YENİ MESAJ / ANKARABağımsız Türkiye Partisi (BTP) Milli Ekonomi Modeli (MEM) seferberliği başlattı. Her hafta 30 farklı yerde düzenlenen seminerle vatandaşa modeli anlatan BTP kadroları Ankara genel merkezde bir araya geldi ve parti içi eğitim semineri düzenledi. Seminerinin son bölümüne Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş da katıldı. Katılımcılara teşekkür eden Prof. Dr. Baş, "Milli Ekonomi Modeli ile hakikat güneşi doğmuştur. Hep beraber elimize o meşaleyi alıp yürüyeceğiz ve inşallah önümüzdeki seçimlerde kimsenin tahmin edemeyeceği bir depremle bu işi devralacağız. Bunda kuşkunuz olmasın. Türkiye'nin bütün sorunlarını biz çözeriz" dedi.Seminerde BTP genel başkan yardımcıları Rusya başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde uygulanan Milli Ekonomi Modeli'ni farklı yönleriyle anlattı.İktisat tarihinde bir ilkYaptığı konuşmada Milli Ekonomi Modeli'ndeki para politikasını anlatan BTP Genel Başkan Yardımcısı Selim Kotil dikkat çekici örnekler verdi. "Prof. Dr. Haydar Baş iktisat tarihinde ilk defa Milli Ekonomi Modeli ile bir piyasada olması gereken para miktarını belirlemiştir, bunu formülize etmiştir" diyen Selim Kotil şunları söyledi: "Diyelim ki hayvancılık yapıyoruz, inek besliyoruz. Bu sene yüz bin inek besledik. Şimdi piyasada ne olması lazım? Bu mala mukabil para olması lazım. Şimdi kritik soru şu: Bu para nereden gelecek? İki seçenek var. Bugünkülerin yaptığı gibi Türk insanının ürettiği inek mukabili ABD doları basıyor ve Türkiye'ye bankalara gönderiyor. O bankalar üzerinden Merkez Bankası'na koyuyoruz ve Merkez Bankası kasasındaki bu dolar miktarı kadar parayı basarak piyasaya sürüyor. Dolayısıyla Türk insanı üretiyor, ABD para basıyor. Biz burada üretiyoruz ABD orada kağıdı basıyor, alıyor bizim elimizden malımızı. Bize ne kalıyor? Bize de bu doların faiz kısmı kalıyor. Peki, Prof. Dr. Haydar Baş ne diyor? Diyor ki, "Türk insanının emeği ve üretimi karşılığı kendi paramızı basalım." Peki, kendi paramızı basarsak ne oluyor? O parayı işte vatandaşın cebine veriyoruz. Parayı basacaksın Ayşe teyzenin cebine koyacaksın, ayakkabı kutularına değil. Para basarsan enflasyon olur diyorlar. Bir şeyin enflasyon olduğunu söyleyebilmek için normalini bilmek lazım. Benim vücudumun 5 litre kana ihtiyacı var ama bu 2 olursa da kriz, 7 olursa da kriz. Bir ekonomide olması gereken para miktarı nedir? İşte Prof. Dr. Haydar Baş iktisat tarihinde ilk defa Milli Ekonomi Modeli ile bir piyasada olması gereken para miktarını belirlemiştir, bunu formülize etmiştir."3 asırlık çöküşe MEM dur dedi!Seminer konuşmacılarından biri de BTP Genel Başkan Yardımcısı Hukukçu Ahmet Erimhan'dı. "Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli üç asırlık gerileyiş, bir asırlık çöküş ve bozgunun ardından fetih düşleriyle değil, fetih projeleri ve pratiğiyle ben varım diyor" diyen Erimhan şöyle konuştu: "Milli Ekonomi Modeli (MEM) 3 temel amacı gerçekleştirmek için doğmuştur. Adil bir gelir dağılımını sağlamak, sürekli büyümeyi sağlamak ve tam istihdam sağlanarak işsizliği sorun olmaktan çıkarmak. Şimdi