Irak'ın kuzeyinde, Türkiye'nin güneyinde, Bağımsız bir Kürt Devleti kurabilmek için IKDP lideri Barzani ile yıllardan beri ortak mücadele veren IKYB Lideri Talabani, Irak'a Başkan olduktan sonra yeni bir dil geliştirdi.
Amerika'ya işgal esnasında askeri ve lojistik destek sağlayan Talabani bunun semeresini fazlasıyla aldı. Yani Saddam sonrası Irak'ta Talabani dönemi başlatılırken ilginç siyasal gelişmeler de olacak.
Düne kadar Irak'ın merkezi yapısından ayrı ve Kürtler'in taleplerini ön planda tutan gevşek bir federasyon umarak devlet olma bilinciyle hareket eden Talabani'nin bu dönüşünün başka bir deyişle u dönüşünün, temelindeki saikleri anlamak gerekiyor.
Pragmatik bir açıklama mı yoksa gerçekçi bir yaklaşım mı?
diyebileceğimiz Talabani'nin bu sözlerinden hangi manalar çıkarılabilir bunlara kısaca değinmek istiyoruz:
a) Talabani Irak'a Başkan olduktan sonra Kuzey Irak'ın merkezden kaymaması için Amerika'nın talimatları doğrultusunda görüşler açıklıyor
b) Merkez ile bölgesel politikaların bağımsızlıkçı bir zeminde buluşamayacağını ve bunun ülke bütünlüğünü bozacağı potansiyelini gören Talabani gerçekten Irak'ın parçalanmasını istemiyor
c) Talabani karşısında elini güçlendirdikten sonra zamanla Kuzey Irak için yeni bir politika tesis etmek isteyen Barzani şu zamanlamada Irak'ın kuzeyini tahrik etmemenin gerekliliğine inanarak bağımsızlık sürecini zamana yaymayı düşünüyor
d) Danışıklı dövüşte iyi polisi oynayan Talabani Irak'ta taşlar oturduktan ve etnik parselasyon yatıştıktan sonra asli amaçlara yönelecek
e) Irak'ta gerçekleri makro anlamda gören Talabani mikro çıkarlarından ciddi anlamda vazgeçti ve bundan böyle Irak'ın bütünlüğü için daha maksimal ve oportünist adımlar atmaya devam edecek.
Irak'ın kuzeyinde, yani Türkiye'nin güneyinde Bağımsız bir devlet için para basmaktan, yerel parlamento oluşturup, merkez bankası kurmaktan geri kalmayan Talabani-Barzani ikilisinin bölgede atacağı adımları Türkiye'nin daha yakından takip etmesi lazım.
Irak'ın bağımsızlığını işgalci güçler ile aynı çizgide tutmaya çalışan Kürt Liderlerin Kuzey Irak ile ilgili görüşleri öyle bir iki günde vazgeçilebilecek bir durum değil.
Talabani daha gerçekçi ve samimi bir Türkiye profili oluşturup, Barzani de mantıklı sunum ve yaklaşımlar sürdürdüğü müddetçe Irak'ta dengeler oturabilir.
Bu Amerikalılar ile karşı karşıya gelmek pahasına bile olsa.
Hayal de olsa, Irak'ta böyle bir iradeye ihtiyaç var.
Amerika'ya işgal esnasında askeri ve lojistik destek sağlayan Talabani bunun semeresini fazlasıyla aldı. Yani Saddam sonrası Irak'ta Talabani dönemi başlatılırken ilginç siyasal gelişmeler de olacak.
Düne kadar Irak'ın merkezi yapısından ayrı ve Kürtler'in taleplerini ön planda tutan gevşek bir federasyon umarak devlet olma bilinciyle hareket eden Talabani'nin bu dönüşünün başka bir deyişle u dönüşünün, temelindeki saikleri anlamak gerekiyor.
Pragmatik bir açıklama mı yoksa gerçekçi bir yaklaşım mı?
diyebileceğimiz Talabani'nin bu sözlerinden hangi manalar çıkarılabilir bunlara kısaca değinmek istiyoruz:
a) Talabani Irak'a Başkan olduktan sonra Kuzey Irak'ın merkezden kaymaması için Amerika'nın talimatları doğrultusunda görüşler açıklıyor
b) Merkez ile bölgesel politikaların bağımsızlıkçı bir zeminde buluşamayacağını ve bunun ülke bütünlüğünü bozacağı potansiyelini gören Talabani gerçekten Irak'ın parçalanmasını istemiyor
c) Talabani karşısında elini güçlendirdikten sonra zamanla Kuzey Irak için yeni bir politika tesis etmek isteyen Barzani şu zamanlamada Irak'ın kuzeyini tahrik etmemenin gerekliliğine inanarak bağımsızlık sürecini zamana yaymayı düşünüyor
d) Danışıklı dövüşte iyi polisi oynayan Talabani Irak'ta taşlar oturduktan ve etnik parselasyon yatıştıktan sonra asli amaçlara yönelecek
e) Irak'ta gerçekleri makro anlamda gören Talabani mikro çıkarlarından ciddi anlamda vazgeçti ve bundan böyle Irak'ın bütünlüğü için daha maksimal ve oportünist adımlar atmaya devam edecek.
Irak'ın kuzeyinde, yani Türkiye'nin güneyinde Bağımsız bir devlet için para basmaktan, yerel parlamento oluşturup, merkez bankası kurmaktan geri kalmayan Talabani-Barzani ikilisinin bölgede atacağı adımları Türkiye'nin daha yakından takip etmesi lazım.
Irak'ın bağımsızlığını işgalci güçler ile aynı çizgide tutmaya çalışan Kürt Liderlerin Kuzey Irak ile ilgili görüşleri öyle bir iki günde vazgeçilebilecek bir durum değil.
Talabani daha gerçekçi ve samimi bir Türkiye profili oluşturup, Barzani de mantıklı sunum ve yaklaşımlar sürdürdüğü müddetçe Irak'ta dengeler oturabilir.
Bu Amerikalılar ile karşı karşıya gelmek pahasına bile olsa.
Hayal de olsa, Irak'ta böyle bir iradeye ihtiyaç var.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005