Harun olmak yerine Karun olup batıyorlar

Ankara'da, ekonominin "e"sinden almadığı halde anlar gibi yapan siyaset esnafı konuşlanmış? Türk milletinin en büyük bahtsızlığı bu olsa gerektir. Halk kendi başına bizzat kendi eliyle kendi başına bu "kara bela"yı sarmıştır.G 20 zirvesinde ABD Başkanı B. Obama, koltuğunu dayadığı kendi küresel sermaye çevresine "enayi müşteriler" oluşturmak üzere "talebi artırın" çıkışı yapıyor. Ekonominin "e"sinden anlamayan A. Davutoğlu, Obama'nın çıkışını tam bir destekle emme basma tulumba gibi kafa sallıyor.Obama, darphaneyi çalıştıran Amerikan para babalarına müşteri topluyor; bizimkiler, sazan gibi atlıyor.Üç-beş Amerikalı para babasının şirketi olan FED, darphanesini çalıştırıyor, kâğıdı üç kuruşa boyayıp karşılıksız olarak Dolar diye basıyor. ABD'nin küresel pozisyonunu kullanarak dünyaya satıyor.Böylece dünyanın emek, üretim ve kaynaklarını kendi kağıtlarına karşılık yapıyorlar. Türkiye gibi onlardan borç ve sendikasyonkredisi alan enayi devletlerin Milli Hasılaları, otomatik onlara transfer oluyor.Papaz Malthus ve kumarbaz Keynes'in kapitalizm sihirbazlığıdır bu?Yahudi sihirbazlarının entrikalarını yutan Hz. Musa'nın asası gibi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli bu küresel sömürge tezgahını ve vahşi para oyununu bozuyor? "Para, emek ve üretimin karşılığıdır" diyerek, yepyeni bir tarif getiriyor paraya, yeni fonksiyonlar yüklüyor, yenidünyanın adaletli para formülünü düzenliyor, hesabını-kitabını ve matematiğini ortaya koyuyor. Devletin, kamunun ve milletin finans ihtiyacını, borçsuz, maliyetsiz ve GSMH karşılığında oluşturuyor. Rusya başta olmak üzere 150'ı aşkın dünya devleti Prof. Dr. Baş'ı can kulağıyla dinleyip Amerikan dolarının boyunduruğundan boyunlarını kurtarıyor, ekonomilerini şahlandırıyorlar.Bizimkiler ise, Musa'nın yanında Harun olmak yerine, Amerika'nın kapısında Karun olmayı tercih ediyorlar. Prof. Dr. Baş'ı kendilerinde görmezlikten gelmeye, setretmeye çalışıyorlar. Borçlanma, sendikasyon kredileri ve onların doğal yavruları olan zam ve vergilerle, devlet de batıyor, millet de batıyor.Harun olmak yerine Karun olmayı tercih edenler batmaya mahkumdur, batıyorlar!G 20 dönüşüyle Davutoğlu, Obama'nın tavsiyesine uygun adım atarak güya "talebi artırma ve tüketimi canlandırma" öykünmesine giriyor.Ekonominin "e"sinden anlamayan Davutoğlu ve ekonomi yönetimi, dış borçlanma ve sendikasyon kredisi ile talebi ve tüketimi canlandırma furyasına kapılacak; devleti ve milleti tamamen batıracak? Papaz Malthus'a aklını kaptırmış AKP hükümetinin işgüzarlığı buna dayanıyor. Millet de, aklını Papaz Malthus'a kaptırmış bu işgüzarlardan para beklentisi içine giriyor.Bunlarınki para değil, yılan kılçığı, faizli zoka, borç ve kredi namlı çağdaş kölelik tasması!Bugüne kadar böyle yaptılar. Milleti kredilendirilmiş tüketime bağladılar; vatandaş borca, harca, hacize battı. Devlet, 20-30 kat fazla vergi topladı; yine de bütçe açığını kapatamadı, borç faizlerini bitiremedi.2002'de vatandaşın 4.6 milyar TL borcu vardı, 2014'te 324 milyar TL borcu var. 2002'de 2 milyon haciz dosyası vardı. Bugün 19 milyon hane var; 21 milyon 350 bin icra ve haciz dosyası var.İktisatçı Mahmut Erdem ağabeyim, gazetemizdeki köşesinde yazdı; 2002'de devlet 59.6 milyar vergi topluyordu. Her yıl katlanarak arttı arttı, bugün yılda 410 milyar TL vergi topluyor. AKP iktidarında toplam 2 trilyon 277 milyar 843 milyon TL (eski hesapla 2 kentrilyon 261 katrilyon) vergi toplanmış? Bu vergilerin yüzde 80'lik kısmı ise dar gelirli vatandaşın ekmeğinden, suyundan, tuzundan alınan adaletsiz dolaylı vergiler? Vergiler arttı, devlet ve vatandaşın borçları katlandı; neticede ne oldu? Hepsi, bize para satanların cebine girdi. Milletin GSMH'sı ve işletmeleri de elden gitti.Prof. Dr. Baş, Milli Ekonomi Modeli ile bu büyük sömürü tezgahını bozuyor.Bu gerçekleri okumayan bir siyaset ve millet, küresel para babalarının çağdaş köleleri olmaya, borca ve hacize batmaya mahkumdur. Tercih milletin?