Haccın hikmet ve sırlarıIII

Kurban: Haccın menasikinden kurban olayı, en çok sevilen şeylerin icabında verilmesi, feda edilmesi gerektiğini sembolize eder. Hz. İbrahim'in çok sevdiği oğlu Hz. İsmail'i Allah'a adayarak kurban etmeye kalkışması bu hususta en güzel ve en çarpıcı misaldir. Tavaf: Tevhid şuuru için, vuslat yolunda Hakk'a seyr?i sülukun canlı bir ifadesidir tavaf. Bu bir dönüştür ki, bütün kainatın zerreden kürreye dönüşü hem de zikir cümbüşü ile anlatılır. Bu dönüş ki, "Geliş O'ndandır. Gidiş O'nadır" gerçeğinin bir ifadesidir. Tavafta Hakk'a seyr?i sülukun kalp, dil, akıl ve topyekûn azalarla ve hem zikrullah ile hem de Kâbe gibi vasıtalar ve vesilelerle yapılmasının tenbih ve işaretleri vardır. Kısaca tavaf, Hakk'a gidişin efradını cami şümullü bir ifadesi ve remzidir. Kâbe tecelligâh?ı İlahi olarak insanların teveccühüne mazhardır. Keza, Cenab?ı Hakk'ın feyz ve muhabbetle tecelli ettiği temiz bir kalp ve o kalbin sahibi insanı sevmek, o vesileyle tefeyyüz ve terakki etmek lüzumlu olduğu gibi, bu aynı zamanda seyr?i sülukun velayet yolunun esasını teşkil eder. Sa'y etmek: Fıtratlarda meknuz olan arayışın bir ifadesidir. Her insanın bilaistisna aradığı Rabb'idir. Hac ve cihad: Bu manada hac, cihad ruhunu, bilhassa mücadele aşkını körükler. Ayrıca hac esnasında çeşitli sıkıntı ve meşakketler bu ibadeti bir mücahede haline sokmuştur. Hacda asr?ı saadeti yaşamak: Hac Mekke ve Medine gibi mukaddes mekanlarda cereyan eder. Buralar aynı zamanda Resûl?i Ekrem (s.a.a.) başta olmak üzere, bütün ashabın ayak bastığı, bir kısmının halen yattığı mukaddes bir beldedir. Uhud, Hendek, Sevr, Hira?Nur, Kûba, Cennetü'l?Baki? gibi mübarek mekanların bize neler anlattığı malumdur. Vahye sahne olmuş o mübarek toprakları, alemlere rahmet olan Resûl?i Ekrem'in mübarek yüzünü görmenin, sesini duymanın, o mekenları seyredip, ibretle tefekkür etmenin mü'minlere neyi hatırlatacağı her türlü izahtan varestedir. Hac ve dünya Müslümanları: Ayrıca hacda her ırktan insanların tanışıp kaynaşması, sevişip dertleşmesi, meseleleri istişare ve müzakere etmek gibi pek çok içtimai fayda da mevcuttur. Hatta diyebiliriz ki, hac bir her yıl dünya Müslümanlarının mutad ve tabiî bir kongresidir. Hac ve toplu zikir: Bütün ibadetlerin zübdesini oluşturan zikir, hacda hakim unsurdur. Hem öyle ki, toplu halde ve cehri olarak? Kalpleri ve dilleri aynı ruh ve aynı mana ile hallenip toplu halde "lebbeyk Allahümme lebbeyk" sesleri arşa yükselmekte, döne döne zikrederek hacılar, sanki dönerek tesbih eden seyyarelere eşlik etmektedirler. Hacda diğer ibadetler gibi Allah'ı bilmek onu zikretmek içindir. Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu: "Beyt'i tavaf etmek, Safâ ile Merve arasında sa'y etmek ve şeytanı taşlamak ancak Allah'ın şânını yüceltmek ve adını anmak için meşrû kılınmıştır." (Ebû Dâvud, no: 1888 ve Tirmizî, no: 902).Demek ki, bütün hac menasiki başlı başına bir zikirdir. Bu, Allah'ın birliğini, büyüklüğünü, azamet ve kudretini topluca bütün aleme ilan etmenin ifadesidir. Cenab?ı Hakk, "Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki, 'Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver' derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur." (Bakara:2/200).İşte bunlar, haccın bilinen anlatılabilen kısmı? Bundan ötesi, ihlas ve niyet temizliği ile ve de Cenab?ı Hakk'ın lutfuyla anlaşılabilir.Ne mutlu; Hakk'a çağrının müşahhas ve azametli gösterisi olan haccı gereği gibi anlayıp idrak edenlere?