Gümüşhane Üniversitesi Rektörlüğüne geçtiğimiz günlerde Samsun 19 Mayıs Üniversitesinden Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek atandı.
15 adayın rektörlük için müracaatta bulunduğu süreçte Sayın Zeybek'e başarılar diliyoruz. Nasıl bir yönetici profili çizeceğini bekleyip göreceğiz.
Adaylar arasında Gümüşhaneli olup ilimizi bilen ve tanıyan isimler vardı.
Bu atama sürecinde birkaç ismin öne çıktığı kulağımıza geldiğini söylemeliyim.
Fakat sonuç herkesi hayal kırıklığına uğrattı. "Gümüşhane'ye Gümüşhaneli rektör" beklentileri boşa çıktı. Hayaller başka bahara kaldı.
Bu satırları kaleme aldığım Eskişehir'imizde iki üniversite var. İkisine de yıllardır hep Eskişehirli rektör atanır.
Gerek Anadolu ve gerekse Osmangazi Üniversitelerinde bu kuralın değiştiğini hatırlamıyorum.
Rektör ataması bana geçmişte yaşadığım bir anıyı hatırlattı.
Yıllar önce Ankara'da "Gümüşhaneli Bürokratlar" kitabının ilk tanıtım kokteyline gittiğimde kürsüde M. Oltan Sungurlu Bey vardı.
Gümüşhane'mizim yetiştirdiği en önemli değerlerden olan Bakanımız Sayın Mahmut Oltan Sungurlu Bey konuşmasının bir bölümünde şöyle dedi: "İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrenci iken acaba Gümüşhaneli bir ilim adamı var mı diye çok merak etmiştim. Yaptığım araştırmada o zamanlar sadece bir kişi bulabildim. O da Diş Hekimliği Fakültesinde Profesördü. Şimdi bakıyorum bu kitapta onlarca değerli ilim adamı ve iş adamı hemşerim var."
Rektör atamalarında sayın bakanımızın söylediği cümleleri geldi aklıma. Yurdun çeşitli üniversitelerinde son derece başarılı, ülkesine ve bilime hizmet eden birçok hemşerimiz sanki hiç yokmuş gibi dışarıdan birisinin rektör atanması sizin olduğu kadar benimde garibime gitti.
Gümüşhane'yi tanıyana kadar ne kadar süre geçer bilmiyoruz.
Yeni rektör Prof. Dr. H. İbrahim Zeybek'i tanımıyoruz. Gümüşhane'ye yabancı birisi. Hangi kriterlere göre atandı onu da bilmiyoruz.
Ama bildiğimiz bir gerçek var Gümüşhaneli değil. Yöneticilik anlamında tecrübesi de yok. Sosyal medyada da eleştirildi bu atama. Sayın vekillerimize sitemler dile getirildi.
Sayın Zeybek'in uzmanlık alanı coğrafya. İyi bir akademisyen olabilir. Buna hiç sözümüz yok ama kendimizden birisini, bir hemşerimizi rektör olarak görmek hakkımız olsa gerek.
Üniversiteler bir kent için en önemli kurumların başında geliyor. Kentle bütünleşmiş bir üniversite ile sağladığı ekonomik, kültürel ve sosyal katkıyı ifade etmeye çalışsak bu sütunlar yetersiz kalır.
Eskişehir'de bunun birçok örneğini görmekteyiz. Yerel yönetimlerin ve sivil toplum örgütlerinin üst düzeyde üniversitelerle iş birliği yaptığını belirtmeliyim. Bu anlamda neredeyse ayda bir kentin geleceği ile ilgili protokoller imzalanıyor.
19 bin öğrencisi ve 1150 ye yakın akademik ve idari personeli ile Gümüşhane'mize değer katan Gümüşhane Üniversitesinin kentin geleceğinde, hemşerilerimin yaşam kalitesinin arttırılmasında daha çok inisiyatif alması, geliştireceği projelerle sosyal ve kültürel yaşama olumlu katkılar sağlayacağı günleri özlemle bekleyeceğiz.
Mevcut rektör Sayın Günaydın'ın özellikle yönetimsel anlamda aldığı eleştirileri dileriz Sayın Zeybek Almaz.
Prof. Dr. H. İbrahim Zeybek, görevi sonunda, dileriz, "kentin önün açan mega projelere imza atan, liyakatlı/birikimli/paylaşımcı ve öğretim elemanlarını ötekileştirmeyen şeffaf ve personeline değer bir rektörümüzdü" diye hatırlanır.
