Gül imana sebep olmuş karanfil coplanmaya

Bir gün daha beni idare edin. Bugünde yine köyde not aldığım birkaç başlığı anlatacağım. Bu başlıkları bir kâğıda yazdım ve kızıma verdim. Kızım Rabia'ya (6 yaşında) bunları saklamasını ve İstanbul'da bana vermesini söyledim. Kızım başka bir kâğıdı zarf biçiminde katlamış, üzerine kalp çizip, iki tarafına Akın ve Rabia yazmış. Dün bana hatırlattı; Baba notlarına baktım mı?Birinci mevzu karanfildi. Taksim'de anayasal hakkını kullanan vatandaşlarımıza karşı hükümet cebir ile karşılık verdi. Bazı karanlık odaklar ise hileye başvurdu. Haklı vatandaşlarımızın içine sızarak, Gezi direnişini farklı boyutlara çekmeye çalıştılar. Türk Milleti buna da dur, dedi. Ve bir sabah ellerinde karanfillerle Taksim Meydanına çıktı. Kendisine her türlü şiddeti, emir ile uygulayan Türk polisine karanfil uzattı.Bu sahne beni bayağı eskilere götürdü. Bir zamanlar insanları etkileme, toplumu yönlendirme adına, görüntü kasetleri yerine ses kasetleri kullanılırdı. İHL'de okuyoruz ve MGV'de (Milli Görüş Vakfında) görevli arkadaşlar bu kasetlerden birini getirdiler. Hatip Rizeli ve hitabeti çok iyi? (2002 Türk baharında ilk vekil olanlardan) Almanya Milli Görüş Teşkilatında yaşadığı bir olayı anlatıyor?(Avrupa Milli Görüş Teşkilatının hilal, haç ve siyon yıldızını nasıl bir araya getirdiğini gazetemiz ve yazar arkadaşlarım defalarca gündem etmişti.)İşte bu dinci hatip diyor ki; Teşkilatta sohbet ederken bir anda içeriye taş yağmaya başladı. Bir baktık, Alman bir bayan binayı taşlıyor. Kadını İslam aleyhine o kadar doldurmuşlar ki, kadını durdurmak ne mümkün. Ne yapalım, diye düşünürken vazo içerisindeki güller gözüme geldi. Aldım gülleri bayana attım. Bayan duraksadı. Ben gül atmaya devam ettim. Mahcup bir şekilde yanımıza geldi. Özür diledi. Sizi öyle bir tanıttılar ki, size ve inanıcınıza düşman oldum. Oysa ben taş attıkça siz gül attınız. Demek ki, bana sizleri yanlış tanıtmışlar diyerek Müslüman oldu?" Vaaz uzundu. Artık ne kadar doğru veya yanlış bilmiyorum.İşte bu mealde Erdoğan ve hükümetini kim, Türk Milletine karşı nasıl bir kin ile doldurmuşsa Erdoğan, kendisine karşı bir duruş, eleştiri vs. sergileyen her kesimi ezmeye kalktı. Buna ileri demokrasiden kılıflar giydirildi. Ama Taksim'de bu çakma demokrasi kılıfı yırtıldı ve hükümetin gerçek yüzü ortaya çıktı. Milli Görüşçü vaizin anlattığı doğruysa; taş atana, gül atınca insan imana geliyor?Türk Milleti ise günlerce kendisine TOMA'larla bilmem neli suları emir ile sıkan, coplayan, gaz bombası atan kendi evlatlarına, kardeşlerine karanfil attı. Gerisi Erdoğan'a kalmış?* * *AB, Türkiye'ye 3 yıl aradan sonra yeni bir fasıl açmış. Hükümet kadar sevinen başka bir parti daha var. CHP ve genel başkanı Sayın Kılıçtaroğlu. Sayın başkan bu karara o kadar sevinmiş ki, bu süreçte AKP'ye her türlü desteği vereceğini ifade ediyor. Kılıçtaroğlu diyor ki, özellikle son 2 yüz yıldır milletimizin Avrupa'ya yüzünü dönerek ilerleme sağladığını, medenileştiğini, çağdaşlaştığını vs. anlatıyor. Sayın Kılıçtaroğlu'na itirazım var.Son iki yüz yıldır bu millet hep haçlı batı ile savaştı. Onlarca savaşta, milyonlarca şehit verdik. Yine bu haçlı anlayışın kışkırtmaları ile yüzlerce isyan yaşadık, kayıplarımız ve bölünmeler ortada. Sayın Kılıçtaroğu! Biz Çanakkale'yi kime geçilmez yaptık? Ya M. Kemal Atatürk, Milli Mücadeleyi kime karşı yaptı? Hiç Ecevit'e, Kıbrıs günlerini sormadınız mı? Ya da PKK'nın babasının kim olduğunu hiç merak etmediniz mi? Nedir bu AB hayranlığı, merakı? Hiç, kendinin farkına varamayan, kendi güç ve kudretini bilmeyen, kendi kültür ve medeniyetini inkâr eden bir millet nasıl ayakta kalır, diye düşündünüz mü?