Hayal gücünü besleyen bir masal diyarı: Kaz Dağları

Kaz Dağı, Biga Yarımadası'nda büyük bir bölgeyi kaplar. Batıda Dede Dağı, ortada esas Kaz Dağı ve üç tepesi (kuzeyde Babadağ, ortada Karataş Tepe, güneyde Sarıkız Tepesi) ile doğuda Eybek Dağı, kuzeydoğuda Gürgen Dağı ve Kocakatran Dağı'ndan oluşur.

Esas Kaz Dağının en yüksek tepesi Karataş Tepesi'dir ve 1774 metre yüksekliğindedir. Bu zirve, Balıkesir'in Edremit ilçesi Güre beldesinin kuzey-kuzeybatısında yer alır.

Bitki örtüsü bakımından oldukça zengindir

Bitki örtüsü bakımından da zengin olan Kaz Dağları, ormanlarla kaplıdır. Özellikle Kazdağı göknarı (Abies nordmanniana subsp. equi-trojani), Türkiye'de yalnızca burada yetişen endemik bir göknar alt türüdür.

Akarsular açısından da zengin olan Kaz Dağları, batıdan Tuzla Çayı ve Kara Menderes Çayı (Skamandros) ile beslenir. Bu akarsular, yarımadadaki önemli su kaynaklarından biridir.

Kaz Dağları hakkında birçok efsane vardır

Kaz Dağı, antik dönemden beri birçok efsaneye ev sahipliği yapmıştır. En ünlü efsanelerden biri Sarıkız Efsanesi'dir. Bu efsaneye göre, güzel bir kız olan Sarıkız, dağın eteklerinde yaşar ve doğanın koruyucusudur.

İda Dağı, Homeros'un destanlarında da sıkça geçer. Truva Savaşı'nın geçtiği bu dağ, mitolojik hikayelerin merkezinde yer alır.

Kaz Dağı, doğal güzellikleri ve tarihi izleriyle sadece bir dağ değil, aynı zamanda insanların hayal gücünü besleyen bir masal diyarıdır.

Kaz Dağları, doğa severler, yürüyüşçüler ve efsanelere ilgi duyanlar için keşfedilmeyi bekleyen bir cennettir. Bu büyülü dağın eteklerinde dolaşmak, tarihle iç içe bir yolculuğa çıkmak gibidir.