Güneydoğu turnusolu

Güneydoğuda yaşanan hadiseleri bir çok boyuttan değerlendirmek mümkündür. Bir çok fikrin zincirleme birbirlerinin sebep ve sonucu olduğu da söylenebilir. Güneydoğunun ve ülkemizin tamamının içinde bulunduğu ekonomik durum olağan üstü bir durum değil midir? Ülkemizde özellikle gençliğin ve topyekun milletin geldiği ahlaki çöküntü olağan üstü durumdan daha az vahimlikte midir? Siyasetçilerin milletin dertlerine kayıtsız kalışları ile adeta isyana davetiye çıkaran anlayışı nereye koyacaksınız? Dünyanın en zengin ülkesini dünyanın en borçlu ülkesi haline getiren iradelerin hiçbir fikirleri olmamasına rağmen gülerek ortada bir iş yapıyormuş gibi dolaşmalarına bu milletin dayanması kolay mıdır? Hiçbir çözüm programı olmayan kadroların koca millet ve devleti oyalayabilmesi bir milleti oynatmaz mı?  Bütün insanlığın ihtiyacı olan medeniyetimizi adeta yok sayarak, üstelik muhafazakar bir giysiye bürünen bir kadro tarafından iflas etmiş batı medeniyetinin peşine koşturan bir anlayışın tahribatını gidermek kolay mıdır? Koca bir tiyatro? Daha bir çok sıralama yapmak mümkün.   Yaşanan terörü nasıl değerlendirmek gerekiyor? Türkiye'yi bölmek isteyen ABD ve AB desteği ile sokağa çıkartılan halk penceresinden mi, yoksa ABD ve AB tarafından yetiştirilen PKK açısından mı? En ilginci bu tezgahı bize örenle doğal müttefik olan bir iradenin tedbirleri yönü ile mi? Doğruların yanlışlara yanlışların doğrulara karıştığı muhakkak. Kuzey Irak'ta Kürdistan devleti kuran irade ile doğal müttefikim diyen bir iradeyi güney doğumuzda ve yurdun bir çok yerinde ülkeyi iç savaşa götüren o iradeden ayrı düşünmek ve kaosun bitmesini beklemek mümkün müdür?Bu iradelerden çözümü, çareyi konuşanı var mı? Yangına körükle giden bir çözüm ancak ülkenin üzerinde gözü olanların çözüm yoludur. Ülkenin üzerinde gözü olanların dostlarından çözüm beklemek ise ahmaklık olmaz mı? Bundan dolayı güneydoğu turnusol olma özelliği ile dikkatle takip edilmesi gereken bir hal almaktadır.Ülkemiz açısından ümit var olunması gereken husus; bu sancıların aynı zamanda doğumun habercisi olmasıdır. Kaosa götürülmek istenen insanımız, asrın lideri ile arasına örülen duvarları aralamak ve beklenen buluşmayı gerçekleştirmek zorundadır.