Hava kirliliği doğmamış çocuğu etkiliyor

Prof. Dr. Sebahat Atar Gürel, yaptığı açıklamada, hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde yaşayan gebelerin bebeklerinde rahim için gelişme geriliği, düşük doğum ağırlığı, erken doğum, doğumdan sonra bebek ölümü, bebeğin akciğer işlevlerinde azalma gibi sağlık sorunlarının daha sık görüldüğünü belirtti. Son yıllarda yapılan çalışmaların çeşitli hastalıklara karşı yatkınlığın büyük ölçüde bebeklik veya rahim içi dönemde oluştuğunu gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Gürel, "Örneğin gebenin kontrolsüz şeker hastalığının olması ve buna bağlı olarak bebeğin kilolu doğması halinde bu bebeklerde yetişkinlik döneminde şişmanlık, şeker hastalığı, kalp–damar hastalıkları daha sık görülmektedir. Benzer şekilde gebenin hava kirliliği yoğun olan bir bölgede yaşaması halinde bebeğin ileriki yaşamında astım, alerjik yakınmalar başta olmak üzere çeşitli sağlık sorunları daha sık ortaya çıkıyor. Dolayısı ile gebenin yoğun hava kirliliği olan bir ortamda yaşaması veya sigara içmesi, trafiğin yoğun olduğu yerlerde yaşaması astım, alerjik yakınmalar gibi bazı hastalıkların anne karnındaki bebeğe yüklenmesine ve bu hastalıkların bebeğin yetişkinlik döneminde daha sık olarak görülmesine neden olmaktadır. Hava kirliliğinden en çok etkilenenlerin başında bebekler, yaşlılar, anne karnındaki bebekler ve solunum yollarını ilgilendiren hastalıkları olanlar gelmektedir" dedi.
Dr. Gürel, bu yıl ağır kış koşullarının Ordu merkezinde belirgin hava kirliliğinin oluşması ile sonuçlandığına da dikkat çekti. Hava kirliliğinin oluşmasında ithal kömürün daha pahalı olması nedeniyle vatandaşın daha kalitesiz ve ucuz olan yerli kömürü tercih etmesi ve yoksul vatandaşlara düşük kaliteli kömür dağıtılmasının önemli etkisinin olduğunu hatırlatan Dr. Gürel, hava kirliliğinde kalıcı çözüm olarak ısınma amaçlı doğalgaz kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. Gürel, doğalgaza geçilmesinin birey ve kamu açısından bir maliyeti olmakla birlikte hava kirliliğinin yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle ileride yapılacak olan sağlık harcamaları ve iş gücü kayıpları ile karşılaştırıldığında bu maliyet daha düşük olacağını ifade ederek daha doğmamış bebeklerin, bebek ve çocukların sağlığının her şeyden daha önemli olduğunu vurguladı. (İHA)