Hayrettin Karaman'ın konjonktürel vaziyeti

AKP cenahı, Fetullah Gülen'i İsrail'e ilişkin geçmişteki söylemleriyle vurmaya çalışınca; Gülen Pensilvanya'da tavana doğru zıplıyor.Fetullah Gülen, İsrail ve Mavi Marmara katliamı konusunda BBC ile haber uçuruyor. Dün ne dediysem, bugün de aynı şeyleri söylüyorum, diyor.AKP cenahının sözcülüğünü ise Gülen'in Abant Platformlarının demirbaşı Hayrettin Karaman üstleniyor. Köşesinden yarım ağız Pensilvanya'ya ve cemaate "karşı fetva" yetiştiriyor Karaman.Ağır ağabey rolünde isim vermeden hatırlatmada bulunuyor? Ancak Karaman, İsrail bağlamında şecaat arz ederken Irak, Suriye ve Libya mezalimlerinin yaşandığı eşbaşkan R. T. Erdoğan'ın Büyük Ortadoğu Projesi bağlamında sirkatin söylüyor.İlahi ölçüleri dün hatırlıyor Karaman:Müslümanın şiarı mazlumun yanında yer almaktırSiyonist İsrail ile ilişkiniz bu şiar ile uyumlu olmak zorundadır.Kitabımız, gayr-i Müslimlerle ilişkimize dair bir kural koyuyor: 'Onlar sizi vatanınızdan çıkarmaya kalkışmadıkça ve dininize karşı savaşmadıkça kendilerine nezaket ve adalet çerçevesinde davranın'. (Mümtehine: 60/8-9)? İsrail'in zulmü söz konusu olduğunda haktan, hukuktan, meşru otoriteden ve diplomasiden bahsetmenin anlamı ve yeri yoktur?Karaman işine gelince bu ölçüleri hatırlıyor, hatırlatıyor; lakin Büyük Ortadoğu Projesi'ne gelince tüm ölçüleri unutuveriyor.Amerika ve İsrail, BOP kapsamında Irak'ın, Libya'nın, Suriye'nin analarını ağlatıyor. Taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmıyor. Erdoğan ve AKP hükümeti ise Amerika'nın BOP'unda eş başkanlık yürütüyor. Amerika ve İsrail, bunlara, yat diyor yatıyor, kalk diyor kalkıyor, çak diyor çakıyorlar. 30 ay önce kardeşim dediği Esad'ı bir gece yarısı ansızın düşman ilan ederek Suriye'deki mezalim ve kanlı ihtilalcilerin safında saf tutuyor. Aynı Suriye'ye İsrail vuruyor, Amerika vuruyor. Erdoğan, vuranlarla aynı safta duruyor. Karaman, Suriye konusunda İsrail ile aynı safta duruyor.Erdoğan ve ekibine demiyor ki, sizin Suriye'ye karşı takındığınız tavır, bırakın Müslümanın Müslümanla olan münasebetindeki ilahi ölçülere uymasını, gayr-ı müslimlerle olan münasebetteki ölçülere bile uymuyor? Karaman, dün Abant platformunda Gülen'e göre hükümler üretiyordu; öküz ölüp ortaklık bozulunca bugün, Erdoğan'a göre fetva türetiyor.Geçmişte de böyle konjonktüre göre fetvalar üreten çokları vardı; yerlerinde yeller esiyor şimdi.Karaman'a, A'raf Suresi 175 ve 176. ayet-i kerimelerini okumasını tavsiye ediyorum.Erdoğan'a gelince, "yansıtma" mekanizmasını işleterek kendini temize çıkartmaya çalışıyor.Diyor ki, Tahran dönüş yolunda Erdoğan: "3 sene önce bu terör örgütleri Suriye'de yoktu, terör örgütleri burada Esed'le birlikte oluştu."Bu savunma mekanizması, psikolojide "yansıtma" olarak nitelendirilir.İmam Karaman böyle derse, cemaat Erdoğan bundan başka ne yapar?Erdoğan yapacağı iş; Karaman gibilerine kulak asıp yanlışlarını başkalarına yansıtarak kendisini temize çıkartmaya kalkışmak yerine, bugüne kadarki teşhis ve öngörülerinde kendisini olayların hep haklı çıkardığı Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak vermektir. Belki dünyasını da, ahiretini de böylece kurtarır.