15 adayın rektörlük için müracaatta bulunduğu süreçte Sayın Zeybek'e başarılar diliyoruz. Nasıl bir yönetici profili çizeceğini bekleyip göreceğiz.
Adaylar arasında Gümüşhaneli olup ilimizi bilen ve tanıyan isimler vardı.
Bu atama sürecinde birkaç ismin öne çıktığı kulağımıza geldiğini söylemeliyim.
Fakat sonuç herkesi hayal kırıklığına uğrattı. "Gümüşhane'ye Gümüşhaneli rektör" beklentileri boşa çıktı. Hayaller başka bahara kaldı.
Bu satırları kaleme aldığım Eskişehir'imizde iki üniversite var. İkisine de yıllardır hep Eskişehirli rektör atanır.
Gerek Anadolu ve gerekse Osmangazi Üniversitelerinde bu kuralın değiştiğini hatırlamıyorum.
Rektör ataması bana geçmişte yaşadığım bir anıyı hatırlattı.
Yıllar önce Ankara'da "Gümüşhaneli Bürokratlar" kitabının ilk tanıtım kokteyline gittiğimde kürsüde M. Oltan Sungurlu Bey vardı.
Gümüşhane'mizim yetiştirdiği en önemli değerlerden olan Bakanımız Sayın Mahmut Oltan Sungurlu Bey konuşmasının bir bölümünde şöyle dedi: "İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrenci iken acaba Gümüşhaneli bir ilim adamı var mı diye çok merak etmiştim. Yaptığım araştırmada o zamanlar sadece bir kişi bulabildim. O da Diş Hekimliği Fakültesinde Profesördü. Şimdi bakıyorum bu kitapta onlarca değerli ilim adamı ve iş adamı hemşerim var."
Rektör atamalarında sayın bakanımızın söylediği cümleleri geldi aklıma. Yurdun çeşitli üniversitelerinde son derece başarılı, ülkesine ve bilime hizmet eden birçok hemşerimiz sanki hiç yokmuş gibi dışarıdan birisinin rektör atanması sizin olduğu kadar benimde garibime gitti.
Gümüşhane'yi tanıyana kadar ne kadar süre geçer bilmiyoruz.
Yeni rektör Prof. Dr. H. İbrahim Zeybek'i tanımıyoruz. Gümüşhane'ye yabancı birisi. Hangi kriterlere göre atandı onu da bilmiyoruz.
Ama bildiğimiz bir gerçek var Gümüşhaneli değil. Yöneticilik anlamında tecrübesi de yok. Sosyal medyada da eleştirildi bu atama. Sayın vekillerimize sitemler dile getirildi.
Sayın Zeybek'in uzmanlık alanı coğrafya. İyi bir akademisyen olabilir. Buna hiç sözümüz yok ama kendimizden birisini, bir hemşerimizi rektör olarak görmek hakkımız olsa gerek.
Üniversiteler bir kent için en önemli kurumların başında geliyor. Kentle bütünleşmiş bir üniversite ile sağladığı ekonomik, kültürel ve sosyal katkıyı ifade etmeye çalışsak bu sütunlar yetersiz kalır.
Eskişehir'de bunun birçok örneğini görmekteyiz. Yerel yönetimlerin ve sivil toplum örgütlerinin üst düzeyde üniversitelerle iş birliği yaptığını belirtmeliyim. Bu anlamda neredeyse ayda bir kentin geleceği ile ilgili protokoller imzalanıyor.
19 bin öğrencisi ve 1150 ye yakın akademik ve idari personeli ile Gümüşhane'mize değer katan Gümüşhane Üniversitesinin kentin geleceğinde, hemşerilerimin yaşam kalitesinin arttırılmasında daha çok inisiyatif alması, geliştireceği projelerle sosyal ve kültürel yaşama olumlu katkılar sağlayacağı günleri özlemle bekleyeceğiz.
Mevcut rektör Sayın Günaydın'ın özellikle yönetimsel anlamda aldığı eleştirileri dileriz Sayın Zeybek Almaz.
Prof. Dr. H. İbrahim Zeybek, görevi sonunda, dileriz, "kentin önün açan mega projelere imza atan, liyakatlı/birikimli/paylaşımcı ve öğretim elemanlarını ötekileştirmeyen şeffaf ve personeline değer bir rektörümüzdü" diye hatırlanır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Turhan / diğer yazıları
- Neden dedeler parklarda oturur bilir misiniz? / 02.04.2024
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024