Haydar Baş'ın Rusya'sı -2-

Ortadoğu bilmem kaçıncı kez bir Haçlı işgaliyle daha karşı karşıya. Haçlılar her zamanki gibi göze kestirdikleri coğrafyalarda entrika, terör, mezhep çatışması çıkararak ve de kan akıtarak, insanları bezgin, bıkkın ve umutsuz bırakıyor. Sonra "huzur, barış, özgürlük" gibi kavramlarla insanlara umut oluyor ve yerli işbirlikçileriyle işgallerini gerçekleştiriyorlar. Hep böyle olmadı mı? Bak! Irak'a, Libya'ya vs? Ne yazık ki Müslümanlar, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinip, onların safında yine Müslümanlara karşı savaştılar. Sonuçta maddi ve manevi bütün değerlerini kaybettiler. Yine o noktadayız?İslam devletlerini yönetenlerin göremediğini, Rus bilim adamı Prof. Dr. Vladimir Lisiçkin gördü. Batı ve ABD'nin, Ortadoğu'da bir Şii, Sünni savaşı çıkarma çabasında olduklarını ve bu savaştan Rusya'nın da etkileneceğini ve böylece insanlığı sömürmeye devam edeceklerini?" ifade etti. Sayın Lisiçkin, çözümü de gösterdi."Prof. Dr. Baş, çok sayıda eserinde, İslam'daki Sünni-Şia ayrımının suni (yapay) olduğunu tespit ve ispat etmiştir. Onun eserlerinde İslam âleminin birleşmesi düşüncesi ortaya konulmaktadır. Böyle bir birleştirme işi has (iyi, güzel) olan bir iştir. Bu Rusya, Azerbaycan ve Özbekistan gibi eski Sovyet Cumhuriyetleri için çok önemlidir. Çünkü Sovyetler Birliği'nin çöküşü sonrasında bu ülkelerde, Vahabilik Nakşilik ve Nurculuk gibi akımlar ortaya çıkmıştır. Müslümanları doğru yola sevk etmek için bu ülkelerde üniversiteler açılmalı ve söz konusu üniversitelerde Haydar Baş'ın fikirlerini ve tezlerini insanlara aktarmak gerekmektedir?" Evet, Sayın Lisiçkin'in gördüğü gerçeği Müslüman'ım, diyenler göremiyor?Sayın Putin ise geçtiğimiz yıllarda çok önemli bir tespit ve de çağrı yapmıştı; "İslam ülkeleri bir araya gelerek güç oluşturmalı ve dünya üç kutuplu olmalıdır." İşe bakın ki! Bir tarafta dünya barışı ve Ortadoğu kaynaklarının sömürülmemesi için Müslümanlara bir ve beraber olun, diyen Rusya? Diğer tarafta ise AB'yi olmazsa olmaz, ABD'yi ise stratejik ortak kabul eden iktidar ve bu iktidarı mücahit, İslamcı sıfatı yapıştıran medya ve milletimiz? İlginç bir tablo değil mi?Sayın Baş'a, Rusya'ya bin bir iftira düzenler işe bakın ki! AB için her şeylerini verdiler ama Atina'da bir cami bile yaptıramadılar. O komünist (!) Rusya ise bakın neler yapmış? Sayın Baş'ı konuğu olarak ülkemize gelen LDP Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Hudyakov Roman İvanoviç diyor ki; "Rusya'da, Müslümanlar için birçok cami inşa ediliyor. Müslümanların inanç ve geleneklerine saygı gösteriliyor. 2005 yılında Çeçenistan'ın başkenti Grozni'de, Avrupa'nın en büyük camisi inşa edilmiştir?Rusya ve Ruslar, Türkleri ve Türkiye'yi çok seviyor. Bizim, sizin ülkenize ve kültürünüze çok büyük bir hürmetimiz var. Rusya'da 200'den fazla etnik ve dini grup yaşıyor. Bunların içinde Müslümanlar da var. Eğer ABD ve diğer Batı ülkeleri size diyorlarsa ki, "Rusya, İslam düşmanıdır" inanmayın. Çünkü biz, Müslümanları koruyoruz. Ne Mutlu Türküm Diyene!"Evet, Haydar Baş'a "Rusçu" oldu, diyenlerde, yüz varsa utanırlar. İman varsa tövbe ederler. Ha! Hiçbir şeyi olmayandan talebimizde olmaz haliyle?Daha beş, altı ay önce Karadeniz'de yeni bir senaryo oynanmak istedi. Ukrayna karıştırıldı. Ama Rusya'nın duruşu, emperyalizmin bu kanlı ellerini kırdı. Kırım'da halk oylaması yapıldı ve Kırım halkı rekor oyla "biz, Rusya'ya bağlanmak istiyoruz" dedi. Emperyalistler kabul etmedi. İlginçtir! Erdoğan hükümeti de kabul etmedi. Dış işleri bakanı, yanına bir dernek başkanını alarak ekran, ekran Türkler tehlikede, mesajı vermeye kalktı. Oysa Türkler çok rahat ve huzurluydu. Hükümetin, Kırım'da yüzüne takmaya çalıştığı Türk maskesi, Irak'ta düştü. Erdoğan ve hükümetinin Türklük, diye bir dertleri yoktur, dedik. Kendileri ispatladı. Şimdi Türkmenler doğranıyor, çıtları çıkmadığı gibi bize "Türkmen" kavramıyla gelmeyin bile diyorlar... Oysa Türk düşmanı gösterilen Rusya'nın değerli bilim adamı Prof. Dr. Vladimir Lisiçkin, (Sayın Baş'a hitaben) "Sizi Kırım'a davet ediyoruz. Haydar Baş Üniversitesi kurmak istiyoruz" diyor. Evet, tablo bu... Bu tabloyu görmeyen, inkar ve hakaret edenler için utanma ve tövbe zamanı.