Şu sözün patendi bana ait.
Her işin bir izahı,
Her hüznün bir mizahı,
Her mazlumun bir ahı,
Her saltanatın bir padişahı
Vardır.
Bütün sıkıntılarımızı unutturdu bize şu "Dünya Kupası".
Evlerimizde gavur isimleri havada uçuşuyor.
Yazılışları okunuşları gibi olmadığı için yazamıyorum.
48 sene sonra katılabildiğimiz bu şampiyona çok farklı yerlere çekiliyor.
İstanbul dükalığı Anadolu delikanlılarına ateş püskürtmeye devam ediyor.
Boğaza nazır restoranların, pencere kenarı masalarda buz gibi rakılarını yudumlayan şaibeli bir takım köşe yazarları, iki insana cephe almış durumda,
Şenol Güneş ve Haluk Ulusoy.
Geçen senenin şampiyonu Fransa'nın tek bir beraberlik sayesinde bir puan alabildiği ve elendiği kupada, şu maçın ilk yarısı 2-0 lehimize sonuçlandı.
Benim asıl yazacak olduğum şey farklı.
Hakemlerimizin üstün başarısını yazacaktım asıl ben.
Her biri sahasında uzman, ama daha çok klimalı stüdyolarda, oynat bakalım Uğurcuğum, az geri al, başa gel başa, orayı hızlı geç,... gibi komutlarla maç yorumu yapan eski tüfek hakemlerimizi yani.
Biz Uğurcuğumun maçı mı yoksa aklımızı mı oynattığını tam kestiremediğimiz bu pozisyonlarda futbol kültürümüze çok şeyler ekliyoruz.
Önceki akşam yine uzman bir hakemimiz bir stüdyodaydı.
Yine oynat bakalım,
Yavaş oynat,
Geri al,
Burayı hızlı geç... gibi komutlarını yağdırıyordu, kumanda masasına.
Futbolun bile oynanmadığı, Benin Dünya Kupası'na hakem gönderebildiği bir zamanda bu kadar işinin ehli hakemlerin sadece ekran başlarında yorum yapıyor olması beni hayli düşündürdü.
Kosta Rika ile oynadığımız maçımızın hakeminin aleyhinde oluşan hava da bu ünlü yorumcuların eseri olsa gerekti.
Neymiş efendim bu adam bir maç yönetmiş ve bizim hakemlere göre yanlış yönetmiş o maçı.
Üç kırmızı, beş sarı kart göstermiş.
Ana! Ba, ba, ba, ba...
İyi, güzel, has, hamam veya tas.
Eklem veya kas.
Niye bizden bir hakem triyosu yok bu şampiyonada?
İşte ben bu lüzumsuz şeyleri düşünürken, arkadaşlar yardıma koşmuş.
FIFA bizim hakemlerin uzmanlık alanı stüdyoda yönetmek olduğunu duymuş, siz maçları sahada değil, stüdyoda yönetin demişmiş.
Sonra biz bu kasetleri RTÜK'ten alıp size puan vereceğiz demeyi de eklemişler.
Beninlilerin böylesi bir şansları olmadığı için onlara maç yönetme görevi verdik, yoksa aklınıza başka bir şey gelmesin.
Oh be rahatladım bu haber sonrası.
Oynat bakalım Uğurcuğum, milletin...
Her işin bir izahı,
Her hüznün bir mizahı,
Her mazlumun bir ahı,
Her saltanatın bir padişahı
Vardır.
Bütün sıkıntılarımızı unutturdu bize şu "Dünya Kupası".
Evlerimizde gavur isimleri havada uçuşuyor.
Yazılışları okunuşları gibi olmadığı için yazamıyorum.
48 sene sonra katılabildiğimiz bu şampiyona çok farklı yerlere çekiliyor.
İstanbul dükalığı Anadolu delikanlılarına ateş püskürtmeye devam ediyor.
Boğaza nazır restoranların, pencere kenarı masalarda buz gibi rakılarını yudumlayan şaibeli bir takım köşe yazarları, iki insana cephe almış durumda,
Şenol Güneş ve Haluk Ulusoy.
Geçen senenin şampiyonu Fransa'nın tek bir beraberlik sayesinde bir puan alabildiği ve elendiği kupada, şu maçın ilk yarısı 2-0 lehimize sonuçlandı.
Benim asıl yazacak olduğum şey farklı.
Hakemlerimizin üstün başarısını yazacaktım asıl ben.
Her biri sahasında uzman, ama daha çok klimalı stüdyolarda, oynat bakalım Uğurcuğum, az geri al, başa gel başa, orayı hızlı geç,... gibi komutlarla maç yorumu yapan eski tüfek hakemlerimizi yani.
Biz Uğurcuğumun maçı mı yoksa aklımızı mı oynattığını tam kestiremediğimiz bu pozisyonlarda futbol kültürümüze çok şeyler ekliyoruz.
Önceki akşam yine uzman bir hakemimiz bir stüdyodaydı.
Yine oynat bakalım,
Yavaş oynat,
Geri al,
Burayı hızlı geç... gibi komutlarını yağdırıyordu, kumanda masasına.
Futbolun bile oynanmadığı, Benin Dünya Kupası'na hakem gönderebildiği bir zamanda bu kadar işinin ehli hakemlerin sadece ekran başlarında yorum yapıyor olması beni hayli düşündürdü.
Kosta Rika ile oynadığımız maçımızın hakeminin aleyhinde oluşan hava da bu ünlü yorumcuların eseri olsa gerekti.
Neymiş efendim bu adam bir maç yönetmiş ve bizim hakemlere göre yanlış yönetmiş o maçı.
Üç kırmızı, beş sarı kart göstermiş.
Ana! Ba, ba, ba, ba...
İyi, güzel, has, hamam veya tas.
Eklem veya kas.
Niye bizden bir hakem triyosu yok bu şampiyonada?
İşte ben bu lüzumsuz şeyleri düşünürken, arkadaşlar yardıma koşmuş.
FIFA bizim hakemlerin uzmanlık alanı stüdyoda yönetmek olduğunu duymuş, siz maçları sahada değil, stüdyoda yönetin demişmiş.
Sonra biz bu kasetleri RTÜK'ten alıp size puan vereceğiz demeyi de eklemişler.
Beninlilerin böylesi bir şansları olmadığı için onlara maç yönetme görevi verdik, yoksa aklınıza başka bir şey gelmesin.
Oh be rahatladım bu haber sonrası.
Oynat bakalım Uğurcuğum, milletin...
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024