Mürebbi demek, terbiye eden, eğiten demek. Eğitmek, iyi yönde geliştirmek, katkı yapmak, yenilemek, sırat-ı müstakime'e eriştirmek demektir. En azından biz şimdilik böyle anlıyoruz. Ara sıra Osmanlıca - Türkçe sözlüğü karıştırırsak eğer, kendimize yeni ufuklar açabiliriz."Vesileye sarılmak" diye bir deyim vardır. Mesela anahtarınızı kilide yerleştirirken besmele çekiyorsunuz, yani işlerinizin daha iyi olması için besmeleyi kendinize bir yardımcı, bir vasıta olarak değerlendiriyorsunuz. Ve alemlerin Rabbine dayanıp güvendiğiniz için yani O'na gönlünüzde kıymet verdiğiniz, belki de minnet borçlu olduğunuz için O da size yardım ediyor, şüpheniz mi var?..Yunus Emre "Biz her an yeniden diriliriz/Bizden kim usanır?" derken, baştan ve istediğiniz kıvamda yeniden başlamak , külleri güllere çevirmek, yıkılmışı imar etmek, çürükleri atmak, taze fidanlar dikmek, doğru yola girmek, yani "irşad olmak" hayatın asıl gayesi değildir de nedir!.. Yeni baştan yaratılmak, kayanın içinden gül hatmi çıkarmak, öfkenin yerini sükutun alması, kibrin yerine tevazunun yerleşmesi, riyanın yerini ihlasın alması, "Sen Rabbini göremesen de, O seni görüyor" düsturunun bellenmesi, anlaşılması, yaşanması demek değil mi? Bu anlamda yeniden yaratılmak, istemek babında cüz'i iradeye bırakılmış bir şey değil mi? Yani "Tanrım beni baştan yarat" diyeceğinize "Ya Rabbi, ben iyi yönde gelişmek, sırat-ı müstakime ermek istiyorum, bu yolda bana yardım et, vesilelere sarılmamı nasib et" demek daha gerçekçi değil mi?Her güzel şey için emek gerekiyor, kafa yormak, gönül yormak, keşfetmek, sabretmek, tahlil yapmak... Ve irşad olmak istemekle başlıyor. Dua etmeyi ihmal etmeyelim. Mutlaka sizi bir duyan vardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.