Haneyi yakan hane halkları

2000'li yılların başından bu yana etrafımızdaki ülkelerde cereyan eden iç karışıklık, savaş ve katliamlar, dünya savaşlarının zayiatlarına yakın ağır insanî, sosyal ve siyasal mağduriyetlere sebep olmuştur.Küresel güçlerin bölgemize dönük işgalleri ve güç savaşları yüzünden milyonlarca insan can verdi.Milyonlarca aile yok oldu. Yüzbinlerce kadının namusu kirletildi,Milyonlarca çocuk savaş mağduru, milyonlarca insan vatan-cüda oldu.Bu mezalim ve katliam kesintisiz biçimde sürüyor.Arif Nihat'ın Nât'ını hatırlasınız:Biz dünyadan nereyeGöçelim ya Muhammed?Yeryüzünde riya, inkar, hıyanetAltın devrini yaşıyor...Diller, sayfalar, satırlar(Ebu Leheb öldü) diyorlar:Ebu Leheb ölmedi, ya Muhammed;Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor!Neler duydu şu dünyadaMevlid'ine hayran kulaklarımız:Ne adlar ezberledi, ey Nebi,Adına alışkın dudaklarımız!Artık, yolunu bilmiyor;Artık, yolunu unuttuAyaklarımız!Kabe'ne siyahlarYakışmamıştır, ya Muhammed,Bugünkü kadar!Arif Nihat'ın bu feryadıyla yüreği dağlanmayan mü'min var mı?!İşin ilginç tarafı, bütün bu ölüm ve mağduriyetler "demokrasi ve insan hakları vaatleri"yle gerçekleştiriliyor.Yeni dünya düzeni, geniş alanda Büyük Ortadoğu Projesi, bazı devletlerde Arap baharı, bazı ülkelerde demokrasi ve insan hakları temini diye boy gösteriyor; lakin hepsinde ortak bir gerçek var: Ölüm kusuyor.Amerika ve Batı dünyasının baş çektiği bu düzenin en ağır tablolarını görüyoruz, yaşıyoruz.Irak işgali zayiatı, Amerika ve ortaklarını her bakımdan yordu; bu yüzden ABD ve Batı dünyası, sürdürdükleri yenidünya düzeni operasyonlarında "oldukça kısıtlı sayıda" kendi askerlerini kullanıyor. Asıl büyük oyunu, yerli figüranlarla sergiliyorlar; bunun farkında mıyız?!ABD ve Batı dünyası, oyun kurduğu ülkelerden siyasal, dinsel ve toplumsal taşeronlar edinmiş; onlarla iş görüyor.ABD ve Batı bağımlısı siyasal lejyonerler, besleme aydın takımı ve beş paralık dünya menfaati uğruna ahiretini ve tüm mukaddesatını satmış İslamcılar iş görüyor.Yıllardan beri Afganistan, Irak, Suriye, Mısır, Tunus, Libya? başta olmak üzere İslam coğrafyasında BOP ateşini yakanlar ve ateşe odun taşıyanlar ile üç-beş ay içinde Ukrayna'yı ateşe verenler, maalesef o ülkelerdeki satın alınmış hane halklarıdır.Bu yöntem, en az maliyetli ve en az zayiatlı sömürge yöntemidir.Hicaz bölgesinin Osmanlı'dan kopartılıp darmadağın edilmesi projesinde özellikle İngiliz Sömürgeler Bakanlığı bu yöntemi uygulamıştır? Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın İcmal yayınlarından çıkan "Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler" adlı eseri, Hicaz eksenli bu sömürü projesinin arka planını ve günümüze yansımalarını ortaya koymaktadır.Bundan bize ne diyenler çıkabilir?!Bu nemelazımcıların nato mermer-nato kafasına şunu dank ettirmek lazım: ABD ve Batı dünyası, Şark projesinde uygulanan bu yöntemin bugün daha gelişmiş ve güncel versiyonunu uygulamaktadır.Türkiye'deki ABD ve Batı bağımlısı, onların beslemesi ve onlardan icazetli milyonlarca İslamcı veya konjonktüre göre gömlek değiştiren sosyal, siyasal ve dinsel figüranların varlığını görmek gerekiyor. Düğmeye basıldığında bu yerli lejyonerler eliyle ülkemizi nerelere sürükleyebileceklerini hesap etmek gerekiyor.Devlet çarkından toplumun çekirdeği olan aile yapımıza kadar her yerde bu ABD ve Batı figüranlarının operasyon sinyalleri alınmıyor mu?! Gün, başımızı deve kuşu misali kuma gömme günü değildir.Türk milleti, yeni dünya sömürü düzeni gerçeğini böyle okuyamaz, tarihten ve etrafındaki ülkelerde tezgahlanan olaylardan ibret almaz ise; bu vatanı, tüm genişliğine rağmen herkese dar ederler. Aklımızı başımıza devşirelim. Gidecek başka vatanımız yok!