak Başbakan Erbakan Hoca'ya nasip oldu?. Başımıza çuval, bedenimize kefen geçirseler bile Amerika ile ne idüğünü bizim bilmediğimiz stratejik müttefikliği şaha kaldırmak da Başbakan Tayyip beye.
Biri, şimdi Irak'ın kalbi Bağdat'a çöreklenen MOSSAD'ın İsrail'inin ayağını tuttu, sağlam kazığa bağladı; diğeri, bölgenin tamamına çöreklenen Amerika'nın ayakları sağlam bassın diye tutuyor, başımıza çuval geçirseler de.
Bu işler, böylesi hizmet herkese nasib olmaz.
Bu stratejik ortaklarımıza muhafızlık yapmak üzere asker de göndereceğiz oraya... Ooooh.
Düşünün şimdi; Irak halkı, Dicle kenarındaki MOSSAD bürosuna tepki koyacak, bu bürolarına saldıracak, bizim askerlerimiz Iraklılara karşı durarak MOSSAD'ı korumak durumunda kalacak. MOSSAD, böylece Bağdat'ta Fırat'tan Nil'e Arz-ı Mev'ud hayalini olgunlaştıracak.
Iraklı akademisyenler Dr. Enver Abdülaziz, Dr. Suad Bahaüddin ve yazar Muhammed Samara gibi mürekkep yalamışlar başta olmak üzere Irak ve hatta bölge halkı feveran etmeye başladılar bile? Gözünüz aydın olsun beyler.
Ankara çok pişkin. Şunu mırıldanıyorlar...
ABD Kongresi'nde Ermeni tasarısı gündem olduğunda Musevi lobisinin yoğun çabaları sonucu tasarı askıya alındı; Bakan Abdullah Gül başta olmak üzere Dışişleri bürokratları bu hizmete ilişkin minnettarlıklarını bile ifade ettiler.
Zaten Başbakan Erdoğan 6 Haziran 2003'te Musevi Konseyi Başkanı Harold Tanner'le görüştüğünde, Musevi Başkan şu taahhütte bulunmuştu: "Siz İsrail'i destekleyin, biz de ABD ile aranızı yapalım." ABD ile aramızda su sızmıyor. Hatta akçalı işler konuşuluyor.
Dolayısıyla hükümet, Bağdat'ta İsrail'in ne işi var diyemez. Hatta stratejik ortaklıklara ve savunma işbirliklerine halel gelmemesi için, en az Amerikan askerleri kadar onları da korumak durumundadır.
Benim gözünüz aydın olsun, şeklindeki tebriklerime "sağ olun" demelerinden önce, Erbakan Hoca'nın ve Tayyip beyin gelinen bu noktayı vicdanlarında birkez daha muhasebe etmeleri, hem milletimiz, hem de kendileri hakkında belki hayırlara vesile olur, diye düşünüyorum.
Kimbilir belki; ne yaptık, ne eyledik mukaddes emaneti diyerek utançtan kızarmış yüzlerini gizleyecekleri bir dağ, kaçıp sığınacakları bir kayadibi bulurlar kendilerine.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019