bunun sonucu olarak MEM tavrını tefecilerden, kapitalistlerden, kam emicilerden değil halktan, fakirden, mazlumdan ve Hak'tan yana koyar. Zengin sever siyasetçileri hatırlayın kardeşlerim. Zengin olmak için her türlü yolsuzluğa bulaşanları, ayakkabı kutularını, kağıt imha makinelerini, 1 milyonluk saatleri ve global tefecilerle milletin ensesinde boza pişiren günümüz siyasetçi pratiğini de bir hatırlayın. Bu hatırlatmanın 180 derece karşısına şu mukaddes kavramları koyun; adalet, adil paylaşım, şerefle yaşamak, çalışkanlık ve cömertlik. Medeniyetimizin köklerinde var olan ve en çok ihtiyaç duyduğumuz hakça duruş? Buradan şu çıkıyor kardeşlerim; Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli üç asırlık gerileyiş, bir asırlık çöküş ve bozgunun ardından fetih düşleriyle değil, fetih projeleri ve pratiğiyle ben varım diyor. Sahibine binlerce teşekkür."Maden politikası ve Milli Ekonomi ModeliBTP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu ise seminerde hükümetin maden politikasını ve MEM'in bu konuya yaklaşımını ortaya koydu. "MEM madenlerin devlet millet ortaklığı ile işletilmesi esasını getiriyor" diyen Eyercioğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "11 Haziran 2013 tarihi AKP'nin maden icraatları açısından bu tarih önemlidir. O tarihlerde Türkiye'de başbakanımız milli içecek tartışması yapıyordu ve tam da bu tartışma ortamında Türk petrol kanunu değişti. Arama izinleri, rezervlerin kullanımı, vergilendirme oranları vs. tamamen değişti. Bu değişikliğin tamamı ülke kaynaklarının yabancılara aktarılması için yapıldı. Maden arama işinde, bir rezervin tespitinde çok büyük oyunlar oynanıyor. Türkiye bu oyunun en güzel oynandığı ülkelerden biri. Örneğin bor madeni rezervinin tespit edilmesinde MTA yurt dışından ilk defa ekip getirip araştırma yaptırdığında bize verdikleri oran şu anki oranın milyonda biri seviyesindeydi. Vatandaşın tapusu elinde ama yeni maden yasası, "eğer bu topraklarda bir başkasının elinde maden arama ruhsatı varsa ve burada tespit edilen rezerv o tarlanın bilinen değerinin üstünde ise kamulaştırma yoluyla maden şirketine devredilir" diyor. Yani vatandaş maden şirketi ile anlaşamadığı takdirde devlet araya giriyor ve tarlayı vatandaştan alıp maden şirketine veriyor. Oysa MEM madenlerin devlet millet ortaklığı ile işletilmesi esasını getiriyor."Ekonomi kapkara durumdaSeminerde BTP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Bayraktar da konuştu. Karaman Ermenek'te yırtık kara lastikli bir vatandaşın gündeme geldiğini söyleyen Bayraktar şöyle konuştu: "Bütün Türkiye onu konuşuyor. Sanıyoruz ki sadece o vatandaşın kara lastiği var. Türkiye'yi gezmedikleri için bilmiyorlar. Ben dün Erzurum'daydım en az 10 tane kara lastik gördüm. Ekonomi kapkara olduğu için kara lastikler Türkiye'yi kuşattı ama göremiyorlar. Bu bir algı yönetimidir. Siz ülkenizi habire fakirleştirirsiniz ama bir taraftan da elinizde 100-200 tane TV kanalı ve gazete var. Buradan ekonomi çok iyi, mükemmel, harika kalkındık dersiniz vatandaş da gerçekten zenginleştiğini zanneder. Bu bir hipnoz yöntemi."